16🍅

3.2K 322 284
                                    

"Gerçekten teşekkür ederim Jongin ama gelmene gerek yok, gerisini halledebilirim. Eninde sonunda eve dönecektim sonuçta."

"Gerek olduğu için değil, yanında olmak istediğim için geliyorum Kyungsoo. Senin için endişe ediyorum ve bu elimde değil."

"Pekala, keyfin bilir."

Okul çıkışı Jongin ile birlikte bizim eve doğru yollanıyoruz. Beraber geçirdiğimiz iki güzel gecenin ardından ayrılık vakti ne yazık ki geldi, tabi bizimkilerle yüzleşme vakti de!

Aslına bakarsanız gergin ve tedirginim. Tek kelime etmeden evden çıkıp gitmem, ailemden izinsiz arkadaşımın evinde gecelemem, üstelik tüm bunları yaparken bir defa dahi olsun onlarla konuşmamam çok çirkin kaçtı. Bana yakışmadı biliyorum. Bu tarz bir hareketi ilk defa yaptığım için ne tepki verecekler onu da bilmiyorum. Haliyle özellikle de babamdan korkuyorum. Bana bir şey yapacağından değil, onu sahiden hayal kırıklığına uğratmış olmaktan korkuyorum.

Bizim eve varınca anahtarlarımı çıkarıp kapıyı acıyorum ve ben önde, Jongin arkada içeri giriyoruz. Dikkatimi ilk çeken şey ayakkabılıktaki yabancı bir çift ayakkabı oluyor. Tuhaf...

"Misafiriniz var galiba. Hadi yine şanslısın, misafir olduğu için sana çok yüklenemezler. İlk anın sıcaklığı geçince de zaten öfkeleri ve kırgınlıkları hafifler."

"Jongin bir sus kurban olduğum ya! Şurada ayakkabıyı analiz etmeye çalışıyorum. Tanıdık gibi ama yabancı da aynı zamanda. Kim ola ki bu misafir? Koklasam mı acaba?"

Spor ayakkabıları koklayarak kişilik analizi yapmak üzere burnuma götürüyorum ki Jongin elimden çekip alıyor ayakkabıları. Yüzü limon yemişçesine buruşuk, ifadesi tiksinti dolu.

"Saçmalama Kyungsoo! İğrenç! Kim bilir kimin ayakkabısı? Gerçi ne hikmetse bana da çok tanıdık geliyor bu ayakkabı. Moda falan mı acaba, bu aralar herkes giyiyor?"

Büyük bir merak içerisinde salona girdiğimizde bana hayatımın şokunu yaşatan, hiç ama hiç beklenmedik bir manzara ile karşılaşıyorum. Kamera şakası bile olamayacak kadar inanılmaz, berbat ve kötü...

Byun Baekhyun!

Bizimkilerle birlikte salonda oturmuş çay içiyorlar. Bu çocuğun ne işi var burada? Bir de beni görünce neden herkesin yüzü düştü bir anda? Yoksa beni kötülemeye mi geldi? Dün akşamki kavgamızı anlatmış olabilir ve eğer bunu yaptı ise bu bizimkilerin neden beni görünce sinirlendiklerini açıklar.

"Kyungsoo?! Senin ne işin var burada? Jongin!?"

Yüzünde yalancı bir hayret! Sanki bütün bunları planlayan o değilmiş gibi... Sanki beni bilmiyormuş gibi... Şu an burada her ne olursa Baekhyun denen yılanın oyunu olduğuna bahse girerim. Evimize kadar geldiğine göre benim kim olduğumu da öğrenmiş olmalı, öyle değil mi? Yanılıyor muyum?

"Asıl senin ne işin var benim evimde acaba? Ne yüzle geldin buraya ha! Abimi ayartmak için değil mi! Anlaşılan dün aklın başına gelmemiş senin."

"Kyungsoo lütfen sakin ol, babanların önündeyiz." kolumdan tutup beni kendine çeken Jongin sayesinde, yaptığım hatanın farkına varıyorum ama tabi ki çok geç.

"Abin mi? Chanyeol senin abin mi?" diye hayretle soruyor Baekhyun. Tabi yersen.

"Zaten bunu bilerek gelmedin mi buraya? Dün de Jongin'in evine geldin. Sırf Chanyeol'ü elde etmek için! Üzgünüm Baekhyun ama gerçek yüzün ortada. Daha fazla rol yapma istersen."

"Yeter artık Kyungsoo! Derhal bu terbiyesizliğe bir son verip misafirimizden özür diliyorsun. Derhal!"

Babam aniden bağırınca korkuyla irkiliyorum yerimde. Öyle büyük bir şok geçiriyorum ki donup kalıyorum.

Abimin Kankası; Benim Baş DüşmanımWhere stories live. Discover now