Gémissement

883 82 125
                                    

'' Bu hayat

iki şeyi

alçak tutmak için

fazla kısa;

biri kahkahanız,

diğeri

iniltiniz.''



~




''Gerçekten güzel görünüyorsun, denemek istemediğine emin misin?''

Jiyong önündeki adama gülümseyip kafasını hayır anlamında salladı.

''Arkadaşımı bekliyorum.''

''Burada mı çalışıyor?'' Öteki adam yumuşak bir tonda sorup Jiyong'a uzandı ve kolunu yakaladı. ''Neden içeri girip onu beraber aramıyoruz?''

''Tamam...anladım..'' Jiyong adamın kolunu itti. ''Sanırım biraz çirkinleşeceğiz ve...Seungriiii!'' Parmaklarının ucuna yükselip adamların önünde durduğu kapıya doğru seslendi.

''Seungri mi?'' Adamlardan biri kaşlarını çattı. ''Deli'den mi arkadaşım diye bahsediyorsun?''

''Onu tanıyor musun?'' Jiyong omuzlarındaki çantasını iki eliyle tutarken sordu.

''Evet ve--'' Adam gülümseyip tekrar çocuğun kolunu yakaladı. ''--Seungri paylaşmayı sever.''

''Oh--tamam..'' Jiyong adamın kolunu tekrar itmeyi denedi ama bu sefer sıkıca tuttuğunu farkedince tekrar parmaklarının ucuna yükseldi. ''Seungriii! Biraz acele eder misin? Tacize uğramak üzereyim.''

''Sen neden bahsediyorsun?!--- O lanet--- çeneni beş dakika---'' Seungri bir anda fazla ışıkları olan koridorda kemeriyle uğraşırken belirdi. ''--Ne yaptığınızı sanıyorsunuz?''

''Gerçekten arkadaşın mı?'' Adamlardan biri ona dönüp sorduğunda çocuk sonunda kemerini düzeltmişti. ''--biz sandık ki---''

''Yürü.'' Seungri onlara aldırmadan Jiyong'u çevirip sertçe itti.

''Yavaş ol!''

''Çeneni kapat!''

''Ama--ahhh!'' Jiyong arkasını dönüp bir şey söylemek üzereyken Seungri sırtına sertçe vurunca yüzünü buruşturdu.

''Sana yürümeni söyledim.''

''İyi.'' Jiyong söylenip mekandan çıkana kadar sesini çıkarmadı.

''Seungri!--- Neler oluyor böyle?'' Genç bir kadın camdan onlara doğru eğilip seslenince Jiyong hemen kafasını yukarı kaldırdı.

''Sonra uğrarım.'' Seungri seslenip avucunu Jiyong'un başına koydu ve çocuğun kafasını aşağıya bastırdı.

''Kes şunu!''

''Ama daha--''

''Sonra uğrarım dedim, Jin Ae.'' 

Kadın bir şeyler mırıldanıp pencereyi kapattığında Jiyong hala yukarı bakmaya çalışıyordu.

''Onun için mi---''

''Yürü.'' Seungri çocuğu sürüklemeye devam etti.

''Hey! Kes şunu!''

''Asıl sen bunu kes! Nereye gelip durduğunu farkında mısın?! Buranın nasıl bir yer olduğunu farkında mısın, Jiyong?''

UntitledWhere stories live. Discover now