31

1.1K 144 15
                                    

Y/N: Ben geeeldiiiim~ smutumsu bir şeyler yazdım ilk önce onu diyeyim ama fazla bir şey beklemeyin çünkü en fazla bu oluyor shjsjskskks Ramazan'a giriş yapmadan atıyorum hemen okuyun sonra okuyamazsınız niyetli olacak arkadaşlar djkdkdkd ay bir de şey dicem ben bu fice uzun bölüm yazamıyorum o da en fazla bu kadar oluyor neden bilmiyorum. Çok konuştum ama biraz daha konuşcam :d bölüm sonunda Baekhyun'un sorduğu soruya daha önce değindiğimi hatırlamıyorum değinmemişimdir inşş peki Baekhyun'un yaşını hiç söylemiş miydim? Ne biçim yazarım söylediysem yazın onu bana şimdi okuyabilirsiniz ama okuyan ortalama 70-100 kişi bir ses verin ya 20 kişi takılıyoruz üzüyorsunuz. İyi okumalar~        

———

"Bugün..." dedim. Bir soluk nefesi içime çektim ve gözlerimi dudaklarına indirdim. "Güzel bir gün."

Baktığım dudakları yukarı doğru kıvrılınca gülümsediğini dudaklarından anladım ve tekrar gözlerine baktım. Aramızdaki boşlukta duran belime giderek beni kendisine biraz daha çekti. Yüzü yüzüme yaklaşırken ben de ona doğru uzandım ve kavuşma süremizi kısaltarak katkıda bulundum. Dudağı dudağıma değdi an inlemişti.

Kızgın bir tavanın suyla buluştuğu an gibi hissetmiştim. Fanustaki bir balığın denize, okyanusa kavuşma anındaydık sanki.

Dudağımı sesli bir şekilde öpüp alnını alnıma dayadı. "Seni çok seviyorum. Seninle ilgili her şeyi çok seviyorum." Dudağına ihtiyaçla uzanmadan önce ben de çabucak söylemiştim. "Seni seviyorum."

Sonra uzun uzun öpmüştüm onu. Hiç acele etmeden karşılık verişinin tadını çıkarmıştım. Fazla sıcak basmış hissediyordum ve üstümüze örttüğümüz yorgan da bu durumda hiç yardımcı olmuyordu. Ensesindeki elimi üstümüzdeki ağırlığa uzattım ve fırlatabildiğim en uzak noktaya fırlattım. O ise bacaklarımızın üstünden fazla uzağa gitmemişti. Sinirle yorganı tekmelerken dudaklarımız ayrılmak zorunda kalmıştı.

Tekmelerken kaldırdığım kafamı kaldığımız yerden devam etmek için yastığa bıraktığımda kaldığımız yerden devam etmemiştik başka bir şekilde devam ediyorduk. Sırtım artık tamamen yatakla temas ediyordu. Chanyeol doğrulmuş ve üstüme eğilmişti. Gözlerimin içine bakıp yastığın üstüne dağılmış saçlarımı okşuyordu. Sonra öpücüklerine devam etti. Burnumdan başladı. Gözlerimin kenarlarını öptü. Elmacık kemiklerimin üstünde oyalandı. Nasıl kokuyordu, bilmiyorum ama derince solduğunu fark ettim. Saçıma doğru uzanıp orayı koklarken dudağımın karşısına çıkan omzuna fırsattan istifade öpücük bıraktım. Dikkatini öpücüğümle bana verdi.

Hafifçe doğrulup üstündeki tişörtü çıkartırken onu izliyordum. Birkaç defa üstünü değiştirirken onu görmüştüm ama hiç yakından incelemek gibi bir şansım olmamıştı. Elindeki ters dönmüş tişörtü kenara koyunca doğruldum ve benim üstümdekinden o yardım etmek için uzanmadan önce ben kurtuldum. Geri yerime uzanmadan onu da ensesinden tutup kendimle çektim.

Tekrar öpüşmeye başladığımız sırada hiç fark etmediğim bir anda üstümüzdeki kıyafetlerin tamamı yok olmuştu ve utanırım diye düşünürken aslında hiç de utanmadığımı anlamıştım. Chanyeol fazla rahat hissettiriyordu. Sanki hep olması gereken buymuş gibiydi. Ben onu incelerken onun da beni izlediğini görüp kafasına hafifçe vurdum.

"Yüzüm burada! Buraya bakacaksın."

Onu izlediğimi gören benden önce o olsaydı sadece güler ve öpmeye devam ederdi muhtemelen. Gerçi şimdi de gülüyordu.

"Sabaha kadar izlerim ben bu güzel yüzü."

Eli yanağımı okşadı ve oradan koluma indi. Oradan ise bacağıma. Yutkundum ama korktuğumdan değil, biraz heyecanlanmıştım.

TEATROHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin