Bölüm 3 - Hawaii ve Çılgın Çözümler

7.9K 562 42
                                    

Multimedya: Lizzy'nin evi :)

*** Ortalanmış kısımlar, mesajlardır. Mesajın yanında yazan isim, mesajı gönderen kişidir.****

***

Aile yemeklerinin ortak bir noktası varsa, o da asla sıkıcı olmadıklarıydı.

"Willow, sana Hawaii'den o kadar güzel şeyler getirdim ki. Bence kesinlikle sen de bir ara gitmelisin. Gördüğün tek yer kendi evinse, pek ilhamın kalmaz."

Lizzy, karşısında oturan Willow'a baktı. Hemen yanında oturan annesine gülümseyen kız, "Evim yeterince geniş," dedi. "Üstelik tek başıma tatile çıkmak kulağa korkunç geliyor."

"Bir ara ailece gitmeliyiz," dedi Lily, her zamanki gibi pozitifliği üstündeydi. Omzuna gelen kısa, siyah saçları, mükemmel burnu, inciler gibi parlayan koyu kahve gözleriyle masaya ışıltı katıyordu.

Aslında dışarıda bir restoranda yemek yiyeceklerdi. Ancak Willow'un dediğine göre bir şekilde paparazziler son dakikada gidecekleri restoranı bulmuşlardı ve genç kız, hiç ama hiç onlarla uğraşmak istemiyordu.

Lizzy ve Lily de ona hak vermişlerdi. Görüşmeyeli bir hafta olmasına rağmen Lizzy annesini özlemişti, onun da kızlarını özlediğine şüphesi yoktu ve ilk görüşmelerinde habercilerle uğraşmak istemiyordu.

"Bence de. Ancak takvimimiz hiç uymuyor," diye yorum yaptı Lizzy.

"Bunu değiştirmemiz gerek. Kızlarımı özlüyorum." Lizzy tatlı tatlı gülümserken, Willow lafa girdi.

"Eee, Oliver. Hawaii nasıldı? Görüyorum da iyice esmerleşmişsin."

Lizzy'nin hemen yanında oturan, saçları hafif kırlaşmış adam hafifçe gülümsedi. Lizzy onun bir CEO olarak yeteneklerinin harcandığını ve adamın filmlerde mükemmel olacağını söylemiş olsa da adam hep gülüp, bunu geçiştirmişti.

"Hawaii mükemmeldi. Orada küçük bir köpek dost bile edindik."

Willow'un gözleri parlarken, Lizzy gözlerini yuvarladı. Yine başlıyorlardı.

"Köpek mi? Her şeyi anlat. Hemen. Her detayı istiyorum."

Lily de Lizzy gibi Willow'a gülmeden edemedi. Genç kız küçüklüğünden beri hep bir köpek istemişti.

Küçükken evleri buna müsait değildi, şimdi ise çoğu zaman evde olmadığından ve Lily, onun bir köpeğe bakabileceğine inanmadığından -Willow da içten içe buna katıldığından- bir köpeği yoktu. Ama bu, Willow'u sürekli köpek videoları izlemekten ya da gördüğü her köpeği sevmekten alıkoymuyordu.

"Çok tatlı ve sıcakkanlıydı. Onu kumsalda bulduk. Sanırım cins değil ama yine de çok güzeldi. Bembeyaz."

Adamın lacivert gözleri kısıldı ve Oliver bir saniye sonra telefonunu çıkararak bir resim açtı.

"İşte."

Telefonu Willow'a uzattı ve Willow pençeleriyle telefonu kapıp, resme baktı.

"Aman Tanrım," dedi, köpeğin tatlılığına bakarak. "Çok sevimli."

"Çok da oyuncuydu," dedi Lily, gülümseyerek. "Benimle saatler boyunca oynadı."

Willow kaşlarını çattı. "Ama onu buraya getirmedin mi?"

"Bunu önerdim," dedi Oliver, kızın dikkatini annesinden çekerek. "Ama annen hayır dedi."

Willow somurtarak bakışlarını annesine sorgularcasına çevirdi.

YILDIZLARLA DANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin