39.Bölüm -Küçük bir iş seyahatı

246 6 0
                                    

Evlilik teklifinin üzerinden neredeyse iki hafta geçmişti. Kerim,İstanbul'da halletmesi gereken isleri olduğu için yola çıkacaktı.

"İstifa etmek için çok aceleci davranmadin mi sence?" Diye sordu yatağın kenarında doğrulmuş Kerim'in yüzüne sorgulayan gözlerle bakan Asrın.
Yeni yeni ayılmaya çakışan Kerim gözlerini buruşturdu sonra sesin geldiği yöne, tam yanına doğru döndü. Karısı olacak bu güzel kıza sahip olduğu için ve onu bulduğu için tekrar şükür etti,onu kendine çekip dudaklarına güçlü bir öpücük kondurdu.
Asrın tedavisine başlamıştı arada az da olsa bazı unutkanlıklari oluyordu ama bu sabah uyandığında yanında yatan adamı tanımayacak ya da evvelsi gece sevistiğim adam kimdi demeyecek kadar da kötü değildi.

"Geç bile kalmışım." Dedi kendi tarafına doğru cekilirken Kerim sonra ekledi.
"Seninle bir hayat kuracağız artık yoğun bir tempoda çalışmayi değil, seninle daha çok vakit geçirebileceğim,gece gündüz yanında olacağım bir sektöre adım atmak istiyorum." Dedi.

"Hmm ne sektörüymüş peki bu ?"

Kerim,kendinden emin bir şekilde sırtını dikleştirip göz ucuyla Asrın'a baktı. Kız kendisini meraklı gözlerle izliyorken,

"Babamın yarım bıraktığı iş." Diyerek göz kırptı.

Duydukları karşısında kafası karışmıştı kızın ama şaşkınlığıni da gizleyemedi.

"Ne yani kaçakçılık mi yapacaksın şimdi?"

Söyledikleri ağzından aniden çıkmıştı ve hemen pişman olmasına sebep olmuştu fakat Kerim bu söylenene öyle çok gülmüştü ki hatta karnına katıla katıla gülmekten ağrılar girmişti. 

"Biz gayet namuslu bir aileyiz hanfendi lütfen babam hakkında böyle ileri geri konusmayınız sonuçta hayatta olmasa da o sizin kayınbabanız sayılır."
Hâlâ gülmesine devam ediyordu. 

"Hayır,öyle demek istemedim de..."

"De.. ne küçük hanim? Benim kulaklarım gayet ne isittigini biliyor."

"İleri geri adamlarla sorun yaşadığını,bu mesleği de babanın bu islerini halletmek için seçtiğini saniyordum yalnızca ben." Diyebildi.

"Oooo biz de hanfendiyi unutkan sanırdık bak şu işe! Eee başka başka neler hatırlıyorsun sen bakalım? "
Kerim bu işten keyif alıyordu hem kizin bu söylediğini de unutmaması onu mutlu etmişti. 

"Bilemedim şimdi ama mutlaka aklıma gelir belki sonra hı?"

Kerim,hınzir bir gülüş atıp tekrar Asrın'dan tarafa yönelip onu kolları ile sardı,kendine çekti. 

"Belki bu hatırlamana yardimci olur?"

"O da nee?" Diye sormasina kalmadan yumuşak bir hareketle Kerim kızı altına almıştı bile.

"Bak şimdi seninle bir anlaşma yapalım küçük hanim." Demişti Kerim yataktan çıktıkları sırada.

"Şimdi malum senin arada unuttukların oluyor ya.. ama hani arada. "

"Hı hıı..." Diye başını salladı Asrın.

"Ben diyorum ki sana bir kılavuz lazım."
Şimdi kıkır kıkır gülüyordu Kerim.

"Ne kılavuzu?"

"Ne kılavuzu olacak sevisme kılavuzu!"

"Dalga geçecek başka birini bul ben gayet iyi sevisiyorum."

Emin misin der gibi yüzüne baktı Kerim ama hala gülmeyi sürdürüyordu.

Bir an düşündü Asrın.
"Neyi unuttum ben yine onu desene?" 

"Takılıyorum kuzum,takılıyorum sana."
Uzanıp alnından öptü Asrın'ı ve Kahvaltı hazırlamak için mutfağa doğru yöneldi.

"Heyy, çılgın rahibe! Bugün yemekler şirketten."

"Hadi oradan azgın teke!" Bu sefer birlikte gülüyorlardı.

●●●●

Kerim,öğlene doğru hazırladığı mini el çantasını alıp kapıya yöneldi.
Asrın'ın ısrarına rağmen onun aşağı kadar inmesine müsade etmedi.
"Hem taksiciyi çok bekletmeyelim güzelim,ben bir haftaya geleceğim şu işleri bir yoluna koyayım,gelip seni buradan alıp götüreceğim." 

"Kendine çok iyi bakarsın değil mi?" Diye sordu Asrın.

Uzanıp alnından öperken Kerim,"bakmak ne kelime,kendime tapacağım senin gibi bir kadın için artık." Dedi ve kapıdan çıktı.
Asrın,onun merdivenlerden hızlı hızlı inip gözden kaybolusuna kadar izledi ve sonra kapıyı kapatıp arkasından üç kez kilitledi.

Günler geçip gidiyordu Kerim gideli üç gün dolmuştu bile Asrın ise bir defa Maya'yi görmek ve kontrollerini yaptırmak için hastaneye gitmişti sonraki günler evde hep yalnızdi.
Arada Kerim onu arar iyi olup olmadığını yoklar arada ise o Kerim'i arayıp hal hatır sorardı.

"Geldiğimde sana güzel bir sürprizim olacak." Demişti Kerim 4. Günün gecesinde.

"Ama keşke demeseydin ben meraktan çatlarım Kerim."

"Çatlaaa ne olacak ki sunun şurasında pazar günü oradayım o zaman öğrenirsin."

Bunu duymak iyi hissettirmişti Asrın'ı. Pazar günü burada...

"İşler yolunda mı? Mustafa'ya haber var mı? Nesrin nasıl? "

"İlk önce hangisini cevaplayayım?"
Takılıyordu Kerim yine ama hemen cevap vermişti.

"İşleri yoluna koydum gibi. Babamın avukatı her şeyin bana devredilmesini açıklayan bir sözleşmeyi anneme verdi zaten annem de dünden razıydı ben yaşlandım pek anlamıyorum bu işlerden gel basında dur diyip duruyordu. Onun dışında Mustafa hâlâ yok bir haber alamadım açıkçası umrumda da değil." Diyivermisti.

Yüreği acıdı Asrın'ın.Kerim'le Mustafa'nın arasının açılmasının tek sorumlusu olarak kendini görüyordu.

"Umarim çıkıp gelir birgün."

"Gözüme gözükmesin yeter!" Öfke dolu bir sesle söylemişti Kerim bunu. 

Yine de öyle deme o senin abin,demek geldi içinden Asrın'ın ama bu onun üzerine düşen bir mesele değildi. Hoş bunu yıllarca onlardan saklamış olduklarını  öğrendikten sonra Kerim'in öfkesinin şiddeti iyi mi olurdu kötü mü olurdu kestiremedi bile.

"Ne oldu güzelim sustum sen" Diye sormasa Kerim, Asrin düşüncelerinden sıyrılıp da ona donemeyecekti.

"Hiç canım,seni çok özledim sanırım ondan."

"Baak seeen! Ben de çok özledim,pazar öğleden sonra oradayım hiçbir yere ayrılma."

Beraber gülüşmüş, veda etmiş kapatmışlardi telefonları şimdi kendiyle yapayalnız kalmıştı Asrın.

Yüreğinde Kerim'in büyüyen sevgisi,içinde duyduğu vicdanı ağırlıkla...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 01, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SEVİŞME KILAVUZU-1 "TUTSAK"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin