13 | korkuyorum birazcık!

11.9K 516 30
                                    

| korkuyorum birazcık!|

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

| korkuyorum birazcık!|

"Bu sadece kağıt üstünde evlilik, hiç bir şey değişmeyecek biliyorsun değil mi?" nikah dairesinin kapısının önünde durmuş ikimizde karışıklık içindeydik. İki gün içinde şahit bulduk ve evlendik ama ikimiz de ne yapacağımızı bilmiyorduk. Ben bunu hiç istememiştim, ama dedikoduların doğru çıkmaması için mecbur evlenmek zorundaydık. Deniz ikimizin de elinden tutup ortamızda yürüyordu."Ben kızımın mutluluğu için her şeyi göze alırım, kızımın ölümünü bana her gün hatırlatan biriyle evlenmeyi bile." Kızımız için güzel giyinmiştik, kızımız için mutluymuş gibi davranmıştık.. Kızımız mutlu olsun diye evlenmiştik.

"Ben sana kendimi affetireceğim nefes, er ya da geç bunların hepsini unutturacağım sana." arabaya geldiğimizde benim için ön kapıyı açıp denizi arkaya bindirdi. "Beraber üstesinden geleceğiz." Ben koltuğa yerleşip elbisemle bacaklarımı kapatırken tahir bindi, gözleri bacaklarımda iki saniye duraksadıktan sonra arabayı çalıştırdı. "Elbise güzelmiş bu arada."

Utanmış bir şekilde kucağıma baktım ve tüm yol boyunca sessiz geçti. Deniz çok yorulmuştu, iki gündür o da bizimle beraber öteye beriye koşturdu tam iyi uykusunu alamamıştı. "Nefes?" Eve geldiğimizde arabadan indik ve hep beraber kapıya doğru ilerledik.

"Hmm?" Anahtarı çantamdan çıkarıp kapıyı açtım.

"Şimdi şöyle ki," diye başladı ve ayakkabılarını çıkardıktan sonra denizinkileri çıkardı. "Annem evli olduğumuzu öğrendi," dediğinde hiç şaşırmamıştım, çünkü asiye abla biliyordu ve söylemiş olmalıydı. "Ve kaleli konağa yerleşmemizi istiyor."

"Olmaz." dedim hemen kestirip atacaktım, asla o evde kalmazdım. O ev, o yatak odası hepsi bana kötü günlerimi hatırlatacaktı. Ben zaten denize, tahire bakarken ölen kızımı hatırlıyordum. Bir de üstüne yenisini ekleyemem, olmaz.

"Olacak."

"Tahir zorbalık yapma," dediğimde ceketimi çıkarıp oturma odasına geçtim. "Ben o evde kalmak zorunda değilim."

"Değilsin ama benim için bunu yapmak zorundasın," dediğinde sesindeki ciddiliği hissetmiştim, neden böyle bir şey istiyordu bilmiyordum ama öğrenmeme az kalmıştı. "Hem dün seni telefonda konuşurken duydum, annenle konuşuyordun herhalde." Diye devam etti denizin yanına koltuğa yerleşirken. Denizin üstüne battaniye örtüp biraz da kendisine çekti. "Okula mi başlıyorsun?"

"Anne sen okula mi gideceksin?" Diye tekrarlayınca deniz, bende koltuğa yanlarına yerleştim. Deniz ortamızdaydı.

"Yani alırlarsa gitmeyi düşünüyorum," dediğimde tahir bir kaşını havaya kaldırdı. "Ne? Gidemez miyim? Dört sene önce gidecektim, olmadı." dedim denizi işaret edip, kaşlarımı çatıp devam ettim. "Hem sen demedin mi 'artık ben varım' diye? O zaman rahat rahat hem çalışıp hem okula gidebilirim bence."

kızımız içinWhere stories live. Discover now