58.Bölüm

307 33 24
                                    

GÜNEY
Elimdeki hediye paketleriyle eve geldim... tek başıma... koskoca evde tek başıma kalmıştım. Bana yaptığı onca şeyden sonra Cemre'yi unutmak ve yoluma bakmak istiyordum ama yinde yapamamıyordum. Ona ne kadar kızgın olsam dahi yine de düşünmeden duramıyordum...başka birileri de onu bana unutturmuyordu... başka bedenler de teselli olmuyordu...

Tüm hediye paketlerine bırakıp aralarından Cemreninkini bulmaya çalıştım ve bulmuştum da... defalarca açmaya başlayıp yarıda bırakıp kenara fırlattıktan sonra kutuyu son kez elime aldım, üzerinde sadece Cemre'den yazıyordu... ufacık bir kutuydu zaten, açtım ama bu... bu ne anlama geliyordu? Nasıl yani?

Hemen Cemre'yi aramalıydım... Bu ne demekti? Bana bunu açıklaması lazımdı...

CEMRE
Eve gelmiştim... Güney'i o kızla o halde, sarmaş dolaş görmeme rağmen onu düşünüp duruyordum. Acaba ne yapmıştı? Hediyemi açmış mıydı? Açtıysa ne düşünüyordu? Onun düşüncesini çok merak ediyordum. Çünkü bu benim için çok önemliydi. Eğer beni aramızdaki herşeye rağmen affedecekse ve halen benimle olmak isteyecekse o zaman herşey değişecekti. Ama eğer hediyeme rağmen affetmeyecekse o zaman en başa dönecektik...

Ve telefonum çalmaya başlamıştı. Baktığımda arayanın Güney olduğunu gördüm... ama bu kadar kolay değildi... beni bırakıp başka kızlarla takılmaya başladıysa eğer, o zaman sonuçlarına da katlanacaktı. Ben onun kuklası değildim, bana istediği zaman gel, istediği zaman git diyemezdi.

Zamanında ben de hatalar yaptım, o da... ama ben telafi etmeye çalışırken o hata üstüne hata yapmaya devam ediyordu. Ben özrümü diledim ama başka bir erkeğe de koşmadım. Eğer o da devam etmek istiyorsa bana gelecek ve bunu kanıtlayacaktı.

Açmayacaktım telefonu... çaldı çaldı sustu... sonra tekrar çalmaya başladı... yine açmadım... daha önce yaptığı gibi buraya gelebilirdi isterse...

Ki bence gelecekti... üzerimi değiştirip beklemeye koyuldum...

EYLÜL
Serkan bana rüyasında gördüklerini anlattığında gülmeme engel olamadım... demek evlenmiştim, çocuklarım bile olmuştu.. hem de ikiz..

Ah koskocaman hastalıklı bir hayal gücün var sevgilim... benim için yaptığın şeyden sonra seni nasıl unuturum? Beni hele bir terket, o zaman pişman olursun işte...

Odamın kapısı çalınmıştı, Serkan gelmişti...

Serkan : senle yatabilir miyim?

Eylül: olur gel... çok mu korktun? Kıyamam gel...

Serkan: dalga mı geçeceksin?

Eylül: hayır hayır tamam gel hadi... kaçmıcam gece söz

Serkan yanıma yatmıştı. Sinirlenmiş gibi bir hali vardı, hala kabusuna sinirleniyordu galiba... gülmemek için zor tuttum kendimi...

Serkan : Serhatmış... bi de benim ismime hiç benzemiyor sanki şu hale bak... şaka gibi...

Eylül: tamam hadi yat Serkancım

Serkan: beni deli ettin...

Eylül : ben delirtmedim, sen deliydin zaten. Hem saçma bir rüya görüyorsun, sonra o rüyadan etkilenip kıskançlık yapıyorsun... sanki bilmiyorsun, benim gözüm senden başkasını görmüyor...

Serkan : ne? Bir daha söylesene... ben çok yoruldum bugün, duyamıyorum...

Güldüm... deliydi bu adam, sahiden deli...

Eylül: seni seviyorum... kıskanmana gerek yok... ne gerçek birini, ne de rüyandaki Serhatı

Serkan : yakışıklıydı ama baya...

Eylül: iyi geceler Serkancım

Serkan da bana arkamdan sarılıp kulağıma beni sevdiğini fısıldadıktan sonra gülümseyerek gözlerimi kapadım... bir kaç dakika sonra aklıma gelen sinsice bir fikirlerle Serkanın hayalindeki kocamın ismini sayıkladım...

Eylül : Serhat...

CEMRE
Saatlerce beklemiştim ama ne gelen vardı ne giden. Oysa geleceğinden nerdeyse emindim... Aramaları da bir süre devam edip sonra durmuştu. Demek ki bu kadardı sevgisi aşkı işte... madem öyle istiyordu, ben de kendi yolumu çizecektim. Eşyalarımı topladım, hastaneden birkaç günlüğüne izin alıp gidecektim... araba beni nereye götürecekse... hem dinlenecek, hem kafamı toparlayacak hem de rahatlayacaktım. Bu tatilim, daha doğrusu kaçamağım, bana çok iyi gelecekti... eminim...

Kalp GözüWhere stories live. Discover now