6.BÖLÜM "TUTKUNUN TEHLİKELİ TONU" (+18)

62.4K 221 2
                                    

Demir'den...

O sabah ikinci defa benim olmuştu, o muhteşem kalpli kız. O kadar güzel bir sabahtı ki, ben daha önce böyle bir sabaha uyandığımı bu hatırlamıyorum. Onunla birlikte olduktan yaklaşık bir saat sonra ben duşa girmiştim, o ise ikimiz için kahvaltı hazırlayacağını söylemişti. Annemle babam yarın geleceği için, evin içinde birbirimize açılmanın tadını çıkarıyorduk. Ben üzerime siyah bir baksır geçirip öylece aşağıya, sevgilimin yanına indim.

Adımlarımı hızlı atıp onun gelmediğimi fark etmesini istedim. Geldiğimi fark edip omzunun üstünden bana gülümsedi. "Günaydın, iyi uyudun mu?" diye soruverdi tarif edilemeyen bir tatlılıkla. "Hem de nasıl, deliksiz uyumuşum." üzerinde benim lacivert gömleğim vardı. Gömleğim kadınlığının biraz daha altında bittiği için, eteklerini kaldırdım ve çıplak kalçalarına kasıklarımı sürttüm. Bunu yapmamla, Selin anlayamadığım bir tepki verdi. "Şunu yapmayı keser misin? Hoşuma gitmiyor!" Kasıklarımı kalçalarından çekip gömleğim eteğinin yere dökülmesini sağladım. Daha önce de yapmıştım. Hatta üniversitedeki karşılaşmamızı saymazsak ilk karşılaşmamız böyle gerçekleşmişti. Bozulmuştum.

Suratımı aştığımı fark etmiş olmalı ki, yüzünü bana döndü yüzümün yanak kısmını elleriyle hapsetti ve baş parmağıyla göz altlarımı okşadı. "Sevgilim, bozulmadın değil mi? Ama gerçekten ben de haklıyım. Ben senin her şeyinle tahrik olurken, senin bunu yapman hoşuma gitmiyor. Erkekliğine gerek yok benim tahrik olmam için," diyip aşağıyı işaret etti. "Ben senin gözlerinden bile tahrik oluyorum." Dedi ve dudaklarımı öptü.

Ben de onun her şeyinden tahrik oluyordum ama en çokta o dudakları etkiliyordu beni. "Hadi ama, asma suratını." dedikten sonra gülümsedim.

Aramızdaki bu küçük çaplı tartışmadan sonra, kahvaltı ettik sonra ise -Her ne kadar ben seks yapmak istesem de- film seyrettik. Yani günü kendimize ayırdık. Bugün sanırım, evde hiç kimseden saklamadan birbirimize son yakın oluşumuzdu.

***

Sabah uyandıklarında ikiside salonda, koltukta uyuya kalmıştı. Selin, yine Demir'in göğsüne koymuştu kafasını. Gözlerini açmasının sebebi salonun içine dolan güneş ışığıydı. Gülümseyip sevgilisine, belki ileride olacak kocasına baktı. O kadar güzel uyuyorduki. Sonra gözlerinin önüne Demir'in erkekliğini onun kalçalarına dayatılınca geldi ve bir de aynı şeyi Emirhan'ın yapışı... Zihni ikiye bölünmüştü. İki sahnenin donmuş versiyonlarını taşıyordu zihni. Gözleri birden bire dolmuştu. Ne hissedeceğini şaşırmıştı kız. Ne tepki vereceğini. Demirleyken çok mutluydu, ama hep vicdan azabı çekiyordu... Onun kuzeni, Demir'in kuzeni ona sarkıntılık etmişti.

  Demir gözlerini açtığında üzüntüyle kıza baktı. "Bugün annemler geliyor off ya!" diye bağırdı. "Seninle doya doya öpülüp koklaşabileceğim son saatlerim!" diye bağırdı tekrar. Kız kikirdedi ve "Demir bağırma, evi inletiyorsun." dedi. Demir, çapkın bir sırıttış yolladı kıza ve bu çapkın sırıtış aynı zaman da sinsi bir sırıtıştı da... "Ben evi değilde seni inletsem? Olur mu?" Dedi ve kolunu kızın omzuna atıp hapsetti ve dudaklarını iştahla öpmeye başladı. Kızı koltukta sır üstü yatırdıktan sonra üstüne çıktı ve onu öpmeye devam etti. Selin, istemesede kendisinidini geri çekip, "Sevgilim, İnan bana içime girmeni çok isterdim ama annenler gelecek ve ortalığı toplamamız gerekiyor." dedi ve Demir'in dev cüssesini göğüslerinden itmeye çalıştı. Demir'i itmeyi başaramamıştı ama çok geçmeden genç oğlanın kendisi kızın üstünden kalktı ve üzerine doğru düzgün bir şeyler geçirmek için çıplak ayaklarıyla salonda adımlamaya başladı ve hala yürümeye devam ederken omzunun üstünden, "Haklısın, yarım saate gelirler ben gidip üstüme bir şey giyeyim." dedi ve salondan çıktı. Kızda oğlanının arkadından dün film izlerken dağıtımları etrafı toplamaya başladı.

TUTKUNUN TEHLİKELİ TONU (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin