"Şey buralarda deniz var mı?" tabi ki de var gerizekalı, karadeniz burası sonuçta of adamda diyecek ki bu ne gerizekalı bi kız böyle diye.
"Var, hatta çok güzel bir yer biliyorum. Pek kimse gitmez oraya, denizin rengi.." dediğinde biraz daha yaklaş...
Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.
| seni seviyorum.. |
Tahir nefese horon öğretmek için onu ortaya getirince nefes utanıp tahirin kolundan çekiştirmeye başladı. "Tahir dışarı çıkalım mi?" Tahirin bilmediği bir şey vardı, nefes zaten horon oynamayı biliyordu. Sadece teyzelerden kurtulmak için en çabuk uydurabildiği bahane oydu. Dışarı çıktıklarında nefes tahiri karşısına alıp arabadaki konuşmayı hatırlayıp konuşmaya başladı. "Tahir aklıma bir şey takıldı."
"Ne takıldı?"
"Sen babamla ne konuştun?"
"Önemli değil ya daha sonra konuşuruz bunu." deyip salona girmeye yönelmişti tahir ama nefes anlatmadan bırakmayacaktı onu.
"Tahir babam sana kötü bir şey mi dedi?" Tahir birden elini alnına koyup yere bakınca nefes endişelenmeye başlamıştı. "Tahir babam ne dedi sana?"
"Söyleyemem nefes olmaz."
"Tahiiir!"
"Kızımdan ayrıl sana bir milyon para vereceğim dedi." tahir gülmemek için kendini zor tutuyordu, nefesin yüz ifadesi o kadar komikti ki. Nefes her an içeri koşup babasına karşı çıkma pozisyonunda dururken tahir kahkahalarla gülmeye başladı. "Şaka şaka tamam şaka hahaha.."
"Dur tamam dur," nefes hala kaçarken sinirlenmişti. "Yahu bi dur! Anlatacağım işte da, aa." Tahir nefesi biraz daha kendine çekip yüzünü avuçlarının içine aldı. "Baban seni istemeye gelmemizi istedi. Bende tabi baba olur dedim."
Nefes sesli gülmeye başlayınca tahirde gülmeye başladı. Komikti sonuçta, zaten karısı olan karısını istemeye mi gidecekti? "Zaten evlenmişsiz bu neyin kız istemesi tahir? Gerek yok ki bunlara.."
"Nefesim.. ilk başta ben de öyle düşündüm, zaten evlendik dedim. İçimden dedim tabi ki babana demedim." Nefes susup tahirin gözlerine bakınca tahir iç çekti. "Ama senin buna hakkın var. Ben görmüyor muyum mercana nasıl baktığını? Hatırlıyor musun sana 'evlenirsek nasıl bir düğün hayal ediyorsun' diye sormuştum? Sen de hayallere dalmıştın, öyle güzel şeyler demiştin? Hatırla?" Nefes kafa sallayınca devam etti. "O gün anlattığın her şeyi birer birer yapacağım senin için, düşünsene denize çok tatlı mavi bir elbise giydiririz. Çok güzel olmaz mi?"
Tahir daha cümlesini tamamlamadan nefes tahiri yüzünden tutup parmak uçlarına çıkmıştı. Dudaklarına küçük bir öpücük kondurup geri çekilecekti ama geri çekilmek üzereyken tahir onu kendine çekip yine dudaklarını birleştirdi. Bi süre özlediği, hasret kaldığı o dudakları öptükten sonra gözlerini açtığında nefesin gülümsemesiyle göz göze gelmişti.
"Koşmaktan yorulmuyor musunuz nefes hanım?"
"Ya tahir!"
"Hadi hadi içeri girelim deniz bizi görmeyince korkmasın."
