Bölüm 8 - Eski Aşklar ve Yeni Manşetler

5.4K 505 14
                                    


Bölüm şarkısı:  Charlie Puth- Attention 


"Lizzy, yeni projeni merakla bekliyorum!"

Lizzy kadını öptü ve gülümseyerek cevap verdi. "Teşekkür ederim, Alice. Ben de senin yapacaklarını görmek için sabırsızlanıyorum."

Sarışın kadın gülerek yanından ayrılırken Lizzy derin bir nefes verdi. Siyah duvardaki asılı saate bakan ve o karanlıkta sayıları görmeye çalışan Lizzy, saatin gece yarısını geçtiğini gördü.

Katılmasının tek nedeni, Victoria'nın yaptığı baskılardı. Victoria önemli bir yapımcının da bu partide olacağını söylemişti ve Lizzy'nin görünmesinin ve adamla birkaç kelime konuşmasının iyi olacağını düşünüyordu.

Ayağındaki acıyı hisseden Lizzy somurttu. Daha dün, sabaha kadar süren bir düğünde çılgınca dans etmişti. Annesinin düğünü bir masaldan fırlamış gibiydi ve herkes çok eğlenmişti.

O yüzden en azından bugün, biraz dinlenebileceğini ummuştu. Ama görüyordu ki bunu istemek çok fazlaydı.

Lizzy başını çevirdi ve tanıdık adamla göz göze geldi. Adam da Lizzy'i o akşam ilk defa gördüğünü belli edercesine hafifçe şaşırdı, sonra ise yüzüne bir gülümseme yerleşti.

Colin Montgomery ona doğru yürürken Lizzy bardağını biraz ötedeki küçük masaya bıraktı.

"Lizzy!" dedi adam, tam önünde durduğunda. Lizzy de gülümsemesine engel olamadı, Colin'in gülümsemesi gerçekten de bulaşıcıydı.

"Colin... Burada olacağını bilmiyordum."

"Ah evet, menajerim katılmam için ısrar etti. Nasıl olduğunu bilirsin."

Lizzy dudağını ısırdı çünkü gerçekten de nasıl olduğunu biliyordu.

"Nasılsın?"

"İyiyim, sadece biraz yorgun." Lizzy konuştu ve adamın yine fazlasıyla rahat giyindiğini fark etti. Kot pantolonunun üstünde basit bir tişört vardı. Lizzy ise mini ama sade, siyah bir elbise giyiyordu.

"Tahmin edebiliyorum... Düğünler yorucu olabiliyor."

Lizzy güldü. Colin de Lizzy'nin annesinin düğününü magazinden ya da sosyal medyadan öğrenmiş olmalıydı.

"Tahmin bile edemezsin," dedi Lizzy. "Bugün dinlenebileceğimi ummuştum ama..."

"Hollywood'da dinlenmek yoktur," diye cevap verdi Colin, elinde tuttuğu içkisinden bir yudum almadan önce ve Lizzy ona hak vermeden duramadı.

Sonra Colin'in bakışları, Lizzy'nin arkasında bir yere kenetlendi ve adamın iyi ruh hali birden kayboldu.

"Oh, kahretsin," diye mırıldandı Colin, bir an Lizzy'nin tam karşısında durduğunu unutmuş gözükerek. Lizzy kaşlarını çattı ve yavaşça arkasını dönüp, Colin'in baktığı yere baktı.

"Bir sorun mu var?" diye fısıldadı, mekana yeni giren kızıl kadını ve kolundaki uzun boylu adamı fark ederek. Colin Lizzy'nin varlığını yeni fark etmiş gibi gözlerini kırptı ve, "Ah," dedi. "Hayır. Yani... İçeri giren benim eski kız arkadaşım. Yanındaki de nişanlısı."

Lizzy kaşlarını kaldırdı, şimdi adamın neden birden hayalet görmüş gibi davranmaya başladığını anlıyordu.

"Üzgünüm," diye fısıldadı Lizzy, kadın Colin'i fark edip ona el sallarken adam zorlama bir gülümsemeyle ona karşılık verdi. Kadın ve nişanlısı onlara doğru gelirken, Lizzy mırıldandı.

"Ne zaman ayrılmıştınız?"

"Üç ay önce."

Lizzy şaşkınlıkla dudaklarını araladı. Sadece üç ayda yeni bir adamla birlikte olup, nişanlanmış mıydı yani bu kadın?

Birden Colin'in neden bu derece rahatsız olduğunu anladı.

"Ve şimdi de bu tarafa geliyorlar. Tanrım." Adam eziyet görüyormuşçasına konuştu ve Lizzy onun için kötü hissetmekten kendisini alıkoyamadı.

"Colin," dedi, cüretine inanamayarak. "Küçük bir oyun oynamak ister misin?"

Colin'in bakışları sonunda Lizzy'e kaydı ve adamın kafa karışıklığını kahverengi gözlerinden okuyabildi Lizzy.

"Colin! Seni burada görmek ne güzel!"

Tam o sırada, Colin'in eski kız arkadaşı konuştu. Lizzy gülümseyerek sonunda yanlarına gelen kadına baktı, kadının soran gözlerle ona baktığını hissedebiliyordu.

"Seni de öyle, Eleanor," dedi Colin. Tuhaf bir sessizlik olurken ve Eleanor'un esmer nişanlısı Lizzy'e tuhaf tuhaf bakarken, Lizzy elini kadına uzattı.

"Lizzy Brown," dedi. Eleanor Lizzy'nin elini sıkarken genişçe gülümsedi.

"Elbette. Sizi tanıyorum."

Lizzy, kadından hoşlanmadığını söyleyebilirdi. Onu sadece birkaç saniyedir tanıyordu ancak bazı insanların yürüyüşünden, konuşmasından hatta ses tonundan bazı şeyleri anlayabilirdiniz ve Eleanor kesinlikle sinir bozucu bir kadına benziyordu.

Lizzy tek elini Colin'in beline koydu ve adama hafifçe yaslandı. Eleanor'un gözleri irice açılırken Lizzy Colin'in de şaşırdığını hissedebiliyordu.

Keşke kadın ve nişanlısı gelmeden Colin'e planını açıklamak için zamanı olsaydı.

"Colin," Eleanor'un nişanlısı sonunda konuştu ve Lizzy onun kalın sesi karşısında bakakaldı.

Böyle bir adamdan kesinlikle böyle bir ses beklemiyordu.

"Bir ilişkin olduğunu bilmiyordum."

Colin elini Lizzy'nin sırtına koydu.

"Ah, evet. Biraz gizli tutmak istemiştik," dedi genişçe gülümserken. Lizzy de tatlı tatlı Eleanor'a gülümsemeye devam etti.

"Anlıyorum," dedi Eleanor ve Lizzy onun, bu durumdan hiç de memnun olmadığını hissetti. "George, hadi gidelim. Daha konuşmamız gereken çok kişi var ve elimde bir içkim bile yok!"

Lizzy ve Colin zorlanarak güldüler ve Eleanor adamın koluna girdikten sonra gözden kayboldu.

Lizzy en sonunda teması kesti.

"Şey," dedi, hafiften utanarak Colin'e bakarken. "Umarım aldırmamışsındır. Sadece yardım etmeye çalışıyordum."

"Şaka mı yapıyorsun?" Colin tek kaşını kaldırdı, yüzündeki muzip ifadeden adamın keyfinin yerine geldiği belliydi. "Beni kurtardın, Lizzy. Ciddiyim. Senin çabuk düşünmen olmasaydı, Eleanor'un karşısında rezil olacaktım."

Lizzy gülümsedi. Colin'in bu küçük plana aldırmadığını görmek rahatlatıcıydı. Lizzy'nin içi, adamın eski sevgilisiyle böyle tatsız bir karşılaşmada bulunmasına el vermemişti.

Lizzy'nin telefonu çalmaya başladı ve genç kadın izin isteyerek çantasından telefonunu çıkardı. Sosyal medya hesaplarına mesajlar yağarken, Lizzy kaşlarını çatıp neden insanların kendisinden bahsettiğini anlamaya çalıştı.

Neyse ki çok geçmeden, nedenini buldu, daha doğrusu gördü. Lizzy'nin kahverengi gözleri irice açılırken Colin bir sorun olup olmadığını sordu.

Colin'le sarılı bir şekilde çekilmiş fotoğrafına bakan Lizzy, gözlerini yumdu.

Partiden birisi, biraz önceki anın fotoğrafını çekmişti. Ve fotoğrafın yaydığı yeni dedikodu, şaşırtıcı değildi.

Lizzy uzatıp telefonunu Colin'e verdi ve adam kafası karışık bir şekilde telefonu alırken, yazılanları hızlıca aklından geçirdi.

"Lizzy Brown, ünlü aktör Colin Montgomery'le aşk yaşıyor!"

YILDIZLARLA DANSWhere stories live. Discover now