Bir Garip Pansuman Hikayesi

619 30 36
                                    

YAZIM YANIŞLARIM OLDUYSA MAZUR GÖRÜN 🙏

KEYİFLİ OKUMALAR

"Bir balo an fazla bu kadar sıkıcı olabilirdi." Andreas 'ın bu sözünü masadaki tüm askerler kafasıyla onayladı. Oysa Leon sadece kendisine sıkıcı geldiğini düşünüyordu. Sebebi ise süphesiz bugün hemsireyle yaşadığı ufak maceraydı. Aklına geldikçe gülümsemekten kendini alamıyordu. İşin kötüsü Andreas söyleyene kadar bunu fark etmemişti.

"Anlaşılan birimiz için balo eğlenceli geçiyor. Öyle değil Leonidas ?" Leon kendi adını duyduğunda hayal aleminden irkilerek çıktı.

"Kimsenin eğlendiği yok Andreas." Anderas'ı günahı kadar sevmezdi Leon. Doğru ya , ne işi vardı onun bu masada ? Bugün aklı başında değildi anlaşılan. Kadehini eline almış ilerleyecekken Andres'ın uzun ve çirkin bir ıslığın ardından kendisine seslenmesiyle gerisingeri döndü.

"Leonidas madem balo eğlenceli değil kimse eğlenmiyor biz eğlenceli hale getiririz. Şu, ateş parçasıyla ilk dans eden bu masanın tavernadaki tüm içkilerini öder. Bu kızla dans etmek zaten ödülün ta kendisi" Leon Andreas'ın gösterdiği yere bakınca az kalsın küçük dilini yutacaktı. Bu o hemşireydi. Bütün gün aklı beş karış havada gezmesine sebep olan hemşire. İyi de niçin buradaydı?

"İlk defa sana katılıyorum Andreas." Bu söz de Dimitriden gelmişti. Neydi bugün günlerden Leon'un sabrını test etme günü mü? Bir hışımla hemşirenin yanına gitti.

"Hastane çok mu sıkıcı geldi hemşire ?" Hilal de Yunan balosunda bulunduğu için duyduğu öfke bir de bugün tanıştığı arsız Teğmenin karşısında ona hesap sormasıyla kat be kat artmıştı.

"Sizi ne alakadar eder Teğmen. Çekilin önümden." Annesine verdiği söz sebebiyle olay çıkaramıyordu Hilal. Yoksa bu arsız Teğmene çoktan haddini bildirmişti. Teğmen ise karşısından çekilmek şöyle dursun aksine daha çok dibine sokulmuştu.

"Çekilmek?Güzelliğinizi mi kapatıyorum ? Yoksa size ağızların sularını akıtarak bakan beylerin görüş alanını kapattığım için mi kızıyorsun ?" Hilal öfkeden deliye dönmüştü. Bu Teğmene haddini bildirmesi gerekti annesine verdiği sözü kısa süreliğine unutabilirdi. Belki kumandan Vasilli gelmeseydi. İkisini işaret ederek,

"Bende sizi tanıştırmak için geliyordum. Anlaşılan Leonidas benden önce davranmış." Daha sonra ise oğluna göz kırpmıştı. Leon keyfi yerinde olmalı diye düşündü. Aksi halde giz kırpmak yerine gözünü çıkarabilirdi. Sanırım bugün hemşire yüzünden karargaha gitmeyi unutmuştu.

"Küçük hanım , babanız şu tarafta buyrunuz gidelim. Leonidas ? " deyip kolunu işaret etmişti. Sanırım kolunu uzatmasını bekliyordu. Leona göre hava hoştu. Kolunu Hilale girmesi için uzatmıştı. Hilal ise hiç oralı olmamıştı

"Gözüm görüyor çok şükür kumandan. Sen de çek şu kolunu." Leon'un kolunu iteleyerek babasının yanına gitti. Masa oldukça kalbalıktı , baloda öyle. Katil sürüsü ile tek tek tanışmak zorunda kalmıştı. Eve gidince ellerini uzun süre yıkaması gerekecekti. Zaman ilerledikçe üstündeki ilgili dağılıyordu. Nihayet kaçacak fırsatı bulmuştu. Hizmetçilerden birine çatının yerini sormak için mutfağa indi Hilal. Mutfağa girecekken konuşmaları duyup kapının pervazında durdu.

"Bu gece bir başka yakışıklıydı Teğmen."

"Bazen dua ediyorum evde de balo üniforması ile dolaşsa diye." İçeriden ufak kıkırtılar ilişti Hilal'in kulağına.
Hangi teğmenden bahsediyordu ki bunlar? Acaba o arsız teğmen miydi bahsettikleri? Hem oysa o banane ki diyerek kızdı kendine Hilal. İçeri girecekken öksürük sesi ile yerinden sıçrayıp sesin geldiği yöne döndü.

Berceste Where stories live. Discover now