18.Bölüm

920 16 0
                                    

Hayatı boyunca peluş oyuncaklara sarılarak uykuya dalan bir çocuk yahut annesinin dizlerine yatıp ondan Bremen Mızıkacıları'nı dinleyen, haftasonlarını mutlu bir aile tablosu haline getiren krepli kahvaltılar hazırlayan babaya hiç sahip olmadım.

Yolculuk nerede son bulacak,yeni hayatımla nerede karşılaşıp tanışacağım, babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi?

Çiftlikten ayrılalı yedi saat, Kerim'den ise üç ay oldu.
Kerim'in hayattan ayrılışı ise 7 gün,13saat,57 dakika...

"İçimde büyük bir boşluk var Mustafa anlıyor musun? Elini uzattığın da içinden geçebilecek kocaman bir boşluk."

"Bu olanlar senin suçun değildi."

"Hayır,bu olanlara engel olamamak benim suçumdu."

"Asrın,çatışmayı sen planlamadın ve o göreve gitmesi ile senin bir ilgin yoktu."

Mustafa her şeyi planladığı gibi, Asrın'a farkettirmeden yapmak istiyordu.

Evet Asrın bugün gidiyordu. artık başka bir şehirde yaşayacak ve belki mutlu olacaktı.. Mustafa buna her ne kadar inanmasada. Fakat karşısında, kaybettiği aşkına ağlayan,hayatını kaybettiği sandığı adamın ölümünden kendini suçlayan bir kadın vardı.
Bu durumlar Mustafa'ya dayanılmaz bir acı ve vicdan azabı versede böylesi her iki taraf için daha iyi olacaktı biliyordu böyle karar vermişlerdi Güliz ile ikisi.

O gün perişan bir halde bulduğu barlar sokağında bir içki masasından Kerim'i, şoförü ile birlikte taşımışlardı dairesine.
Ve o gün yine kabuk bağlayan derin bir meselenin üzeri soyulmuştu.

Kerim,en değerlisi canını yok pahasına verebileceği kardeşiydi.
Her ne kadar bunu Kerim bilmese de...

Kerim'in öz annesi Güliz sahip çıkmasaydı Mustafa'ya ne olurdu bilinmezdi ya orası çok daha başka bir meseleydi.

Yıllar önce Kerim'in babası Harun'un Güliz'le evlenmeden önce iliskisinin olduğu bir kadın varmış.

Harun, Nevşehir'in sayılı toprak ağalarından birinin tek vârisiymiş.O zamanlar sevdiği bir kız varmış babası da Harun'u baska bir toprak ağası ile kurdukları ortak fabrikanın başına geçirmek istediğinden tahsilli birisi olması için İstanbul'a yollamak zorunda kalmış.
Tabi babanın umrunda ne kız ne de Harun'un istekleri var..
Harun,tahsil için İstanbul'a gidecekken sevdiği kızın hamile olduğunu öğreniyor ve gitmekten vazgeçiyor babasına bir kızı sevdiğini onunla hiç yoktan evlenip öyle gitmek istediğini anlatıyor.

Baba,merhametli!

Madem oğlumuz aşık,olmuş bir kızı seviyor, düğün dernek kuralım haydi demiyor.
Tutuyor Harun'u teyze kızlarından Güliz ile evlendiriyor. Hemde aynı hafta içerisinde.

İşte olaylarda burada başlıyor
Harun'dan hamile kalan Zeynep yani Mustafa'nın annesi aylarca herkesten bu hamileliğini saklıyor fakat doğumun yaklaşmış olduğu bir gün kasaba meydanında sancılanıyor.
Bir kaç vefalı insan onu kaldırıp hastaneye götürmeyi başarabiliyor.

Garip olan olay ise bu olayı Harun'un Güliz'den öğreniyor olmasıdır.

Harun, evlendikleri ilk hafta babasının teyze kızı olan Güliz'e, Zeynep'le olan durumunu ona yemin içtirip anlatması üzerine Güliz'in içinde bu kız hakkında bir merak oluşmuştur. En güvendiği yanında işlerini gören kadına Harun'un cebinde bulduğu ve Zeynep olduğuna emin olduğu bir kadın resmini göstermiş ve araştırtmıştır. Bunu Mustafa ile konuştuklarında her zaman nedenini hiç bilmediğini söylemektedir ama iyiki onu o gün görebilmeşimdir der.

Kadın Güliz'e kızın evini bulduğunu fakat evden hiç dışarı çıkmadığını bugün ise çarşıya doğru indiğini haber verdiğinde Güliz apar topar çarşıya gitmiştir fakat ortalıkta ne resimdeki kadın ne de onun tarifine uyacak başka bir kadın yoktur.
Yanında ona haber veren kadını ileride bir satıcı tezgahında konuşan kadınların yanına gönderip tariflerine uyan bir kadın görüp görmediklerini sordurmak için göndermesi ile yardımcının dönmesi bir olmuştur ve ikisininde soluklansığı nokta civarın tek hastanesi olan yer olmuştur.
İşte Güliz böyle tanışmıştır Mustafa'yla.
Zeynep doğumda hayatını kaybetmeden önce bebeğin babasının Halisoğullar'ı Harun'dan olduğunu bir hemşireye söylüyor.
İşte işler böyle kolaylaşıyor.
Civarın tek hastane çalışanları neredeyse tüm toprak ağalarını tanıdığı için Güliz'in de onların yeni gelinleri olduğunu bilmeleri gibi bir olay gelişiyor ve çocuğu almaya geldiğini düşünerek Mustafa'yı apar topar Güliz'e veriyorlar.

O zamanın parasıyla Güliz Zeynep'in cenaze işlemlerini de kendisi üstleniyor ve hastaneye bunun için para verip kimse bilmeden bir mezarlığına sadece kendisinin ve Mustafa'nın bildiği yere gömdürüyor Zeynep'i.

Güliz'in eve bir bebekle dönmesi konak içinde büyük bir kargaşaya yol açıyor,olay kısa sürede tüm köy civarında öğreniliyor fakat üzeri kapatılıyor. Harun ise Mustafa'ya hiç bir zaman babalık yapmıyor.
Mustafa Güliz tarafından yetişkin bir çocuk haline getirilene kadar önemsensede Harun tarafından asla aynı ilgiyi göremiyor.
Belki de Harun'un Mustafa'ya her baktığında aklına Zeynep'e yaptığı haksızlığın gelmesi belki de Harun'un baba olmayı beceremeyen bir adam olması... Güliz bu ayrımı Kerim dünyaya gelince yapabiliyor.

Mustafa,Harun'un öz babası olduğunu ancak 12 yaşında öğreniyor yani Kerim henüz yeni doğmuşken.
konak içinde bu olayın kapatılıp oğlanın itibar görmemesi istendiği için Güliz ona hep, çocukları olmadığından onu evlat edindiklerini söylemişti fakat bir gün kendi canından da bir çocuk olmasına karar verdiğinde ve bu çocuk dünyaya geldiğinde Mustafa'ya büyük bir sır olarak bunu anlatmıştı.

O gün bu gündür Mustafa ile Güliz arasında bu olay büyük bir sır olarak kalmıştı.

Tâ ki, Mustafa'nın bir kızı Güliz'in yanına getirmesine kadar.

SEVİŞME KILAVUZU-1 "TUTSAK"Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang