- 10. Bölüm - PARŞÖMENLER -

66 2 1
                                    

Sonunda parşömenleri bulmaya çıktık.Yosashiku ve ben yanımıza gerekli eşyaları aldık,yola çıktık.Ağaçlardan zıplayarak gidiyorduk.Şimdi küçük köylerden birine gidiyorduk.Bu köyün adı Pamuk Köyü'ydü.Biraz ilerledikten sonra Pamuk Köyü'ne ulaşmıştık.Alın bantları sayesinde bizi tanıdılar.Ben alın bandı takmıyordum ama yanımda taşıyordum.İçeri girdik ve köyün lideri Tetsu isimli biriyle tanıştık.Arama iznini aldık ve ikimizde köyün farklı yerlerine dağıldık.1 Saat süren bir aramadan sonra parşömeni bulduk.Parşömende Rinnegan kullanımiyla ilgili bir kaç bilgi ve bir kaç Taijutsu hareketi yazıyordu.Saat daha geç değildi.Diger parsömeni bulmaya gidecektik.Köyler küçük olduğu icin yolumuz uzun sürmüyordu.Şimdiki gidecegimiz köy,5 büyük ulustan kimseyi almıyordu.Kocaman bir duvar yapılmıştı.Ama artık hiç birşey umrumda değildi.Sonunda Perfect Susano'o mu acıp duvarı ikiye ayırdım:
-SUSANO'O

Sonunda Perfect Susano'o mu acıp duvarı ikiye ayırdım:-SUSANO'O

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

İçeri sakin bir şekilde girdim.Kimse bize bir şey diyemedi çünkü herkes korkudan evine tıkılmıştı.Arama izni almadan parşömeni aramaya başladık.Yaklaşık 1 buçuk saat sonra bu parşömeni de bulduk.Burada ise dayanıklı olmak için yememiz gereken ve yemememiz gereken besinler,daha rahat dövüşebilmek için giyeceğimiz kıyafetler yazıyordu.Bu parşömenler çok daha farklıydı.Eski parsömenlerin hepsinde harita vardı.Bunlarda ise işimize yarayacak dövüş bilgileri.Bu köyde kalmamaya karar verdik.Başka küçük bir köye gidip geceyi orada geçirdik.

Yosashiku:
-Parşömenler gerçekten isimize yarıyor.Umarım daha çok parşömen vardır.

Ben:
-Umarım.

Sabah oldu.Köyün adı Çiçek Köyü'ydü.Burda erkek sayısı çok azdı hatta yok bile denilebilirdi.Köyün lideri de bir kızdı ve adı İnchi'ydi.Ondan arama izni de aldık.Bu köy şimdiye kadar gittiklerimiz arasındaki en küçüğüydü ve bu köyden nefret etmiştim çünkü kızlardan pek haz etmezdim.Burdaki parşömeni 30 dakika gibi kısa bir sürede bulmuştuk.Ama 1.5 günde 3 parşömen bulduğumuz icin yorulmuştuk.

Yosashiku:
-Uf,uf.Cok yoruldum.

Ben:
-Başka bir köyde kal-

Yosashiku:
-Olmaz dostum,ben bittim.

Ben:
-Doğrusu bende.

Biraz güldük.Ardından bir han kiraladık.Ordan kaplıcalara gittik ve güzelce enerji topladık.Akşam oldu ve burda kalalım dedik.Gece uzun geçmisti.Ve yatarken dışarıdan sesler geldi.

-BOMMMMMMM BOMMM BOMMMMM-

Herkes meydana çıktı.Dedemden kalma chakra sezme yeteneğine sahiptim.Güçlü bir çakra seziyordum.Meydana çıktığımda bir kız:
-Bunlar küçük köyleri yağmalayan Seita Klanı.Lütfen bize yardım edin.

Yosashiku:
-Bu işi bana bırak dostum

Ben:
-Tamam.

Yosashiku:
-Kage Bunshin No Jutsu !

300'e yakın bunshin yapmıştı.Ve Seita Klanındakiler korkup kaçtılar.

Buradaki tüm kızlar Yosashiku'ya hayran hayran bakmaya başlamışlardı.Ve Yosashiku'nun bu durumdan çok hoşlanır gibi bir hali yoktu.

Ben:
-Hadi gidip uyuyalım.Yarın erken kalkacağız.

Yosashiku:
-Peki,gidelim öyleyse Arashi.

Sabah saat 06:00 gibi uyandım ve biraz balkondan manzarayı seyrettim.1 saat sonra Yosashiku'yu uyandırdım.Yemek yedik ve kızlar uyanmadan erken saatte yola çıktık.3 Köy daha gezecektik ve daha sonra 5 büyük ulus'un Rüzgar Köyü'ne (Sunagakure) gidecektik.Şimdiki gideceğimiz küçük köyün adı Şeker Köyü'ydü.Bu köy küçük bir köye göre çok büyük sayılırdı.Hatta buranın bir Kage'si bile varmış.Ona da Satõkage deniyormuş.Küçük bir Kage ofisi bile varmış.O yüzden burayı sevdim.Kage ofisine girdik ve Satõkage:
-Vayy canına.İlk defa bir Konoha'lı görüyoruz.Hoşgeldiniz efendim.

Ben:
-Olurmu oyle sey satõkage-sama.Sizden arama izni almaya geldik.Burada bize bir emanet bırakılmıs.

Yosashiku:
-Aynen.

Satõkage:
-Emriniz olur.

Ben:
-Teşekkürler efendim.

Yosashiku'yla yine ayrıldık ancak peşime 3 kız takılmıştı ve mırıldanıp duruyorlardı.

-Çok yakışıklıı !!

-Çok havalıı !

-Aman tanrım !

Onlara minik bir genjutsu yaptım yoksa peşimi bırakmayacaklardı.Burdaki küçük daglara çıkıp gezmeye başladım.Ardından bir mağara gördüm.Dedem genelde parşömenleri bu tip yerlere koyardı.İçeride bir kurt vardı.Ama onu öldürmek istemediğim için onu Genjutsu'yla sabit durumda bıraktım.Mağarayı iyice aradıktan sonra parşömeni buldum ve Genjutsu'yu bozdum.Sonra Yosashiku'yu buldum.Karnımız acıkmıştı ve buranın geleneksel yemeği Tamago'dan yedik.Tadı fena değildi.Ama Yosashiku bayılmıştı.4 Porsiyon yedi.Yemeğimizi bitirdikten sonra ben kılıcımı parlatmaya gittim.Yosashiku da kendine giysi almaya gitti.2 saat sonra Satõkage ofisinin önünde buluşacaktık.Yüksek yerleri hep ben geziyordum.Şehrin kuytu yerlerini ise Yosashiku.Ancak bu sefer ben bulamamıştım.Yosashiku bulmuştu.Bunun içinde ninjutsu veya taijutsu yazmıyordu.Bunun içinde bir Kinjutsu ( Yasaklı Jutsu Yazıyordu ) Bu Jutsunun adı ise:
-EDO TENSEİ.

Parşömende Edo Tensei'nin nasıl bozulacağı ve yapılacagı yapılıyordu.Ancak sadece Mangekyou Sharingan'la bozuluyordu.Ne Rinnegan,Ne Jougan,Ne Byakugan.Buna çok şaşırdım.Çünkü bu jutsu 4. Büyük Ninja Savaşı'nın başlama sebebiydi.Umarım Yosashiku veya ben bunu kötü şeyler için kullanmazdık.Aksi takdire durdurulmamız çok zor olurdu.Çünkü Konoha'da tek Mangekyo Sharingan sahibi benim.Hava güzel ve saat erkendi.Başka bir koye doğru yola çıktık.Bu köyden sonra artık büyük bir köy bizi bekliyordu.
BULUT KÖYÜ

Uchiha Arashi'nin HikayesiWhere stories live. Discover now