Untitled

Başlıksız

"Bindiğim tren nereye gidiyor olursa olsun,

son durağım her zaman sen olacaksın."

~

"Yani kazanamadın mı?" Seungri elindeki elma dilimini ağzına attıktan sonra koltuğa uzanıp başını Jiyong'un bacaklarına yasladı.

"Hayır, Earn kazandı."

"Ve bununla bir sorunun yok mu?" Seungri kaşlarını kaldırarak sorunca Jiyong dudaklarına büküp adamın ağzına soyduğu elmalardan birini sokuşturdu.

"Hayır." Diğer parçayı kendi ağzına atıp Seungri'ye baktı. "Bunu kazanmak çok önemli değildi, yine de yüksek bir dereceyle mezun olacağım."

Seungri başıyla onaylarken elmayı yemeye devam etti.

"Ve ikinci oldum." Jiyong sırıtarak söyleyince Seungri şaşırıp tekrar doğruldu.

"Gerçekten mi?"

"Evet, modelim olarak gurur duymalısın." 

Seungri gözlerini devirdiğinde Jiyong sırıtmaya devam edip arkasına sakladığı dosyayı çıkardı.

"İşte." dosyayı adamın önüne koyduğunda nasıl tepki vereceğini gerçekten merak ediyordu.O yüzden Seungri sayfaları çevirmeye başlayınca dikkatle onu izledi.

intrépide - korkusuz

Trouvaille - şans eseri bulunan değerli şey

Simplicité - sadelik

 Nouveau départ - yeni bir başlangıç

Barbe à papa  - pamuk şeker

Gémissement   - sızlanma

Papillon coeur  - Kalpteki kelebekler

Crème - krema

Frisson - ürperme 

Devenir Amants - bir (tek) olma

My louloute - Benim tatlım

Rouge à lèvres -Ruj

Toi et moi  - Sen ve ben 

Mon Prince- prensim

Minou - pisicik

Tu me fais rougir  - Beni utandırıyorsun

Petit à petit - Adım adım

Eperdument amoureux  - deli gibi aşık

Woof Woof! - hav hav!

"Ne düşünüyorsun?" Seungri hala sayfalara bakmaya devam ettiğinde Jiyong sırıtarak onu izliyordu.

Her fotoğrafın altında fransızca birkaç kelime vardı ve Seungri bile Jiyong'un temayı özellikle böyle seçtiğini anlayabiliyordu.Fotoğrafları çekmeye başladıklarında bile ne yapacağına henüz karar verememişti, ama sonunda bir temada karar kılmış gibi görünüyordu.