27

2.3K 200 60
                                    

  Bugün büyük gündü Jimin ile nişanlanacaktık. Odanın ortasında dört dönüyordum üzerimdeki elbiseye baktım Jimin benim için seçmişti ve ben de seve seve giyinmeyi kabul etmiştim. Melissa saçlarımı yapıp bana baktı

"Ay melek gibi oldun Shailen seni gelinliğin içinde düşünemiyorum." gülümseyerek aynadaki yansımama baktım

"Sen de çok güzelsin Melissa, prenses olduğum gibi seni kendi özel yardımcım yapacağım hiç şüphen olmasın." ayağa kalkıp kendime son kez baktım

"Sanırım hazırım." diyerek odadan çıktım ileride Jimin, Yoongi ve Jungkook konuşuyordu gülümseyerek ikisine de sarıldım

"Sizi özlemiştim." yüzüm birden düşünce Jimin elini omzuma koydu

"Neden böylesin?"

"Sa sadece Taehyung'u özledim. Her zaman en mutlu anlarımızda yan yana olacağımıza söz vermiştik." Jimin yüzünü düşürmüştü

"Onu getiremediğim için üzgünüm." gülümsemeye çalıştım

"Sorun değil sen her şeyi yaptın." Yoongi esnemeye başladı

"Artık diyorum ki şu üzücü ortam dağılsa." Jimin gözlerini devirip Yoongi'ye baktı

"Sen aşktan ne anlarsın ki." birden Yoongi bir yere odaklandı ve çarpık bir gülümsemeyle

"Aynen öyle ben aşktan ne anlarım ki?" gülerek yanımızdan ayrılınca Jungkook mal gibi arkasından bakıyordu

"Bu niye mal mal gülüyordu." Jimin ve ben bilmiyoruz anlamında kafamızı salladık

"Neyse ben bir şeyler içiyim." diyerek yanımızdan ayrıldı. Ben de Jimin ile babasının yanına gittim

"Baba artık nişanlansak diyorum sıkıldım da herkes çok resmi." babası şaşkınlıkla ona bakıyordu

"Sakin ol kimse nişanlını almıyor elinden." gözletini devirdi

"Sadece sıkıldım." gülerek Jimin'i kolunun altına aldı

"Tamam, tamam Shailen'i çağır bakayım." beni elimden tutup babasının yanına getirdi. Konuşma yaptıktan sonra parmağımıza yüzüklerimizi taktı herkes bizi alkışlıyordu bir aile hariç onunda kim olduğunu biliyorsunuzdur. Geri kalan vakitte eğlendik ve daha sonra odamıza doğru ilerlerken Jimin'in yanına bir asker gelmişti kulağına bir şeyler diyince Jimin kaşlarını çattı

"Şuan onunla uğraşamam, gizlice saraya girmeye çalışıyorsa o zaman hapishaneye gönderin bu kadar basit." asker önümüzde eğilip gidince Jimin'e döndüm

"Ne olmuş?"

"Bir çocuk saraya gizlice girmeye çalışırken yakalanmış sonrada askerlere Tata'yı görmek istediğini söylemiş." tam umursamayacakken durdum

"Kimi görmek istemiş?" anlamsızca yüzüme bakmaya başlamıştı

"Tata." birden bire çığlık atınca Jimin ürkmüştü

"Ne oluyor?"

"Tata benim, Tarhyung'un bana taktığı isim y..yoksa?" koşarak hapishanenin olduğu kata doğru inmeye başladım Jimin'de arkamdan geliyordu. Görevli adama durumu anlattıktan sonra içeri girdim. En sonunda Taehyung'u saçı başı dağılmış bir halde görümce önce üzüldüm ama ardından hemen parmaklıklara yapıştım

"Taehyung." gözlerini açıp bana baktı ve hemen yanıma yaklaştı

"Shailen seni ararken düştüğüm duruma bak." Yanımıza gelen şaşkınlıkla bize bakıyordu

"Yuh nasık geldin lan sen." Taehyung kaşlarını çatıp Jimin'e bakmaya başladı aralarındaki gerilimi anlamadım ama Jimin'e kapıyı açması için emir vermesini istedim o da askerlere dedi Taehyung serbest kalınca ona dinlenmesi için bir oda ayarlamışlardı bende yarın uzunca hasret gidereceğimiz için şimdilik serbes bırakmıştım onu ve Jimin ile odamıza gitmiştik. Üzerimi değiştirip yatağa uzandım ve uyumaya başladım

***

J

imin Shailen uyuduktan sonra yataktan kalkıp Taehyung'un odasına gitmişti

"Neden geldin?" Taehyung sinirli sinirli Jimin'e bakmaya başlamıştı

"Shailen'in senin gibi kişiliksiz biriyle evlenmesine izin verir miyim sanıyorsun?"

"Yanlış anladın." yumruklarını sıkmaya başlamıştı. Jimin'in yakasını tuttu

"Neyi yanlış anladım? Sana ulaşmışken beni buraya getirmemeni mi? Yoksa beni hapse tıkmanı mı? Haa bir de Shailen'in annesinin hafızasını silmeni unutmayalım." Jimin kafasını yere eğdi

"Sadece korktum."

"Neden korktun lan."

"Shailen'in sizi seçmesinden." hızlıca yakasını bırakıp arkasını döndü ve sinirini gidermeye çalıştı

"Zaten seni seçmese buraya gelmezdi." gözleri dolmaya başlamıştı

"Duâ et annem Shailen'in annesini düzeltti yoksa sana daha çok soracaklarım vardı." Bu sefer sinirlenen yaraf Jimin olmuştu ve Taehyung'un yüzüne yumruğu geçirmişti

"O benim annem, senin üvey annen."

"Senin annen olsaydı senin yanında olurdu benim değil." ikisi birbirşerine öyle bakıyorlardı ki. İnsanlar gçrse az sonra büyük bir patlama olacağını düşübürlerdi. Jimin kendini biraz olsun sakinleştirmişti

"Bunları Shailen öğrenmeyecek."

"Öğrenecek senin nasıl bir insan olduğunu öğrenecek."

"Eğer öyle bir şe.." Jimin'in sesini kesen arkadan konuşan meleğiydi

"Gerek yok Taehyung ben öğrenmem gereken her şeyi öğrendim."

Sövmeyin bebişlerim bana sizi seviyorum ndndnd ara bozmak benim işim 😂😂

The Rise Of The Water Kingdom (PJM)Where stories live. Discover now