1.Bölüm

12.6K 67 9
                                    

İstanbul,Şubat 2016

Beyoğlu'nun çarpık kaldırım taşları sanki gittikçe ufalanıyordu Asrın'ın rahatlığından ödün vermeyip Kerim'den sözde ödünç alıp kullandığı düz taban geniş botlarının altında.
Geri döndüğümde söylerim nasılsa deyip,çift kat pamuklu çorapla bile daraltamadığı botların içine ayaklarını geçirirken.

Bir kaç gün önce kendini sergileyen karın yerini,cıvık çamura bulanmış su birikintileri almıştı İstiklal caddesinde.
Çatı üstleri,birkaç mağazanın cam kenarları hariç neredeyse kar tüm eteğini arkasında sürüklemiş ve uzaklaşmış gibiydi.

Havaya is kokusunun grisi bulaşmış sanki diye düşünüyordu Tünel'e doğru varmadan biraz önce.
"Gökyüzü,insanların bilinçsizliği yüzünden kronik astım krizine tutulmuş gibi boğuluyor ve biz hiç bir şey yapmıyoruz!" diye düşünürken
Aklına bir kaç yıl önce kendisine de astım teşhisi konulmuş olduğu geldi Asrın'ın ve içi sıkıldı.
Sessizce,kendi ile konuşur gibi,
"Tıpkı içim gibi boğum boğum olmuşsun be gökyüzü." Diyerek Tünel'den sola doğru ayrılan yola girdi.
Buradan Galata'ya varıp Naz'la çektirdikleri ilk fotoğrafın anını hatırladı.
Cılız bir fotoğrafın sepya tonunda ki görüntüsüne baktı varmadan önce,cebinden çıkarttığı telefonun ekranına donmuş parmakları ile dokunurken fotoğraf o zamandan beri telefonun değişmeyen kilit ekranıydı çünkü.
Bugün o ekranın değişeceğini hiç bilmeden eski evine doğru ilerlerdi..

Naz'ın hala burada yaşadığını biliyordu çünkü kalbi burada daha farklı bir ritimle hareket ediyordu.Çünkü bir yıl boyunca usanmadan vakit buldukça eski evinin bulunduğu sokağın girişinde binayı gözetliyordu.
Eski bir Rum eviydi üçüncü kattaki daireleri.
Aslında burada ki çoğu eve göre kirası da oldukça makul bir seviyedeydi,bunu da Naz'ın evin asıl sahibi ile olan gayr-i meşru ilişkisinden kaynaklandığını öğrenmişti Asrın buradan kovulduğu daha doğrusu o öyle sandığı vakitte.
"Ne sanıyorsun sen,birleştirdiğimiz şu kıç kadar para ile mi veriyoruz buranın kirasini he!"
diye bağırmıştı Naz.
"Bana sesini yükseltme! Seni uyarmak en doğal hakkım benim."
Ufak bir cızırtama etkisi gibiydi Asrın'ın sesi Naz'ın kulağında.
"Kim verdi sana bu doğal hakkı? Ben mi verdim? Kendini ne çok önemsiyormuşsun sen meğer Asrın."
Sarf ettiği kelimeleri özellikle seçmeye çalışıyordu Naz. Canı yandığı kadar acıtacak,aslında en çok kendini canını yakacaktı.
Hep böyle biri olmuştu çünkü. İnsan en sevdiğini bu denli arsızca incitiyordu ve bunda hiç tereddüt etmiyordu.
incitecekti Naz,karar vermişti kendi canını yakıp kavurmak için Asrın'ın ondan uzaklaşması için her yolu deneyecekti. "Çünkü böyle gerekiyor" dedi içinden,çünkü onun Asrın'a hissettiği duygular,Asrın'da farklılık göstermişti yanılgı içerisine düşmüştü.
O duygular en fazla kendisinde nüfus bulmuştu sadece kendini kandırmak istiyorduAsrın'ın da onu istediğini düşünerek.
Fakat o gün,Asrın'ın terkedilip eve geldiği kriz geçirdiği o gün reddedilip,gerçek yüzüne bir tokat gibi vurulmuştu Naz'ın.

3 yıldır aynı evi,iki kez aynı yatağı paylaşmışlardı.
Kendisinin bir çok kızla ilişkisini ilk zamanlarda saklamak zorunda kalmıştı arkadaşından fakat bir gün ona duyduğu o yoğun hislerin etkisinden de pek başarılı olamamıştı.

"Kendimi bir sapık gibi hissediyorum."demişti hislerini Asrın'a açıklarken.
Tebessümle karşılık vermişti Asrın'da ona,
"Bence böyle düşünmeni gerektirecek bir durum yok. Hee..eem biliyor musun ben zaten biliyordum bu durumu."
Diye itiraf etmişti arkadaşı da,tartışmadan ıkı ay önce.
Şaşırmamıştı Naz,utanması hafiflemişti garip bir şekilde.
"Bu gayet normal bir olay,hemcinslerinden hoşlanıyorsun diye seni dışlayacağımı mı düşündün?"
Naz tam ağzını açacakken susturdu Asrın onu bitmemişti söyleyecekleri
"Sen her zaman benim en iyi dostum olarak kalacaksın ne olursa olsun gözümde ki değerin asla düşmeyecek."
Şimdi konuşmasını bitirdiğini ifade etmek için karşısında duran arkadaşının yumuşak bakışlarını çevreleyen yanaklarını aldı yaklaşıp avuçlarının içine ve dümdüz kenetli dudaklarına bir öpücük kondurdu. Bu arkadaşının gönlünü alıp,ondan tiksinip soğumadığın bir ispatıydı o gün yaşanan bu ufak olay sonradan yaşanan ilişkileri de bu amaç yüzünden gerçekleşti.

Aslında Naz'ın en çok canını yakanda bu olduğu için Asrın'a yükleniyordu.

"O gerizekalı ev sahibinin karısı hiç öğrenmeyecek mi sanıyorsun?"
Sesi bir hırıltıdan farksızdı artık Asrın'ın.

Yumruklarını sıkıyordu artık Naz.Bu olayın buraya varacağını hiç düşünmemişti canı yanıyordu. Asrın'ın onu sevişmek için reddetmesinin bu olaya bağlanması aslında Naz'ın hiç aklında yoktu fakat arkadaşının uzaklaşması için bu yolu denemek zorundaydı.
Çünkü kendisinin Asrın'ı arzuladığı gibi arzulanmadığını artık biliyordu.
"O gerizekalı adamın altına girmemiş olsaydım,böyle bir evde yıllarca aynı kirada kalacağımızısaniyordun sen?"
Söylediklerin de gerçeklik payı arıyordu Asrın,Naz'ın sinirden kılcal damarları gerilmiş ve kızarmış gözlerinin içine bakarken.

Yadırganmak istiyordu Naz. Kendini bir fahişe gibi hissetmeyi göze almıştı. Kimse ona fahişe gibi itham edemezdi ama Asrın,ondan igrenip kaçsın istiyordu.

"Başka bir eve taşınabilirdik Naz bu kadar zor olmamalıydı."
O kadar tiz çıkmıştı ki sesi Asrın'ın hastalıklı gibiydi.

"Başka bir eve çık öyleyse Asrın ben hayatımdan gayet memnunum."
Dedikten sonra odasına dönüp kapıyı yüksek ses çıkartacak şekilde kapatmıştı.

Üçüncü katta bulunan eski evinin kapısına vardığında kalp atışının normal seviyeden daha hızlı attığını hissetmişti Asrın. Birazdan kapıyı çalacak,karşısında Naz'ı görecek ve ondan özür dilemek için neden bir yıl beklemiş olduğunu anlatacaktı.
Aslında bir çok defa gelmişti bu evin önüne fakat cesaretini hiç toparlayamamıştı.

Eski ahşap kapının pirinçten koluna dokundu. İhtiyar,iri yarı bir bedene sahipmiş gibi sürüklemişti bedenini üçüncü katta bulunan bu daireye şimdi ise kapıya uzanan eli titriyordu.

İçini huzursuz bir kararsızlık kaplamıştı "belki de buraya hiç gelmemeliydim."diye düşünürken kapı kendiliğinden açılıvermişti.

Karşısında hiç tanımadığı iki erkek içeriden ona bakarken arkalarından seslenen kedi ciyaklamasına benzer laubali bir kız sesinin çocukların yanına ulaşması uzun sürmedi. Tanışık olmadığı bu üç kişinin kendisine ne istiyorsun der gibi bakmasına aldırmadan ve birazda duraksayarak "Eee... Naz'ın arkadaşıyım ben,o burada mı?" diye sormuştu Asrın.

SEVİŞME KILAVUZU-1 "TUTSAK"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin