3.BÖLÜM "BAKİRE" (+18)

113K 344 14
                                    

İştahlı, sert, hızlı ama zevkli bir seksin yarısında odama çıkmış, işimizi yatakta sonlandırmak için harekete geçmiştik. Ben ne olur ne olmaz diye, prezervatif kullanmıştım. Şu anda Selin üzerimde son hız tepiniyor ve çığlıklarını atıyordu. Bana da sadece, onun güzelliğine vurulup seyretmek kalıyordu. Dolgun kalçalarının, kasıklarıma her darbe indirişinde büyük iniştiler bırakıyordum dudaktan. Bu seferki mesele hızlı kapanmıştı. Ne kadar erken boşaldığıma şaşırarak bakarken, hala sertliğini koruyan erkekliğim umrumda değildi. Çünkü o, yatakta yana devrildiğinde, kadınlığından akan kanı kahverengi gözlerimle tutsak ediyordum sanki.

O Bakireydi! Söylemesini zaten beklemezdim. Ama bir bakirenin yaşadığımız bu olaya iştahlı bir şekilde bakması bir ana onun ilki olmayacağım hissini uyandırmıştı bende. Çünkü hep genellikle daha önce yaptığı kızlar, olaya iştahla bakar, bakireler ise korkardı. Ama ben onun gözlerindeki pişmanlığı zaten görmüştüm. Canı yanıyor gibiydi. Yorgun bir ses tonuyla, "Hamile kalır mıyım?" diye sordu tavana dalgın yeşil gözlerle bakarken. Hiç bilmiyordum. İlk defa bir bakireyle birlikte olmuştum. Ben onun ilkiydim. O da, benim bir ilkimdi. "Bilmiyorum ama, hamile kalırsan, ben her daim o çocuğun babası olurum." dedim. Ona bakarken sanırım gözlerim ışıldayordu. Yorganı kendisine elbise olarak kullanıp ayağa kalktı. "Sen sadece beni tahrik edip, bana sahip olmayı amaçlamıyor muydun?" diye sordu ciddi bir sesle. "Nereden geldi şimdi bu baba aşkı?" ona dalga geçer gibi baktım. "Sen dünyada bekareti alınmamış nadir kızlardan birisin biliyorsun değil mi? Bu yaşa gelmene rağmen... Tamam benim kışkırtmalarımdan etkilenip tahrik olabilirsin, artıkta olman gerekiyordu zaten. Ama ben hayatına girmeseydim, sen hala masum bir kız olarak kalacaktın. Yani ben sende bu farklı duyguyu hissedice, biz sevişmeye başladığımızda içimden geçirmiştim. İlk defa... ilk defa bir kızla evlenebileceğimi söylemiştim kendime." Derken örtüyüde almasıyla görünen kasıklarımı bir yastıkla kapattım.

Kız sadece, bana öylece bakıp odadan çıktı. Bende altıma baksırlarımdan birini geçirirken odadan çıktım ve su şakırtılarının geldiği kapıyı açtım. Duş alıyordu. Sessiz bir şekilde, "Yanına gelebilir miyim?" diye sordum. Utanmış görüyordu. Hiçbir tepki vermedi. Bende altımdaki baksırımla beraber onun yanına girdim. O an hiçbir cinsel dürtü umrumda değildi. Sadece ama sadece yüzüyle ilgileniyordum. İnçe kahverengi kaşları, küçük burnu, yemyeşil gözleri ve kiraz dudakları. Boyum ondan 20 cm kadar uzun olduğu için kafasını yukarı kaldırarak bakıyordu.

"Şu anda beni sadece yüzün ilgilendiriyor Selin. Çok güzelsin..." diye fısıldadım ve avucumu yanağına yerleştirip baş parmağımla gözlerinin altını okşadım. "Çok... çok durusun." Gözlerimin ta içine bakarken dudaklarının arasından küçük bir inilti kaçtı. "Hala canın yanıyor mu?" Diye sordum ve hiçbir tepki vermediği için sevgiyle yanağına bir buse kondurdum. "Canın yaktığım için, özür dilerim." dedim fısıltıyla. Sırtıma ellerini koydu. Su damlaları onun üzerine akarken kan duşa kabinin deliğine hapsoluyordu. Beni kendisine çekti ve benimde ıslanmamış sağladı. Suyun altında fark edilmese de göz yaşı döktüğünü anlamıştım. Birden bire kafasını göğsüme koydu ve ağlamaya başladı.

***

İkimizde temizlendikten sonra üstlerimizi giyinmiş salonda oturuyorduk. Onun ağlaması dinlene kadar bekledim ve sarılıp onu teselli ettikten sonra ağlaması geçtiğinde de kendi hayatından bahsetmesini istemiştim.

"Annem ve babam İzmir'de. Benim okulum İstanbul'a çıkınca bu buraya gelmekte çok ısrar etselerde ben kabul etmedim. Zaten liseden tanıdığım en yakın arkadaşlarımında okulları buraya çıktığı için, dert etmemelerini söylemiştim. Biz kızlarla kirası ucuz, ama konumu güzel bir yerde olsada hara bir ev kiralık ve orayı resmen baştan yarattık. İşte üniversiteye başladım. Ama oku ve evde otur nereye kadar diye düşüp, iş ilanlarına bakmaya başladım. Sizin evi buldum ve burdayım işte. Peki ben sana bir şey sorabilir miyim?" Olumlu yönde kafamı salladım. "Yılın başından beri okulda olmama rağmen, niye ben seni ilk defa iki gün önce gördüm?" Bu sorunun cevabı çok basitti. Sırıttım. "Okulu pek sevmem, ben de yılın başından beri çok seyrek gidiyordum. Taki babam, bana kendisinin otoriter bir baba olduğunu gösterene kadar. Bana artık gece hayatını haram olduğunu ve üniversiteye düzenli bir şekilde gitmemi söylemişti. Bende mecbur kabul ettim. Ama iyikide kabul etmişim, yoksa seni tanıyamayacaktım." utanarak baktı bana ve, "Abartma şimdi, evinize hizmetçi olarak geldim. İllaki tanışırdık." dedi. Bende olumlu yönde kafamı salladım.

  "Peki, şimdi ne olacak?" dedi bana bakarak. Ona hayranlıkla baktım ve, "Aşk olacak." dedim.

  Tam biz yakınlaşıyordukki kapı çalmıştı. Benim bakabileceğimi söyledim ve kapıya koştum.

  Kapıyı açmamla yaşadığım şok birden bire oluşuvermişti içimde.

  "Merhaba!"

Senin çekmenin tam sırasıydı değil mi Ayça?

###

3.BÖLÜM SONU...

***

Sizce Ayça kim? Demir ve Selin yakınlaşmasını nasıl buldunuz?

  Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Yeni bölüm yakın zamanda gelir. Sevgiler...

TUTKUNUN TEHLİKELİ TONU (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin