18.Bölüm

369 40 23
                                    

EYLÜL
Hemen gitmek istedim ordan...

Serkan : ya Kader kusura bakma... yani tüh ya yanlış anlaşıldım... ben... yani o günkü kabalığım için özür dilemek istemiştim sadece... yani şuan hayatımda birisi yok ama senle birşey olsun anlamında da söylememiştim. Sadece özür dilemek istedim hepsi bu...

Gülmek istiyordum ama gülemiyordum... çok rahatlamıştım...

Kader : yaa öyle mi... şey.. sağol.. zaten, ben de biriyle görüşüyorum, biraz garip olurdu bu

Serkan : yani evet...

Kader : yine de sağol... affettim Serkan..

Serkan : Eylül şey... işin yoksa eğer, benimle kliniğe gelebilir misin? Vera için çağırdılar. Neden bilmiyorum...

Eylül: şey... tabii ama... bekler misin biraz?

Odama gidip montumu aldım ve çıktık...

Serkan : zili çalmadan önce klinikten arayıp çağırdılar da, sen de anlarsın, bana yardımcı olursun diye çağırdım seni...

Eylül: sorun değil... bana da değişiklik olur..

Uzun bir sessizlik oldu...

Eylül : bu arada Kader'e yaptığın şey çok inceydi...

Serkan : Öğrenicem zamanla...

GÜNEY
Baktım etrafımdaki herkes içiyor, ben de içmeye başladım... sarhoş değildim... belki çok az... ama kendimdeydim... en azından o kızıl kafayı görebilecek kadar...

Çok güzel bir kızdı... buz mavisi bir elbise vardı üzerinde... gözlerinin rengiyle aşırı derecede uymuştu...

Cemre : sen böyle yerlere gelir miydin?

Güney : niye gelmeyeyim?

Cemre : ne biliyim, sıkıcı bir ortam ya... ya da belki de bir hemşireyi yatağa atmayı planlıyorsundur...

Güney : belki de... sevgilin gelmedi mi?

Cemre : sevgilim mi?

Güney : geçen gün kendi ellerimle öldürdüğüm bebeğin babası diyorum... yok mu?

Cemre : kimden bahsediyorsun sen be?!

Güney : geçenlerde bir restoranda gördüm sizi, el ele göz göze... sevgilin değil de kimdi?

Cemre : sen Gökhanı söylüyorsun...

Güney : böyle dediğine göre ayrıldın... eski sevgilin yani?

Cemre : evet eski sevgilimdi... yeniden denemeyi düşünüyoruz

Güney : buraya getirmeliydin... tanışırdık...

Cemre : saçmalıyorsun... sarhoş musun sen?

Güney : ben kendimdeyim, ya sen?

Cemre : ben içmedim... içmem de

Güney : o gece içmediğin için mi benimle birlikte oldun? O yüzden mi ben-...

Yüzüme bir tokat inmişti...

Cemre : bir daha karşıma çıkma Güney!

Cemre'nin elinden tutup onu arka tarafa sürükledim ve duvara yasladım...

Cemre : sen ne yaptığını san-...

Ve onun dudaklarına kapanmıştım... ben onu öperken o ise ne yapacağını bilememiş gibiydi ama beni itmemişti de... ben onu arsızca öperken o öylece duruyordu...

Tekrar yüzüme tokat yiyecekken bileğinden tuttum...

Güney : o bi kere olur

Cemre : bunu bir daha sakın, ama sakın yapayım deme

Güney : yaparsam ne olur? Sevgiline mi söylersin? İsmi ne demiştin? Heh, Gökhan... Gökhana mı söylersin?

Cemre : buna gerek kalmayacak, çünkü bir dahaki sefer diye birşey olmayacak. Gökhan bundan sonra hep yanımda olucak... elimden tutacak ve bırakmayacak

Güney: madem bu kadar güveniyorsun ne diye aldırdın bebeği?

Cemre : bu seni alakadar etmez, benim özelim...

Güney : her yerini görmüş, her yerine dokunmuşken ne özelinden bahsediyorsun sen maviş?

Cemre : kes sesini!

Güney : bir gün seni elinden tutup yanımda gezdiricem...

Cemre : bana hele bir dokun... o zaman ne olacağını görürsün Güney...

SERKAN
Kliniğe geldik, Eylül de yanımdaydı, koluna girmiştim...

Veteriner : Vera çok yaşlıymış Serkan bey...

Serkan: evet kızım 13 yaşında... çocukluğumdan beri elimde büyüdü o benim...

Veteriner : getirdiğinizde çok acı çekiyordu, iğne yaptık...

Eylül : her canlı gibi onların da bir yaşam limiti var Serkan... bak ama en azından acı çekmemiş burda...

Serkan : öldü mü yani?

Veteriner : maalesef.. yapılacak birşey yoktu...

Serkan : Eylül... sen anlamıştın dimi? O yüzden bana acilen kliniğe götür dedin dimi? O an söyleyememiştin ama anlamıştın...

Kafasını salladı... sonra kendimi tutamadım... elimde büyüttüğüm kızımı kaybetmenin acısıyla ağlamaya başladım. Eylül bunu farketti sanırım, beni şaşırtarak bana sarıldı...

19.bölümü de sevdiğimi ekleyeyim 😬💜

Kalp GözüWhere stories live. Discover now