1.9 GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN YOLLAR

14 2 0
                                    

Sonunda gözlerini açıyordu. Etrafı bulanık görüyordu.  Kaburgalarında hissettiği sızlama ile yüzünü acıyla buruşturdu. Yüzünü buruşturunca da gözleri ve çenesindeki darbelerin bıraktığı acılar kendilerini belli etmişti. Resmen dağılmıştı. Fatih'in bu kadar güçlü olacağını hiç beklemiyordu. Kalıplı biri değildi. Hatta tam tersi hafif sıskaydı. Ama yine de gücü yerindeydi. Gözlerini araladığında karşısında endişeli bakışlarla yüzüne bakan Eslem'i gördü.

Eslem bir an olsun Deniz'in yanından ayrılmamıştı. Kendini ona karşı mahcup hissediyordu. "Deniz?" dedi Eslem endişesini sesine yansıtarak. Deniz henüz cevap verecek gücü kendinde bulamıyordu. Resmen sesini çıkartacak gücü yoktu. Hayatında ilk defa dayak yemişti.

Onu izleyen diğer kişi Ertem'di. Yaklaşık 10 dakikadır odanın kapısında dikilmiş Deniz'in uyanmasını bekliyordu. Deniz'in yüzünü bu halde görmek onu üzmüştü. Daha doğrusu ona acıyordu. Ertem aslında onda kendisini görüyordu. Çeteye ilk katıldığı zamanlardaki halini. Ama Deniz, Ertem'den daha güçsüzdü. Duygularını her zaman yoğun aşıyordu. Hatta bazen en yüksek seviyede yaşıyordu.

"Fatih... Fatih nerede?" Deniz sonunda konuşma gücünü kendinde bulmuştu. "Mahzende. Henüz uyanmadı." Dedi Eslem ve yanında duran cam şişeden bir bardak su doldurdu. "İçebilecek misin?" diye sordu Eslem. Ertem yavaş adımlarla Deniz ve Eslem'in olduğu tarafa ilerledi. Ardından Eslem'in omzuna dokunarak; "Sen çok yoruldun Eslem. Eve git, biraz uyu. Ben buradayım zaten, Deniz'le ben ilgilenirim." Dedi nazik bir ses tonuyla. Eslem Ertem'e çevirdiği bakışlarını tekrar Deniz'e yöneltti.

Deniz gerçekten şaşırmıştı. Ertem'in kendisinden nefret ettiğini düşünüyordu. Bana acıyor. Diye geçirdi içinden. Ama hala ona bakamıyordu. Gözlerini bile oynatacak gücü yoktu. "Emin misin?" diye sordu Eslem. "Eminim. Hadi sen git artık." Diye cevap veren Ertem Eslem'in elinde duran su bardağını aldı. Ardından Eslem son kez Deniz'e baktı. "Yarın tekrar geleceğim tamam mı?" dedi Eslem ve ayağa kalktı.
...
Eslem evden çıkmıştı. Ertem ise az önce Eslem'in oturduğu yere, Deniz'in yatağının yanındaki sandalyeye oturdu. Deniz kapattığı gözlerini tekrar araladı. Birbirlerine baktılar. Sonra Ertem elinde tuttuğu ilk yardım kutusunu açtı. İçinden sargı bezi, merhem, pamuk, yara bandı ve makas çıkarttı. Yatağın yanında duran komodine koydu hepsini. İkisi de konuşmuyordu.

Ertem Deniz'in kolunu yavaş ve dikkatli bir şekilde açtı. Deniz acıyla inledi. Ertem bunu umursamadı ve kolunu tam sıyırdı. "Canım yanıyor Ertem." Dedi Deniz acıyla. Ertem'in dudağının kenarında bir tebessüm oluştu. Bu durum komik gelmişi ona.

Ardından koluna yavaşça merhemi sürmeye başladı. "Çok soğuk!" dedi Deniz hafif yerinden sıçrayarak. Deniz kendine geliyordu yavaş yavaş. "Sızlanma." dedi Ertem ve merhemi sürmeyi bitirip pamuklardan birini aldı. Kesilmiş olan yere ve etrafında morarmaya başlayan bölgelere yavaşça pamukları koydu. Ardından sargı bezini aldı ve kolunu dikkatlice sarmaya başladı.

Deniz bakışlarını Ertem'in üzerinden ayırmıyordu. Kendisine iyi davranması, Deniz'in içini rahatlatmıştı. Ertem Deniz'in kolunu sarmayı bitirince bakışlarını, onu izleyen gözlere yöneltti. Sessizliği bozan Ertem olmuştu. "Bir an önce toparlan. Fatih'in infazı için seni bekliyoruz." Dedi ve ayağa kalktı. Deniz şaşırmıştı. "Beni mi?" dedi ve doğrulmaya çalıştı. Ama anında yatağa geri düştü. "Yavaş." Derken az önce sardığı kolu tuttu Ertem. "Neden beni bekliyorsunuz? İnfazı Eslem gerçekleştirecek."

Ertem bakışlarını Deniz'e dikti. Ardından kapıya doğru ilerlemeye başladı. "Eslem yapacak değil mi?" Deniz'in sesi endişeliydi. Ertem adımlarını durdu. "Evet. Ama senin de orada olman lazım Deniz." Dedi ve odadan ayrıldı yavaş adımlarla.

KARA LİSTE-ÇETEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin