Falling For You Again • Jikook [Çeviri]

Chapter 12

Chapter12:You love him Jeon Jungkook.

___

"Hyung? İyi misin?"

"E-Evet, bana bir saniye ver."

Jungkook yanağının içini ısırdı ve gözlerini sıkıca kapattı, sifonun ve açılmış çeşmenin sesini duyduğunda çenesi kasılı ve dudakları sıkıca kapalıydı. Başka bir dakikanın ardından, Jimin uysalca ortaya çıktığında teni soluk ve gözleri pembe ve hafifçe yaşlıydı. Düzgünce silemediği su damlaları çenesindeydi. Suçluluk tüm yüzüne yansımıştı.

Jungkook bunu görmekten bıkmıştı. "Konuşmamız gerek."

"Ne hakkında?" Jungkook'un bakışları kararınca Jimin yutkundu.

"Saçmalığı kes. Namjoon ve Taehyung'u kandırabilirsin ama ben buna bir saniyeliğine bile düşmem."

Jimin boğazını temizledi ve geçip gitmeyi denedi ama Jungkook'un kolundan yakalamasıyla durdu, tutuşu sıkıydı ve parmak boğumları beyazlaşmıştı -onu ne kadar sıkı tuttuğundan değil, tüm bedenindeki gerginlik yüzündendi.

"Jungkook, şimdi gitmeme izin ver."

"Ne yaptığını biliyorum, tamam mı? Yardıma ihtiyacın var, sana doğru dürüst tavsiye verebilecek birisiyle konuşman gerek."

Jimin, yüzü küçük düşmeyle sıcaklayıp kızarırken tersledi. "Ben iyiyim!"

"Lanet olsun." Jungkook iğneledi, sesi düşündüğünden daha alçak ve sertti. Jimin'i böyle görmek berbattı, çok zayıf ve yorgun ve normalden daha fazla enerji harcar halde. Sağlığı hızla kötüleşiyordu ve Jungkook bir şeylerin değişmesini bekleyerek yeterince oturmuştu. Sadece Jimin'i yeniden mutlu görmek istiyordu, kahkahalar attığını ve övündüğünü ve sağlıkla ışıldadığını görmek istiyordu. "Hyung, dinle, lütfen. Bunu bana anlatman gerekmiyor ama, Tanrı aşkına, birisine anlat. Seni daha fazla böyle göremem."

"Anlıyorum." Jimin kendini kandırıyordu, gözleri hüzünlüydü.

"Kendine zarar veriyorsun." Jungkook'un boğazı tıkandı ve kendini toparlamak için titrek bir nefes alması gerekti. "Canımı yakıyorsun." Jimin irkildi. "Herkes bana aşık olduğunu söylüyor, bunu sevdiğin birine yapamazsın."

Onun pervasız sözleriyle Jimin'in beti benzi attı, böyle söylemesine şaşkın ve sinirliydi, hisleri hiçbir anlam ifade etmiyormuş gibi, sanki onun için dünyası demek değilmiş gibi. "Bu bencilce."

"Evet, öyle." Ama Jungkook Jimin'e karşı hep bencil olmuştu -onun ilgisine özlem duyup hiçbir geri dönüt vermemek, duygusuz cevaplarına karşılık nazik kelimeler beklemek, Jimin'den almak, almak ve almak gibi. Eğer tam da şu anda Jimin'in kafasındaki güvensizlikleri silebilseydi Jungkook her şeyini ona verirdi, hepsini iade ederdi. Jimin'in sevgisini düzgün bir yolla kazanırdı, en başından olması gerektiği gibi.