1.BÖLÜM "GÜZEL KIZ"

141K 546 58
                                    

Çıplak bedenlerin birbirine dokunuşuyla meydana gelen zevk... Cinsellik. Bazen uyuşursun, bazense o kadar iştahla girersin ki içine ancak kız çığlık çığlığa seni durdurmaya çalışırsa kendine gelip ne yaptığını fark edersin

  Benim seks hayatım şu anda ikinci ihtimali resim ediyordu. Günlerdir yüzlerine alışık olduğum sürtüklerden birini almıştım altıma ve son hız içine girip çıkıyordum. Ta ki Berna beni çığlık çığlığa durdurmaya çalışarak. "Ya Demir dur! Dur artık! Canım yanıyor!" içinden çıktıktan saniyeler sonra, zaten boşalmıştım. Kendimi yatakta kızın yanına atarken nefes nefese kaldığımı daha yeni idrak ediyordum. "Tamam sen, gidebilirsin artık!" Dedim zorla almaya çalıştığım nefesler arasından. Kız üzerine iç çamaşırlarını geçirdikten sonra ayağa kalktı ve, "Bugünlerde hep böyle yapıyorsun Demir. Beni yatağa atıp altına alıyorsun ve ardından gitmemi istiyorsun." dedi Berna sinirli bir tavırla. Şu an hiçbir şey umrumda değildi. Sonuna kadar organzm yaşıyordum ve basit bir kıza kafama takacak bir durumda değildim.

  "Berna uzatma git dediysem git işte..." dedim suratımı ekşitip kahverengi kısa saçlarımı karıştırırken. Berna her adımında bir kıyafet parçası topladıktan sonra odamdan çıktı ve ben odamda yalnız kaldım. Çıplak bir şekilde ayağa kalkıp odamın içinde kendisine yer edinen banyo bölümüne yürüyüp duşa kabine girdim ve duş almaya başladım.

  Hayatı boyunca istediği her şeyi elde etmiş, istediği bir zamanda istediği kızı yatağına atabilen genç erkeklerdendim bende. Paranın gücü vardı sonuçta. Ünlü inşaat şirketi Ayazoğullar'ı inşaatın sahibi Haldun Ayaz'ın oğluydu ben. Altında son model arabası olan, ne kadar gitmeye gönüllü olmasamda Türkiye çapında iyi derecelere sahip bir üniversiteye  gidiyor, en güzel evlerde yaşıyor ve yazın en güzel otellerde, evlerde tatilimi yapıyordum. Elde edemediğim hiçbir şey olmadı bu zamana kadar yani. Her ne kadar şu ana kadar aşık olmamış olsamda aşk diye bir şeyin var olduğunu düşünüyorum. Ama bir türlü bana rastlamıyor işte.

Duştan çıktıktan sonra üzerimi giyinip parfüm şişelerimden birini elime alıp tenime sıktım ve villanın aşağı katına indim evden çıkmak için. Merdivenlerden inerken sonlandı erkeksi bir şekilde bacak bacak üzerine atmış bana bakıp, "Ooo Demir Bey! Yüzünüzü gören cennetlik vallahi!" diyen babamı gördüm. Anında duranı ciddileştim ve kalın kahverengi kaşlarımı çattım. "Gel otur şöyle!" Derken az önceki alaycı tavrından eser yoktu. Gayet ciddiydi. Bende hiç ısrar etmeden babamın karşısına geçip oturdum. "Ben senin şu sorumsuzluğunu ne yapacağım!" Dedikten sonra yeniden bir nutuk seremonisinin geleceğini anlatımdan babamın sözünü kesmeye kalktım, ama pek başarılı olduğum söylenemez... "Hiç sözünü kesmeye kalkma! Ben evde yoktum annen odandan çığlık sesleri geldiğini söyledi. Kız sesi olduğunu söyleyince ne olduğunu tahmin ettim ama... Birde kızı çıkarken görmüş, altına mini etiğini zar zor geçiriyormuş aşağıya inerken zavallıcık. Ben senin eline o kredi kartlarını, paraları eve kız az diye mi veriyorum oğlum. Kaç gündür üniversiteye de gitmiyorsun zaten... Yakında devamsızlıktan kalacaksın! Söylemedi deme!" Dedi hiddetli bir şekilde. O anda içeri annem girdi. Meryem Sultan! "Haldun çocuğunu üzerine çok fazla gitmiyor musun acaba?" derken yanıma oturmuş kirli sakallı yanağıma öpücük konduruyordu. Ben de onu öptükten sonra, "Hiç ana-oğul dayanışması yapmaya kalkışmayın bana karşı! Bu hayta yarından tezi yok, düzenli bir şekilde üniversiteye gidecek ve derslerine bakacak artık!" derken anneme beni savunması için Kaş göz işareti yapıyordum, ama o da babamın bana karşı otoriter yaklaşımından dolayı bir şey diyemiyordu. Bana da yapacak bir şey kalmadığı için, evden çıkmak maksatıyla ayaklandım ama babamın sözlerinden kaynaklı bir şekilde ayaklandığı gibi hiçbir yere kımıldayamadım. "Bara mı gidecektiniz beyfendi! Bar filan yok size!" evde benimde üste çıkmamla bir kavga körüklensin istemiyordum. Bu yüzden uflaya puflaya odama çıktım, soyunduktan sonra laptoptan bir film açıp kendimi tatmin etmeye başladım.

***

Ertesi sabah, gece kurduğum alarm üç kere 5 dakika arayla çaldıktan sonra uyanabildim ve uyandıktan sonra duş alıp üstümü giyindim ve babamın tehditkar bakışları eşliğinde okula gittim. Okulun otoparkına arabamı park ettikten sonra okula girdim ve bizim bugün ne dersim varsa onun sınıfına girdim. Ben de tıpkı babam gibi, babamın zoruyla inşaat mühendisliği okuyordum. Sınıfa girdim ve amfilerden birine yerleşmek için basamakları çıkmaya başladım. Benim bu okulda hiç arkadaşım yoktu, daha doğrusu arkadaşlık kurmayı pek fazla sevmezdim... Kulüpteki kızlar filan var işte anca olarlada iş yatağa gelince arkadaşlık bozuluyor. Tam boş bir amfi sırası bulmuştum ki, bir kız yerleşti oraya. Kız aşık suratlı bakışlara sahip memenesiz bir tipti ama şimdi Allah'ı vardı vücudu muhteşemdi. Bacaklarından belli olduğu kadarıyla uzun boylu, çıkık kalçasından anladığım kadarıyla büyük kalçaları olan büyük göğüsleri olan bir kızdı. Benimki hemen sertleşmişti o anda. Kıza öylece yüzümü buruşturup, "Orayı ilk ben görmüştüm! Çıkar mısın ben oturacağım!" dedim. Kız da bana kafasını çevirip, "Ne münasebet, ilk olarakta ben oturdum ona bakarsan..." dedi kız tüm çirkefliğiyle. "Bana bak kızım sen benim kim olduğumu biliyor musun!" Dedim hiddetle. Kızda ayağa kalkıp, "Kimmişsin sen he kimmişsin. Ayrıca arkada bir amfi boş, oraya geç uzatma!" kızdan sonrada bir kuple ben konuştuktan sonra bu çene karşısında her şeyin boş olduğunu anlayıp arkadaki amfiye oturdum ve ders başladı.

***

Bugünlük sadece üç dersim olduğu için sıkıcı sıkıcı üç derside dinlemeye çalışıp Notlar aldıktan sonra babamın beni aramasıyla gezmeye değilde eve gitmek için arabama bindim ve eve sürdüm arabayı. İlk dersimde karşılaştığım kızla diğer iki derste de aynı sınıfa düşmüştüm. Of altına alınmalık, tadımlık olarak çok iyi, ama karekter açısında nefret edilebilecek bir kızdı. Anlamıyorum okula burslu olarak geldiği her halinden belli olan bir kız niye hep burnu havada gezerdi ki?

  Eve geldiğimde kapılarda beni karşılayan yine yine yeniden annem olmuştu. " Merhaba annelerin en güzeli!" diyip sultanıma sarıldım. O da kafasını diğer omzumdan, öteki omzuma geçirirken, "Merhaba oğulların en yakışıklı!" diyip ayrıldı benden. Ardından, "Hani baban yemeğin tuzunu eksik ettiği için kovduğu hizmetçi vardı ya, onun yerine başka biri geldi. Yani kızı terslemeye filan kalkma yani. Kızın annesi ve babası şehir dışındaymış, arkadaşlarıyla bir evde kalıyor. Hatta biliyor musun sizin..." derken ben annemin bir hizmetçiyi bana bu kadar çok detaylı anlatmasında şikayetçi olarak sözünü kestim. "Annecim yeter tamam anladım, istersen bir de kızın hayat hikayesini anlat onu da bilelim... Ben şimdi bir duşa gireceğim, sonra da yatarım. Babam evde mi?" derken çoktan evin evin içine girmiş merdivenlere doğru yürüyordum. Odasında biraz kestiriyor." dedi ve ardından fısıltılı bir ses tonuyla, "Ama sen yine de ne olu, ne olmaz, dışarıya çıkmaya kalkma." Dedi bende onun tembihine karşı olumlu yönde kafamı sallamakla yetindim. Merdivenleri çıkıp odama ulaştıktan sonra banyoya yürürken üstümdeki parçalardan teker teker kurtuldum. Duş alırken hissettiğim rahatlama, tüm günün yorgunluğunu unutturmuştu bana.

  Düşün bittikten sonra sadece altıma bir havlu giydim. Tam banyodan çıkacaktım ki odamda birkaç takıntı ve ses duydum. "Bu ne böyle ya, ne dağınık oğulları varmış bunların, baksırını bile nereye bırakmış..." derken baksırımı eline alıyordu. O tanıdık ses, o tanıdık kalçalar, yoksa... Yüzünü bana doğru döndüğünde... Allah'ım o kız! Bugün amfide tartıştığım. Resmen hizmetçilik yapacak bizim evde. Benim görmeyip arkasını döndüğünde baksırım hala elindeydi. Ben de sessiz bir şekilde arkadından o na yaklaştım. Onu korkutmayı planlanlarken o güzelim geniş kalçalarını gördüm ve anında üstünde sadece havlu olan kaşıklarımı kızın kalçalarına dayayıp kulağına fısıltıyla, "Çok sevdiysen baksırım sende kalabilir." dedim.

###

1.BÖLÜM SONU...

***

Herkese merhaba! Bu hikayemin giriş bölümüydü. Hikayenin bu bölümünden sonrası +18 olacaktır, hikayenin girişinde +18 cinsel içerik yazmasına rağmen ısrarla giren -18 yaş grubu okuyucular tekrar uyarılır!

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın... Sevgiler...

TUTKUNUN TEHLİKELİ TONU (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin