TUTKUNUN TEHLİKELİ TONU (+18)

7.BÖLÜM "ZEVK ATEŞİ" (+18)

  Not: Aradan altı bölüm geçmesine ve ben o iki bölüm içerirsiniz de uyarımı yapmıştım 18 yaş altı okuyucular. Okumayın! Gerçekten okumayın! Defalarca bunu söylemeye devam edebilirim. Her ne kadar wattpadde kitaplaştırılmış olan bazı hikayelerde cinsel sahneler olsa ve siz o sahneleri okumuş olsanızda bu hikaye sizin için sakıncalı olabilir. Okuyucularımın yarısının kız olacağını bildiğimden, bu kitabı bire erkek yazıyor ve bir kız yazarından yazdığından daha sakıncalı olabilir!

***

  Ayça kapıya yaklaşmak üzeriyken, Selin zor da olsa dudaklarını geri çekti ve nefes nefese, "Allah belanı versin, biri geliyor!" dedi sessizce. Emirhan'da tepkisizliği seçmişti o an... Selin'in belindeki elini geri çekti vakit kapı açıldı. Ayça'nın içeri girdiğinde büyük bir sevinçle masa başında oturan nişanlısına sarıldı. Emirhan'dan ayrıldıktan sonra masanın kenarında dikilmiş öylece bekleyen Selin'i süzdü ve, "Bu kızın burada ne işi var?" dedi. Emirhan'da ayağa kalktı ve nişanlısının dudaklarını öptü ve, "Şu dosyayı bırakmasını istemiş bana Amcam." diyerek masanın üzerindeki dosyayı gösterdi. Selin, Emirhan'ın nasıl böyle iğrenç bir insan olduğunu anlayamamıştı. Az önce kızı öpmüştü, şimdide kızı öptüğü dudaklarıyla başka birininkileri öpüyordu. Tiksintiyle baktı Emirhan'a ve, "İzniniz olursa, ben artık gideyim." dedi sakin bir dille. Emirhan'da, Gidebilirsin." dedikten sonra, Ayça'dan bir, "Görüşürüz tatlım." cümlesi kulaklarına ulaşmıştı.

***

  Emirhan'la Ayça eve geldiklerinde, Emirhan hemen kendini soğuk suyun altına bırakmış ardından üstünü değiştirip televizyonun karşısına uzanmıştı. Emirhan; bu zamana gelene kadar hayatı başarılarla dolu geçen bir çocuktu. İlkokul ve ortaokulunu, Türkiye'nin en iyi okullarında başarıyla verimli hale getirdikten sonra, lisede Amerika'ya gitmiş ve üniversite öğretimini de orda yaparak başarısını taçlandırmıştı. Şimdi ise Ayazoğlu İnşaat'ın, Demir'i saymazsak tek varisiydi. Gerçi Demir'in o taraklarda bezi olacağını zannetmiyordu zaten de neyse... Demir, ondan ayrı bir çocuk olmuştu her zaman. Takıldığı mekanlar, ilgi alanları, huyları... Bunların hepsinde Demir'le farklı şeylere sahipti Emirhan. Tek ortak noktaları fiziksel özelliklerinin çok benzemesiydi. Ama Emirhan'ın unuttuğu bir şey vardı ki, artık Demir'le aynı şeyden hoşlanabildikleri fark etti. Selin. İkisininde ortak noktası o kızın, ikisinide etkisinin altına almasıydı.

Emirhan, televizyon seyrederken kızı düşüyordu. Kızı düşündüğünden de, şortunun altındaki aleti şaha kalkmıştı. Yani başındaki Ayça, erkeğinin sertliğini görünce şortunun üzerinden avuçladı ve öyle bir sıktı ki, Emirhan dudaklarını dişlemese inlerdi. Kucağına çıktı Emirhan'ın. Ardından kadınsı bir ses tonuyla, "Benimle ilgilen," dedi ve büyük kalçalarını erkeğinin sertliği üzerinde zıplattı. "Bebeğim, tahrik ediyorsun bak. Birazdan şortuma geleceğim o olucak!" Dedi ve kızın kalçalarını avuçları, "Baksır giymedin mi sen?" derken tişörtünü çıkartıyordu. Emirhan kafasını sağa sola sallayıp sütyenin kopçasını çıkartıp nişanlısının büyük göğüslerini dişlemeye başladı.

Sonrası geldi, kadın kendi iç çamaşırlarıyla birlikte adamın üstüne yer edinen her şey kurtulmuştu. Adam bütün sertliğiyle ve büyüklüğüyle erkekliği temsil eden aletini kadınlığın simgesi ıslak kutunun içinin içine yerleştirmişti. Haz onların etrafında dört dönerken, onlar Zevk Ateşi'yle yanıp tutuşanlardı. Kadının kalçalarına inen sert tokatlar, erkeği tahrik etmeye devam ederken, kadın iştahla inliyordu. Acı, zevke dönüşmüştü... Zevk beyaz sıvıya. Adam, kadının içinde çıkıp, evin her köşesini dolduracak zevk çığlıklarıyla boşaldığında... İkiside seksin sadece anlık bir zevk olduğunu ama her şeye değişebileceğini fark etmişlerdi. Kadın adamın inip kalkan göğsünden çok heyecanlandığını anlamıştı. Aslında, olay hiçte göründüğü gibi değildi... Emirhan, Ayça için değil Selin için heyecanlıydı. Ayça'yla birlikte olurlarken, birlikte olduğu kadın Ayça değildi, Selin'di.

Ama elbet bir gün tıpkı Ayça'yı elde ettiği gibi o kızıda elde edecekti.

***

Demir'den...

Selin'in eve gelmesiyle yapılan yemekler yendikten sonra ben annemle babama çaktırmadan mutfağa gidip, Selin'le sohbet etme fırsatı bulmuştum. Ona, arada bir böyle kaçamaklar yapacağımı, merak etmemesi gerektiğini söyledim. Gülmesini, her zamanki gibi kikirdemesini beklerdim ama öylece bakıyordu sadece, suratı asıktı. Ne olduğu, neden böyle davrandığını sorduğumda ise, kekeleyerek hiç anlayamadığım cevaplar veriyordu. Odama gitmemi, birazdan annemin kontrol amaçlı geleceğini söylediğinde ise dudaklarına öpücük kondurup odama çıktım.

"Abi geliyor musun bu akşam bara?" diye sordu Cenk. Hay Allah'ım ya bu çocukta anlama kıtlığı gibi bir şey mi vardı acaba? İç geçirdim ve "Oğlum ben sana kaç kere anlatacağım, defalarca mesaj attım ya sana... Babam yasak koydu, artık bar hayatı falan. Adam istemiyor, otoritesini koydu artık. Hem ben..." cümlemi tamamlama, Cenk'in, "Hem sen ne?" demesi engel oldu.

"Hem ben artık aşık oldum!" dedim bir anda. Karşı hattaki Cen'in şok olmuş yüz ifadesini görebiliyordum.

###

7.BÖLÜM SONU...

***

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Yeni bölüm, en kısa zamanda... Sevgiler.