34.Bölüm

311 35 51
                                    

GÜNEY
Serkan haklı mıydı cidden? Cidden Cemre sadece bi inat mıydı benim için? Düşündüğümde ilk gün, o benim için herhangi biriydi, birlikte olduğum her kız gibiydi, hiçbir farkı yoktu benim için. Ama onu Gökhan denilen herifle ilk gördüğüm gün sinirlenmiştim. Herhangi biriyse neden böyle hissetmiştim? Bir bağım olmasa, hiçbir şey hissetmesem, herhangi biri olsa, bunu hisseder miydim? Muhtemelen hayır...

Gökhan : hayır Serkan... ben eminim. Bu kızda birşey var... o benden başkasıyla olamaz..

Serkan : sen öyle diyorsan...

Güney : öyle...

Serkan : bebekler...

Güney : ne? Ne bebeği oğlum?

Serkan : tavsiye istedin ya... bebekler diyorum... bebekler onları yumuşatır, bebekleri görmeye gidin ikiniz...

Güney : yakın zamanda kürtaj oldu. Bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum... yani henüz çok erken

Serkan : eh, peluş ayıcıklar ve balonlar için de çok geç...

Gülüştük...

Güney : ben sanırım ne yapacağımı buldum...

Serkan : ne yapacaksın?

Güney : zamanı gelince anlatırım...

Ertesi gün sabahtan odama geçtim. İlk hastam... Cemre Derinoğlu... gerçekten mi?

Cemre : kontrole geldim...

Güney : kürtaj kontrolü mü yoksa geçen seferki gibi bir kontrol mü? İkinci bebek mi var?

Cemre : bilmem... belki vardır...

Bunu beni sinirlendirmek için yaptığından emindim ama onun oyununa gelmeyecektim kesinlikle...

Güney : eh tebrikler o zaman...

Tepki göstermememe şaşırmış görünüyordu, muhtemelen sinirlenmemi bekliyordu...

Kontrol etmeye başlamıştım, ters birşey yoktu, tabii bebek de yoktu, bu beni rahatlatmıştı...

Güney : bebek için vakit var anlaşılan... henüz bebek yok. Onun dışında problemin yok. Yine de 6 ayda bir kontrole gitsen iyi olur, bana veya başka bir kadın doğum uzmanına...

Umursamaz tavırlarım onu şaşırtmıştı... bu beni sevindiriyordu ama kesinlikle ona belli edemezdim...

Cemre : 6 ay mı?

Güney : evet... neden?

Cemre : çok uzun geldi de

Güney : istersen her gün kontrole git, senin bileceğin iş. En fazla 6 ay dedim. Herhangi bir doktor da sana aynısını söyleyecektir...

Cemre : sana gelmeyeyim mi?

Güney : bilmem... keyfin bilir...

Cemre : peki...

Güney : bu kadar... soracak birşeyin yoksa sıradaki hastayı alıcam. Malum, çok tercih edilen bir doktorum ben.

Cemre : şey... tamam...

Arkasına baka baka çıktı odadan, gülmemek için kendimi zor tuttum... işe yarayacaktı... kendi ayaklarıyla bana gelecekti...

EYLÜL
Kader'in izin günüydü, birlikte kahvaltı ediyorduk...

Kader : ee nasıl gidiyo?

Eylül : çok iyi..

Kader : gerçekten iyi görünüyorsun.. yüzün gülüyor... bu ev... işin... tek başına yaşamak ve ayaklarının üzerinde durmak ve tabii bir de o davayı kazanmak birleşince mutlu oldun....

Eylül : yaa evet...

Kader : şu dava da bitti... Serkan'la muhattap olmana gerek kalmadığı için o kadar mutluyum ki...

Eylül : şey aslında...

Kader : aslında ne?

Eylül : biz Serkanla... birlikteyiz

Kader : ne?! Bir dakika... birlikteyiz derken? Nasıl yani?

Eylül : işte... sevgiliyiz...

Şok olmuştu... sinirle masadan kalktı, sandalyesini ittirdiğinde anlamıştım bunu...

Kader : ne?! Buna inandığına inanamıyorum Eylül! Cidden mi? Ah be güzelim... sen onun için çok kolay bir hedefsin. Gerçekten... bir süre takılıp çıkıp gidecek hayatından... seni kullanmasına izin verme

Eylül : o artık öyle biri değil... eskiden öyle olduğunu kabul etti ama öyle değil. O beni seviyor, bunu görebiliyorum...

Kader : görebiliyorsun öyle mi?

Eylül : evet... kalp gözüyle görebiliyorum...

Kader : kalp gözü öyle mi? Sen abayı yakışmışsın... sen mantıklı düşünemiyorsun. Gerçeği anlayınca çok geç olacak...

Eylül : neden buna bu kadar sinirlendin? Ben sevdim onu evet, onunla mutluyum... benim için sevinmen ve mutlu olman gerekmez mi?

Kader : iyi, düzgün biri olsa sevinirdim tabii...

Eylül : yoksa... senin bir günlüğüne takıldığın biri diye mi bu hallerin? Yoksa... yoksa sen ona aşık mısın?

Fırtına kopmaya başladı burda da 🙊💔 Her hikayede ortalığı karıştırdığımı bir ara söylediğimi hatırlıyorum. Her neyse... yeni hikayem Savrulan Yapraklar'da buluşur muyuz? 💜

Kalp GözüWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu