Bölüm 18 - Alışkanlıklar

4.2K 516 9
                                    


Bölüm şarkısı:   Ellie Goulding  -Love Me Like You Do



"Peki," Lizzy, ekmeğinden bir parça ısırdıktan sonra konuşmaya başladı. 

"Bugün programında neler var?"

Colin karşısında otururken kahvesinden büyük bir yudum aldı. Bu sabah erkenden gelen Colin, birkaç paparazzinin peşinde olduğunu ve normal ziyaretlerin daha inandırıcı olacağını söylemişti.

Lizzy ise başını sallamış ve kahvaltı hazırlamaya koyulmuştu. Henüz makyajını ya da saçını yapamamıştı ama umurunda değildi, Colin'in her zamanki mükemmelliğinde olması da umurunda değildi.

"Bir saate ofiste olmam gerek. Karen yeni senaryolar olduğunu söyledi. Ve sanırım gelecek aylardaki programım için bir toplantı yapacağız."

Lizzy başını salladı.

"Ya sen? Tüm gün tavşan desenli pijamalarınla mı oturacaksın?"

Lizzy giydiği pijamadan utanç duymadı. Çok rahatlardı ve onu çok bunaltmıyordu.

"Öğleden sonraya kadar boşum," dedi, omzunu silkerek. "Sonrasında bir fotoğraf çekimim var."

Colin başını salladı ve Lizzy'nin tabağındaki ekmeklerden birisini çaldı. Lizzy somurtsa da çoktan ekmeği ağzına almış olan Colin yapabileceği bir şey yokmuş gibi omuzlarını kaldırdı.

"Akşam güzel bir müzikale gitmeyi düşünüyorum," dedi Colin, lokması bittiğinde. 

"Gelmek ister misin?"

Adamın, mutfağında ne kadar rahat olduğunu fark eden Lizzy bir an düşündü.

"Neden olmasın? Uzun zamandır bir müzikale gitmemiştim."

"Harika," dedi Colin ve son parçasını da yedikten sonra ayağa kalktı. Aynı anda telefonuna bakıyordu.

"Yetişmek istiyorsam, artık çıkmam gerek. Trafiği biliyorsun."

Lizzy bir şey demedi ve kahvesini yudumlarken gülümsedi. Evet, biliyordu.

Sonra ceketini eline alan Colin'i geçirmek için Lizzy kapıya doğru ilerledi ve kapıyı açtı. Ona doğru yaklaşan Colin, hâlâ telefonda bir şeylere bakarak, "Akşam altıda seni alırım," dedi. "Çok şık gözükmemeye çalış."

"Merak etme, uygun giyineceğim."

Lizzy gülümserken Colin telefonu sonunda cebine soktu.

"Akşam görüşürüz," dedi ve Lizzy'nin hiç beklemediği bir şeyi yaptı.

Onu öptü.

Bu öpücük çok kısaydı. Dudakları sadece birbirlerine bir saniyeliğine değdi ancak yine de bir öpücüktü.

Lizzy şok içinde kalırken, Colin arkasını dönüp, ne yaptığının farkında olmadan evden çıktı.

Kapıyı kapadığında başını kapıya yaslayan Lizzy, parmaklarını dudağına getirdi.

Daha önce de Colin'le öpüşmüşlerdi. Hem de bundan çok daha cüretkâr şekilde... Ancak bu seferki öpücük, bambaşkaydı.

Günlerinden normal bir şekilde bahsederken ve akşam randevularını ayarlarlarken Colin onu, sanki gerçekten sevgililermiş gibi öpüp öyle ayrılmıştı.

Kamera yoktu ya da birbirlerine duydukları tutkunun eseri de değildi bu an... Colin, sanki son beş yıldır bunu yapıyormuş gibi veda etmeden Lizzy'nin dudağına küçük bir öpücük kondurmuştu.

YILDIZLARLA DANSDonde viven las historias. Descúbrelo ahora