30.Bölüm

365 37 39
                                    

CEMRE
Benim evimdeydik, bugün uyumayacak, sabaha kadar film izleyecektik Gökhanla. Münasebetsiz Güney ise gece saatin 12sinde beni aramıştı. Münasebetsiz işte...

Gökhan seslenince Güney apar topar telefonu kapamıştı. Yaşattığını yaşıyordu işte. İyi oldu... oysa Gökhan sadece beni film izlemeye çağırmıştı...

Hemen Gökhanın yanına dönüp sevinçle yanağına bir öpücük kondurdum...

Cemre : teşekkür ederim

Gökhan : ne için canımm?

Cemre : yanımda olduğun için... herşey için...

Gökhan : canım benim... gel bakalım sen buraya...

Beni kolunun altına almış, saçıma öpücükler konduruyordu... bu adam güzel seviyordu... kırmadan, incitmeden, aldatmadan...

Herşeyden önemlisi ona herşeyi anlatmama rağmen beni bırakmamıştı. Ben bu adamı bırakıp o değmez herife gidemezdim...

EYLÜL
Yaptığım doğru mu bilmiyorum, onun nasıl bir insan olduğunu Kader'den ve hepsinden önce kendinden duyduktan sonra ona güvenebilir miydim?

İyi bir avukattı, ona güvenmekte haklıydım ama aşk... aşkta sevgide ona güvenebilir miydim?

Sonra düşündüm... gidebileceği bir sürü güzel ve süslü kız varken o burdaydı. Doğum gününde o partiye de gitmemişti. Neden kör bir kızla vakit geçirmek istesin ki ciddi olmasa?

Onu hiç görmemiştim ama sanırım aşık olmuştum. Bu yüzden sanırım güvenmeyi tercih edecektim...

Avcumun içini öpünce kıkırdadım...

Serkan: bu arada hani merak ediyordun ya, kumral değil sarışınım... ve gözlerim yeşil değil, mavi... hayalindeki adam olmayabilirim ama benzemeye çalışabilirim

Eylül: benzeme... böyle kal. Kendin ol... onun gibi sonradan gösterme gerçek yüzünü...

Birşey demedi...

Serkan: aç mısın?

Eylül: çok değil aslında, kızlarla birşeyler yedik

Serkan : başka zaman o zaman...

Eylül: aslında... tatlı birşeyler yapabiliriz

Serkan : yapabiliriz derken bu işin içinde ben de varım sanırım. Ama ben mutfakta iyi değilim söyleyeyim.

Eylül : sen bana söylediğim malzemeleri çıkartsan bir de fırını ayarlasan yeter aslında

Serkan : onu yapabilirim sanırım...

GÜNEY
Farkında olmadan önüme ne gelirse herşeyi atıp fırlatmıştım. O kadar sinirliydim ki, o eve gidip onları basmamak için kendimi zor tutuyordum... hatta gitmeye karar verdim. O an farkettim elimin kanadığını... önce hastaneye gidip dikiş attırdım elime..

Hemşire : bu nasıl oldu Güney bey? İyi misiniz?

Güney : iyiyim... sen işine bak, yalnız acelem var, biraz çabuk ol...

Hastanede işim bittikten sonra da Cemre'nin evine doğru yol aldım.

Zili ısrarla çalmama rağmen açmıyorlardı, sinirlerim bozulmuştu... hayır Cemre hayır... sen de beni istiyorsun biliyorum... bana ihanet etmezsin dimi? Etmezsin... çünkü senin de istediğin benim... o değil...bundan eminim...

CEMRE
Gökhanla hala film izleyip birşeyler içiyorduk. Ben korkup refleksle yerimden sıçrayınca Gökhan içeceğini üzerine dökmüştü...

Gökhan : hay aksi!

Cemre : ya çok pardon...

Gökhan : sorun değil.. alt tarafı biraz ıslandım...

Cemre : dur ıslak ıslak oturma, sen onu çıkar ben birşeyler ayarlamaya çalışayım.

Gökhan: bulabilecek misin? Yani bana uyabilecek birşeyler...

Cemre : biraz zor görünüyo ama bakıcam...

O sırada ben içerdeyken kapı çalınca Gökhan'dan kapıyı açmasını istedim.Bu saatte, gecenin köründe kim gelirdi ki?

GÜNEY
Gökhan denilen eleman, kapıyı yarıçıplak açınca delirmek üzereydim.... kaslı, baklavaları olan bir çocuktu, bana nispet yapar gibi bakıp duruyordu...

Gökhan: senin ne işin var lan bu saatte burda?

Güney : asıl senin ne işin var? Ne ayak lan?!

Gökhan : sana ne?! Cemre benim kız arkadaşım, hatta nişanlım sayılır, sana hesap mı vericem?

Ne diyebilirim ki? Haklıydı. Cemre de içerden sesleniyordu....

Cemre : hayatım kim gelmiş?

Birkaç saniye sonra kendisini de görebilmiştim. Bir şort ve tshirtle yanımıza gelmişti, saçlarını da gelişi güzel topuz yapmıştı. Gökhan da gelir gelmez belinden tutmuş, kızı kendine çekmiş bana sırıtıyordu...

Yatmışlar mıydı? Bunu bana yaptın mı Cemre?

BayanYazar___ bölüm istedi, kıyamadım.❤️🙈

Kalp GözüWhere stories live. Discover now