0.3 MAHZEN

495 28 5
                                    

(ÇETENİN SİMGESİ)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(ÇETENİN SİMGESİ)

  Arabadan inerken kolumdan tutan sarı saçlı kıza doğru döndüm. Aynı anda bana dönen kızın sağ şakağındaki simge dikkatimi çekmişti. "Yürü." dedi sarışın kız. Sert bakışlarımla gözlerine bakarken sakin bir şekilde önüme döndüm. Çok gergin hissediyordum. İki elimi arkama alan ellerin sahibini görmek için arkaya doğru döndüm hafifçe. Özlem'in evine giren genç adam ellerimi bağlıyordu. Benim ona öfkeli bakışlarımı görünce bir an duraksadı ve bana doğru yaklaştı. "Sadece tedbir amaçlı. Merak etme." dedi sırıtarak. Önüme döndüm ve etrafa baktım. Etraf karanlıktı ama geldiğimiz yer dağ başıydı. Ve biraz ürkütücü duruyordu. İleri doğru bakmaya çalıştığımda yıkık dökük bir ev görmüştüm. Beni buraya öldürmek için mi getirmişlerdi yoksa? Ya da beni öldüreceği için mi söylemişti o sözü? Ait olduğum yerin burayla ne ilgisi olabilirdi? Anlamıyordum. Kafam allak bullak olmuştu. Ve bu durum için mantıklı bir açıklama bulmak çok zordu.

  İlerideki yıkık dökük olan eve doğru ilerliyorduk. Kafam da hala binlerce soru vardı. O soruların cevaplarını bulmam için sakin olup, durumu çözmem gerekiyordu. Sol tarafım da ilerleyen kişiye baktığım da bana dönen yüzü sanki daha önce de gördüğümü hissetmiştim. Siyah ceketli adamın kumral mı yoksa esmer mi olduğunu tam olarak göremiyordum. Sadece küt ve kıvırcık saçlı olduğunu görebiliyordum. Etraf cidden karanlıktı.

  İlerideki sokak lambasına benzeyen ışık sayesinde adamın yüzünü biraz daha iyi görebiliyordum. Eve doğru ilerledikçe adamın yüzü daha da netleşiyordu. Tam hafızamda bir şeyleri hatırlamaya başlarken arkamdan gelen ses ile irkildim. "Önüne bak." Bu ses genç adama aitti. Arkama doğru hafifçe döndüm ve hiç bir şey demeden geri önüme döndüm. İçimde ki tuhaf his hala bütün bedenimde dolaşıyordu. Evin önüne geldiğimizde ise bu hissin heyecan ve endişenin birlikte yarattığı bir his olduğunu anlamıştım.

  "Ellerini çöz Burak." dedi sakin bir ses. Sesin geldiği yöne doğru döndüm. Uzun sarı saçlı kadının tam arkasında duran orta yaşlı sarışın adam arkamda duran genç adama bakıyordu. Yani Burak'a. "Ama Aziz Bey ne dedi biliyorsun Ateş. Mahzene gittiğimizde açarız. Şu an olmaz." Adı Ateş'ti. Ve Ateş bana baktı. "Peki. Öyle olsun bakalım." dedi bana bakmaya devam ederken. Kapıyı açan sarışın kadın beni kolumdan tutmaya devam ediyordu. Şu an kendime inanamıyordum.

  Onların yaptıklarına tepki vermiyor, aksine bana bu şekilde davranmalarına izin veriyordum. Evin içine doğru ilerliyorduk. Ve yaptığım şeyin farkına varıp durdum. Olduğum yerde öylece duruyordum. "Yürü." dedi arkamdan gelen ses. Arkadan ittiren Burak'a doğru yavaşça döndüm ve belinde duran silaha baktım. Kadın kolumu yavaşça bıraktı. Burak'ın silahını almam gerekiyordu. Ateş'e baktığımda ise beni endişeli bakışlarıyla süzüyordu. "Önüne dön ve yürü Eslem. Kaybedecek zamanımız yok. HADİ!" Dedi Burak sesini yükselterek. "Neden?" Dedim yüksek bir ses tonuyla. "Neden?" diye sözümü tekrarladım. Geriye doğru yavaşça ilerliyordum bir yandan da. "Eslem. Sakin ol. Sana zarar vermeyeceğiz." dedi sarışın kadın. Hepsi bana endişeli gözlerle bakıyordu.

KARA LİSTE-ÇETEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin