9.Bölüm

379 41 22
                                    

EYLÜL
Babam beni bir ofise sokmuştu. Yol üstünde bir hukuk bürosu gördüm demişti. İçeri girip tek başıma durumu anlatmak istemiştim. Babam dışarıda bekliyorken ben de avukatı beklemiştim...

Adam : sen... inanmıyorum! Ne arıyorsun burda?

Kimdi bu şimdi? Ben İstanbul'da kimseyi tanımıyordum ki...

Adam : sana diyorum hey... ne arıyorsun burda?

Eylül : merhaba, ama ben sizi tanıyamadım... kusura bakmayın...

Adam : geçenlerde telefonları karıştırmıştın ya hani, ayağına kadar gelip almıştım...

Ukala!... ayağıma kadar gelmişmiş... bu halde olmasam bu ofise koşa koşa gelir telefonu kafasına atardım ama önümü bile göremiyordum...

SERKAN
Asistanım işten ayrılacaktı ben de o ayrılana kadar asistan almak istiyordum, muhtemelen bu kız da iş başvurusu için gelmişti ama bu sakar kızı asla işe alamazdım...

Serkan : asistan buldum ben, buraya kadar yordum seni ama maalesef ki...

Kız : asistan mı? Ben dava açmak için gelmiştim ama...

Serkan : iş için mi yani? Şey pardon.. ben de asistan alımı için geldiniz sandım... kime dava açıcaksınız?

Kız gözlüğünü çıkarıp elinde tuttu. Önüne bakıyordu...

Kız : ben Eylül Acar... birkaç ay önce beni ameliyat eden ve kör bırakan doktoruma dava açmak istiyorum...

O an başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Kız körmüş, ben de ona neler demiştim...

Eylül : bana kör müsün diye sormuştunuz ama daha ilk dakikadan anladığınıza göre bu işi de iyi halledebiledeğinizi düşünüyorum...

Serkan : ya kusura bakmayın gerçekten.. benim çok acelem vardı, siz de orda birşey demeden durunca...

Eylül : neyse... elimde birkaç belge var, bunlar ameliyattan önceki test sonuçlarım ve sonrasındaki test sonuçlarımın belgeleri. Ameliyattan önce hiçbir sorunum yoktu. Ama ameliyattan uyandıktan sonra bir daha göremedim. Doktor hatası tamamen...

Serkan : siz de bu doktora dava açmak istiyorsunuz haklı olarak...

Eylül : evet...

Serkan : yalnız bu çok ağır bir iddia. Doktorunuzu bununla suçluyorsunuz peki doktor hatası olduğu kesin mi?

Bana direkt karşı tarafı suçlayan birçok insan geliyordu. Hepsine göre karşı taraf hatalıydı, kendilerinin hiç ama hiç suçu yoktu. Hepsi bana bunu söyleyerek geliyordu. Ama sonra bir bakıyorduk ki bunların anca yarısı doğru söylüyordu. Bu yüzden riske atamazdım, kaybetmekten hiç ama hiç hoşlanmazdım...

Eylül : kendi kendimi kör edebileceğimi bilseydim bir avukata gelmezdim...

bunun üstüne ne diyebilirdim ki... haklıydı.. ama demek istediğim bu değildi aslında. Doktor yüzde yüz hatalı olmayabilirdi...

Serkan : demek istediğim bu değildi Eylül. Sadece suçun yüzde yüz doktorda olduğundan emin miyiz? Belki yanlış bir ilaç kullanımı, ya da enfeksiyon.. bilmiyorum, ben doktor değilim, bunlardan pek anlamam ama ben ihtimaller ve kanıtlar üzerinden çalışırım. Daha karşı tarafın hamlesini görmeden bunu tahmin etmeyi ve buna göre hareket etmeyi isterim. Bu yüzden her ihtimali değerlendirmem gerekiyor...

Eylül : hasta değildim bu yüzden başka bir ilaç da kullanmıyordum. Ameliyatım bitti uyandım. Bana birkaç gün bandajlı kalacağımı söyledi, bandajlarım çıkarıldığında da göremiyordum... bana ilk günler normal olduğunu söyledi ama aylardır bu haldeyim...

Sessizce onu dinliyordum. Bir yandan da izliyordum. Normalde bir insana, bir kadına bu kadar uzun dik dik baksanız muhtemelen terslenirdiniz ama ben bu kaygıyı yaşamadan uzun uzun hareketlerini izliyordum... elindeki gözlükle oynuyordu... sustuğumu farkedince devam etti...

Eylül : doktor benden özür bile dilemedi. Şikayet edince yaka paça kovdu beni. Hastaneden uyarı falan almış ama hala aynı hastanede işine devam ediyor. Tüm hayatım alt üst oldu. İşimi yapamaz hale geldim. Babama bağımlı yaşıyorum. Bunlar için maddi manevi dava açmak istiyorum...

Vay şerefsiz! Hem kızı bu hale getir, hem de özür bile dilemeden işini yapmaya devam et... Güney bir keresinde ölü doğum yaptırdı diye hiçbir suçu olmamasına rağmen kendisini suçlamıştı. Bir insanın kör kalmasına sebep olup nasıl rahat rahat işine devam edebilir ki bir insan?

Kalp GözüWhere stories live. Discover now