6

24.3K 1.5K 210
                                    

-Çağan-

Elimdeki tabağa garip garip bakmayı kesip Azra'nın yaptığı gibi köpüklü süngerle yıkadım.

Ulan ben bunları yapacak adam mıydım? Babam yüzünden düştüğüm hallere bakın bulaşık yıkıyordum ya bulaşık!

Kapı çalınca ayaklarımı sürüye sürüye açmaya gittim.

Eşofmanım belimden düşecek gibi olduğundan yerlerde sürünüyordu.

"Ne unuttun Azra!" Kapıyı hızlıca açtığımda karşımda gördüğüm elemanlarla nefesimi üfledim.

Kuz harbiden süslenip püslenip gecelere akmıştı. Bende geri döneceğini sanacak kadar aptaldım.

"Hoş geldiniz televizyon içeride."

Adamlar içeri geçip televizyonla ilgilenirken mutfaktan kendime su doldurup yanlarına geçtim.

Koltuklar rahattı. Sabaha kadar burada oturabilirdim değil mi?

Azra ne zaman gelecekti acaba?

Kız başına çıkmıştı gece vakti. Hangi arkadaşlarıyla çıkacağını da söylememişti başına ya bir şey gelseydi.

Ne sorumsuz bir kızdı bu.

"Hallettik Çağan bey. İyi günlerde kullanın."

"Teşekkürler. Herhangi bir ücret."

"Hayır kurulum ücretsiz iyi akşamlar." Adamları gönderip koltuğa zıpladım.

Kumandayı elime alırken gözüm Azra'nın büyük uğraşlarla taktığı saate çarptı.

"Saatte çok erken bende mi çıksam acaba dışarı?"

Ama canımda istemiyordu hiç.

Telefonumun sesi kulağıma ulaşırken bıkkın bir şekilde kalktım ayağa. Bana rahat yoktu.

"Efendim Duygu?"

"Tatlım neredesin?"

"Evdeyim Duygu hayırdır?"

"Bizim mekandayız çocuklarla gelsene sende." Zaten duyduğum gürültüden nerede olduğunu anlamıştım.

"Yok canım istemiyor. İşleri toparlamam lazım sonra görüşürüz." Ne kadar itiraz etse de telefonu kapatıp koltuğuma oturdum yine.

Televizyonu en iyi bu kısım görüyordu galiba. Burayı Azra'ya kaptırmasam iyiydi.

Galatasaray'ın tekrar maçlarına denk geldiğime sevinip mutfaktan Azra'nın kaldırdığı çikolata ve cipslerden çıkardım.

Deli kız bunları saklayacaktı bir de.

Bilgisayarımı ve telefonumu sehpanın üstüne bırakıp cips kasesiyle yerime geçtim.

Ben hiç ev adamı değildim aslında ama kız tek başına dışarı çıkmıştı. Eve gelene kadar rahat edemezdim.

Maçın tam ortasında telefonum çalınca sinirle açtım.

"Efendim!"

"Oğlum?" Gözlerimi yumup televizyonun sesini kısarken "Efendim anne?" Dedim.

"Neyin var niye sinirlisin?"

"Maç izliyordum. Bir şey mi oldu bu saatte?"

"Yok seni merak ettim bir de şeyyy." Kesin bir şey geliyordu şimdi.

Bu şeyden sonra gelen isteklerden korkuyordum yemin ederim.

"Söyle hadi anne."

"Ev sahibinle konuştum. İki yıllık kiranı ödedim ama bir şey söyledi adam."

PERESTİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin