37.Bölüm

358 40 63
                                    

EYLÜL
Önce Baran'ı aradaım sonra Şila'yı sevip mamasını önüne koyarak çıktım evden. Çağırdığım takisye bindim ve taksicinin yardımıyla taksiye bindim. İşe gittim...

Tek başıma kendi ayaklarım üstünde durabilirdim... tek başıma.. hayatımda kimse olmadan... sadece işim olacaktı, bir de doktor kontrolüm... Cemre'nin beni iyi edeceğinden emindim... zaten Kader'in dediği gibi daha kötü ne olabilirdi? Zaten kördüm... ne kaybederdim?

SERKAN
Kader karşımda heyecanlanmıştı... sırf onu unutmak için Kader'i oyalamam yanlıştı biliyorum, yine aynısını yapıyordum, yine aynı hatayı yapıyordum ama ben buydum...

Kader : şey... bilmem... ya yok Serkan... Eylül'e yapamam bunu...

Serkan: Eylül eski sevgilisine dönüyor, ben de eski yaşantıma... sen bilirsin, akşam o doğum gününü yaptığın mekanda olucam... sen olmasan başka bir kız olur...

Kader : tamam... bakarım...

Kader'i orda bırakıp arabama bindim. Önce gitmem gereken bir yer vardı.

CEMRE
Akşam Gökhanla birlikte yemek yemek için son derece şık bir yere gelmiştik. Çok sevmiştim burayı...

Gökhan: nasıl? Beğendin mi burayı?

Cemre : beğenmek ne kelime? Bayıldım... nerden buldun burayı?

Gökhan : biraz araştırdım... seveceğini düşündüm. Bu gece özel olsun istedim

Cemre : şey... neden?

Gökhan: bilmem.. güzel bir gün

Cemre : evet... öyle...

Gökhanla birlikte yemek yedik... yemek sonrası dans ettik... tam çıkacağımızı sanarken yere çömelip bana bir yüzük kutusu uzattı, içinde de çok gösterişli güzel bir yüzük...

Gökhan: Cemre... ben hayatımın geri kalanını senle geçirmek istiyorum... benimle evlenir misin?

Öylece baktım Gökhana... ne evet diyebildim ne hayır...

Gökhan: ee ne diyorsun? Birşey söylemeyecek misin?

Cemre : şey ben şaşırdım sadece..

Gökhan: anladım... ne diyorsun?

Cemre : seni seviyorum Gökhan... ama bana düşünmem için birazcık zaman ver olur mu? Biraz...

Gökhan : tamam... tabii ki... düşün sen...

Cemre : sağol.. ben bunu boynuma takabilirim... yani cevabımı verene kadar...

Gökhan: çok sevinirim... bu net bir hayır değil o zaman...

Cemre : hayır... kesinlikle değil...

Yüzüğü alıp boynumdaki kolyeye geçirdim...

SERKAN
Çok içmiştim çok... Güney de gelmemiş, beni burda bir başıma bırakmıştı. Sonra Kader geldi yanıma, o da biraz içmiş gibiydi, nerdeyse düşüyordu...

Kader : ay bunlarla yürümek çok zor...

Ayakkabılarına bakıp güldü...kesinlikle çok sarhoştu...

Serkan : çıkar o zaman...

Kader : ay oturamıyorum....

Bacaklarıma vurdum, kucağıma oturmasını işaret ederek... o da oturdu, kollarını da boynuma doladı...

Kader : sen çok şerefsiz bir insansın...

Serkan : biliyorum...

Kader : ama yine de sana aşık oldum galiba...

Serkan : bugün sen yarın başkası... benden birşey bekleme

Kader : beklemiyorum... ama belki bu gece fikrini değiştirirsin...

Beni öperken, bunun her saniyesinden nefret etmiştim... beni en son öpen Eylüldü ve öyle kalmalıydı... bir süre sonra umursamamaya başladım... ellerim belinde geziniyordu...

Serkan : senin görüştüğün biri yok muydu? Öyle demiştin

Kader : evet... ama umrunda mı?

Serkan : değil... ama bana şerefsiz diyorsun... kendin de sevgilini aldatıyorsun... ironik...

Kader : daha burda oturmaya niyetin var mı?

Serkan : sanırım...

Kader : emin misin?

Serkan : bilmiyorum...

Kader : gidelim mi? Ben kusucam sanırım...

Serkan : çıkalım....

Taksi çevirip Kaderlerin evine gittik... anahtarını bulup, dakikalarca süren uğraşın sonunda kapıyı açtığında karşımda Eylül'ü görmeyi beklemiş, göremeyince ufak bir hayal kırıklığına uğrayıp içeri girmiştim...

Serkan : en son beni bu evden kovmuştun...

Kader : evet... şimdi ise telafi ediyorum...

Kapıyı kapatır kapatmaz direkt beni öpmeye başlamıştı... ben de bunu geri çevirmemiştim... elleri gömleğime gitti, düğmeleri tek tek çözmeye uğraşıyordu... ben bir tepki vermeyince elimden tutup odasına götürdü...

Ben hala birşey yapmayınca tek eliyle elbisesini indirmeye çalıştı, sonra ne yapmaya çalışğını anlayınca ona yardım ettim...

Ah ahh bu bölümü yazarken ne zorlanmıştım 🙈💔😞

Kalp GözüWhere stories live. Discover now