34.Bölüm

538 10 0
                                    

Ellerinde çiçeklerle kendisine gelmesini beklediği Asrın'ın başında dikiliyordu Kerim.
Maya'nın söyledikleri aklındayken beklemek kolay olmuyordu ama bunu deniyordu Kerim.

"Değişik bir alzheimer hastalığı olabilir şu an bunun üzerinde araştırma yapıyoruz. Uyanıp her şeyi hatırlamasını beklemek gibi bir şansımız yok tamamı ile kendi ismini bile unutma olasılığı var.Bu yüzden, kendini hazırla ve sakın hastalığı ile ilgili onu endişeye kaptıracak bir harekette bulunma."
Maya,elindeki tetkiklerle kaygı ile bakıyordu.

"Kerim,lütfen ama lütfen dediğimi unutma."

Kerim,elindeki çiçekleri ile hala Asrın'a bakmaya devam ederken başını salladı.
Bu olanlara inanmıyordu.
Maya'nın elindeki iğneyi seruma karıştırdığını görünce Asrın'ın biraz daha uyutulmasına karar verdiğini anladı.
Çünkü Maya, bu işi üçüncü kez yapıyordu ve ilk yaptığında onun rahatça uyumasını sağlayacak bir ilaç dediğini hatırlıyordu.

"Ben anlamıyorum Maya,bu olanlar benim geldiğim güne nasıl denk geldi anlayamıyorum kendimi o kadar suçlu hissediyorum ki!"

Maya ilaç işini hallettiği için hemen cevap verememişti fakat şimdi rahat bir şekilde cevap verebildiğinden sakince Kerim'e dönüp:

"Bir suçun yok Kerim.Bu tür hastalıklar,ani duyulan bir şoka ya da devamında gelen bayılmalarla, derin üzüntülerle aniden ortaya çıkabilir... Ölmüş sandığı adam karşısına çıktı sence bu ciddi bir şok değil mi?"

Kerim başını önüne eğip düşündü.
Asrın'ın onu ilk gördüğü anda bayılmasını hatırladı.
Yine de benim suçum dedi.

"Ne zaman uyanacak peki?"

Maya,ilaç karışımına baktı.
"Sana bir vazo getireyim en iyisi ben yoksa solacak şunlar." Diyerek ilk sorulan soruyu cevaplamak istemez gibi odadan çıktı.

......
Geniş açılı güneş ışığının içeri sızıp yansıdığı ayna, Asrın'ın yüzünde ufak beneklerle aydınlık oluşturunca Kerim bu yüzde oynaşan ışık oyunlarını seyrederek uyuya kaldı.
Uyandığı vakit akşamüstü olmasa çokta toparlanmayacaktı fakat hala uyanmamış kadınına bakarken endişesi artık tüm yanını sarmıştı.

Maya,gelip serumu çıkartmış Asrın'ın üzerini ince bir örtü ile kapatmışken Kerim'in sırtına da hafifçe kalın bir battaniye yerleştirmişti.
Gözünün seçtiği tek noktaya, Asrın'ın parmağında takılı bulunan adını bilmediği mandala benzer alete dikti gözlerini Kerim.
Uyuya kaldığı refakatçi sandalyesinden başını bu ellerin yanına dayadı ve en ufak bir kıpırdama görmek içinde gözünü ayırmadan beklemeye başladı.

"Haydi aç gözlerini lütfen." Dedi içinden..
Etrafına bakınıp birini aradı ama kimsenin olmadığını görünce tekrar başını ayni noktaya koyarak bekledi.

"Hala uyanmadı mı?"
Maya elinde karton bardakta kahve ile Kerim'e yaklaşmış ve uzatmıştı.

Hayır der gibi başını salladı umutsuzca Kerim.

"Serum çoktan bitti şimdi kendi uykusunu tamamlamasını bekliyoruz,biraz daha sabır."

Sabır Kerim'in işiydi.
Beklediği ve aradığı onca süre içinde hep kendine bunu diyerek güçlü kalmıştı.
Şimdi var mıydı o sabrı?
Hiç yoktan Asrın gözünün önünde böyle olmasaydı olabilirdi.

"Bir dakika!"
Maya, heyecanla Asrın'ın yanına gidip hafifçe kıpırdayan gözlerini parmakları ile araladı ve cebinden çıkarttıği minik bir ışık kaynağıyla kontrol etti.

Kerim heyecandan ayağa kalmış olanları seyrediyordu.
Asrın,parmağını oynatmış şimdi ise gözlerini aralıyordu.
Bir aralık yanına yaklaşan Kerim'i görüp gülümsedi.

Bunun bilinçli mi yapıldığına kanaat getiremeyen Kerim Maya'ya baktı.
Fakat Maya'nın yüzünde de aynı gülümsemeyi görünce biraz olsun rahatladı.

Hiç düşünmeden uzanıpAsrın'ın elini tuttu.
İçinden şükürler olsun derken Asrın ona kısa bir aralık dünyaları vermişti.

"Kerim,buradasın!"
******

"Evet meleğim,evet güzelim bak buradayım."
Boşta kalan elini ona sallayıp gülümsüyordu.

Maya,çaktırmadan Kerim'e bakarak birkaç saat önce söylediği şeyi hatırlatti.

"Ona hastalığını hatırlatacak davranışta sakın bulunma."

Gözünü kapatıp başını eğerek onayladı Kerim bunu.

"Niye buradayım ben?" Diye soru soran Asrın'a bakarak ufak da olsa bir yalan söyledi o an Kerim.
Bu ilk yalanını içi parçalanarak söylemişti.

"Sanırım beni gördüğüne fazlası ile sevindin ve bayılmayı huy edindin sevgilim. "

"Hmm ama başım da çok ağırıyor."
Kerim,şimdi yardım diler gibi Maya'ya baktı.
Maya gayet soğuk kanlılıkla:

"Düşerken süper kahramanın seni tutmaya yetişememiş kafanı biraz çarpmışsın kuzum."

Kerim'e bakıp gülümsedi ve odadan müsade ile çıkıp onları yalnız bıraktı.

Kerim fırsattan istifade hemen yatağın kenarında bulunan vazodaki çiçekleri getirip Asrın'a gösterdi hemen.

"Bunlar senin için,ilk hediyem." 😊

Heyecanı bir çocuk gibi fakat üzüntüsü bir yetişkinin anlayacağı düzeydeydi.
Yine de belli etmeyerek ona güzel şeylerden bahsetmeye başladı.
İstanbul'u anlattı,kitap pasajını, İstiklal Caddesi'nin kalabalığından ve daha bir çoğundan..
Bahsetti.

SEVİŞME KILAVUZU-1 "TUTSAK"Where stories live. Discover now