12.Bölüm

369 36 45
                                    

SERKAN
Aşağı kadar tek başına inmesi zor olur diye ben yukarı çıktım. Kapıyı açıp öylece durdu. Tabii ki karşı taraftan kendisini tanıtmasını bekliyordu...

Serkan : ben Serkan Özgün. Avukat...

Eylül : ah tamam, sesinizden tanıdım. Ben inerdim aşağı...

Serkan : yardım etmek istedim.

Eylül : ben tek başıma inebilirim, bana acımanıza gerek yok...

Serkan : özür dilerim... ben acımamıştım, sadece yardım etmek istedim..

Eylül : neyse inelim, konuşacak ne varsa konuşalım...

Elinden tutacaktım ama vazgeçtim... daha da kızdırmak istememiştim.. boş bir masaya doğru yönelttim onu.

Serkan : bana olayı en baştan anlatmanı istiyorum. Doktora muayeneye gittiğin andan bana gelene kadar herşeyi. Ben de olaya tamamen hakim olmak ve duruşmada hakim bana birşey sorduğunda herşeyi cevaplayabilmek istiyorum...

Eylül bana olan biten herşeyi anlatırken ben de onu izliyordum... Bir kıza böyle uzun uzun bakmak... aslında sık sık yaptığım birşey değildi. Çevremdeki kızlar zaten çok güzel, bakımlı kızlardı, onlar beni izlerdi, ben onları değil. Ama bu kızı izliyordum işte.. Saftı, doğaldı... bilmiyorum belki de doğal olması baktırtmıştı bu kadar...

Eylül : davayı ne zaman açıcaz?

Serkan : en kısa zamanda işlemleri başlatıcam, hiç merak etme

Eylül : çok iyi olur..

Serkan : senin tedavin ne zaman başlayacak?

Eylül : doktorum ilgileniyor, en kısa zamanda başlıcaz

Serkan : sevindim... şey bu arada birşey içmek ister misin?

Eylül : hayır.. teşekkürler.. bittiyse ben gidebilirim artık. Sizin de işiniz vardır..

Serkan : yok.. yok yani bugün başka işim yok. Biraz sohbet etmek isterim, eğer sen de istersen

Eylül : anladım... her müvekkilinizle bu kadar ilgili misiniz?

Serkan : şey.. aslında evet. Yani onları tanımak, bu süreçte daha hızlı ilerlememizi sağlıyor...

Eylül : peki.. biraz daha oturabilirim sanırım. Başka işim yok. Zaten bu halde ne işim olabilir dimi?

Serkan : veterinerdin dimi? Hayvanlarla aran çok iyi sanırım...

Eylül : hem de çok... çok seviyorum onlarla ilgilenmeyi.. sizin evcil hayvanınız var mı?

Serkan : benim de bir köpeğim var...

Eylül : öyle mi? Ne kadar güzel... köpekle sadık hayvanlardır..

Serkan : öyleler.. ama yaşlandı tabii artık

Eylül : eh, her canlı gibi..

Şuan bu kızla oturup hayvanlardan konuştuğumuza inanamıyorum. Bunca zamandır, Güney dışında kimse benim köpeğim olduğunu bilmiyordu sanırım. Kimse bunu sorma ihtiyacı duymamıştı çünkü...

Serkan : başka neler yaparsın?

Eylül : bilmem.. hiç birşeye yeteneğim yoktur benim. Ne müzik, ne resim, ne spor.. Yani basketbol maçı izlemeyi severim aslında... Baran basketbol oynar çok.. yani izlerdim..

Serkan : belli olmaz, çok yakında yeniden izlersin belki..

Eylül : yani evet olabilir ama basketbol maçı izleyeceğimi sanmıyorum. Baran için izliyordum ben ama şimdi o...

Serkan : sevgilin mi?

Eylül : eski sevgilim... yani bu haldeyken yanımda durmadı tabi..

Serkan : böyle olduğun için terketti seni? Vay şerefsiz, karaktersiz herif!

Eylül gülmüştü.. bu kız gülmeyi de biliyordu demek...

Serkan : şey ben pardon...

Eylül : yok önemli değil.. haketti...

Tekrar güldü... ben de onunla gülmüştüm...

CEMRE
Sabahın köründe hiç çalışmadığım bir hastaneye gittim ve test yaptırdım. Çıkacak sonuçtan korkuyordum açıkçası... ne bu bebekle yapabilirdim, ne de öyle kolayca aldırabilirdim..

Ve sonuçlar çıkmıştı. Elim titreyerek açtım kağıdı.

Hamileydim... Allah kahretsin ki hamileydim... ağlamamak için kendimi sıktım ve kendi çalışğım hastaneye gittim...

Bir yandan Kader de arayıp duruyordu..

Kader : ee yaptırdın mı test?

Cemre : evet...

Kader : ee sonuç? Hamile misin?

Cemre : hayır.. hayır değilim. Yanlış alarm...

Kader : ah iyi bari... hadi gözün aydın..

Cemre : sağol... hastam geldi, kapatıyorum ben

Kader : tamam canım...

Kader bunu bilmese de olurdu.. aldıracaktım bu bebeği... ama nasıl yapacaktım?

Kalp GözüWhere stories live. Discover now