The Rise Of The Water Kingdom (PJM)

5

Jimin telaşla Shailen'e doğru adım atmıştı kız birden bayılmıştı hepsi şaşkınlıkla birbirine bakarken. Taehyung kendine gelip kızı kucağında odasına taşımıştı. Jimin odada dolanmaya başladı

"Ben ne yapacağım? Eğer kötü kişilere söylerse ne olacak?" Jungkook moral vermek için omzuna dokundu

"Dostum sakin ol öyle bir kıza benzemiyor." kendini koltuğa attı

"Ah lanet olsun buradan nefret ediyorum." Yoongi elini kaldırdı

"Bende, burası soğuk." ikisi ne diyon la der gibi Yoongi'ye bakmaya başladı. Daha sonra Jungkook gözlerini devirdi

"Neyse yatalım Shailen'in işine yarın bakarız." Jimin oturduğu yerden kalkıp yatağına girdi ama gözüne uyku girmemişti babasını ve krallığını özlüyordu. Annesi yoktu Jimin doğduktan sonra babasını bir yer yüzü insanı ile aldatmış ve bir daha yer yüzünden geri dönmemişti aslında Jimin'in buradaki insanlardan nefret etmesinin bir nedeni de buydu. Bir sağa bir sola dönüp uyumaya çalışmış ve en sonunda kendini bırakmıştı.

______________________________

  İlk defa güneş ışıkları ile uyanmamın mutluluğunu yaşıyordu Jimin. O kadar enerji vericiydi ki sırf bu hissi yaşamak için burada kalabilirdi daha sorra onu bekleyen bir krallığı olduğunu düşününce bu düşüncesinden vazgeçti. Jungkook birden içeri girince yattığı yerden doğruldu

"Günaydın." diyerek gülümsedi. Jungkook kendini Jimin'in yatağına atıp uyumaya başladı

"Beni uyandırmaya geldin sanıyordum."

"Hayır! Benim yatağım çok rahatsız ondan." Jimin gülerek kalktı ve mutfağa gidip su içti daha sonra bardaktaki yanısımasından kulaklarının eski haline geldiğini gördü hızla odasına gidip iksirinden içti bundan sonra daha dikkatli olmalıydı. Yatağına yayılmış yatan Jungkook'a bakıp kafasını sağa sola salladı. Güzelim uykusundan olmuştu, cama yaklaşıp dışarıya bakmaya başladı gözleri güneşin üzerinde durdu. Yoongi'nin evi, oraya gitmek çok istiyordu çünkü güneş'den mahrum kalmıştı yaklaşık yirmi üç yıldır. Dünden beri güneşin altındaydı tenini merak ediyordu dolabın üzerindeki boy aynasının önüne geçti ve tenini incelemeye başladı eskiden olduğundan daha canlı bir teni vardı. Bu hoşuna gitmişti, güneşin tenindeki etkisi herkesi ona hayran bırakabilirdi yani sadece su krallığındaki herkesi. Birden odanın kapısı açılmış ve içeri Taehyung girmişti

"Günaydın." Jimin ona dönerek gülümsedi

"Günaydın Taehyung."

"Sanırım Jungkook seni yatağından etmiş. Neyse uyanmışken bana kahvaltı hazırlamada yardım etmek ister misin?" Jimin heyecanla kafasıyla onayladı. Onlar sadece yosun ve denizdeki diğer bitkilerle besleniyorlardı

"Tabiki de." hızla odadan çıkıp sevinçle mutfağa girdi. Taehyung dolaptan değişik malzemeler çıkartmıştı. Bir tanesi uzun ve yeşildi, diğeri ise yuvarlak ve kırmızı

"Bunlar ne?" kırmızı olan şeyi gösterdi

"Bu domates, bu da salatalık." Jimin kafasıyla onayladı ve bir salatalığı alıp ısırdı. Değişik bir tadı vardı ama hoşuna gitmişti

"Bu çok güzel." Taehyung gülümseyerek eline bir bıçak aldı ve salatalığın kabuklarını soymaya başladı

"Neden derisini yüzüyorsun?"

"Böyle yenmesi daha güzel oluyor." Jimin az önce derisiyle birlikte yemişti ama hiç de kötü değildi

"Bence derisinin tadı da güzeldi." Taehyung gülümseyerek ona baktı