Bölüm 25-Hasta değil,Gebesiniz

Start from the beginning
                                    

"Mete,iyiyim ben sadece bunaldım ve sıcakladım düşünce."
Bu geçersiz bir bahaneydi Mete için sacmaydi bir kere.

"Defne,iyi değilsin sen hem ateşin var hemde halsizsin. Yahu başını bir yere carpabilirdin!"
Sesi şiddetli çıkmıştı karşısında hasta olduğunu kabul etmeyen bu kıza. 

"Halsizim dogru. Yaşananlar iyi şeyler değildi,biraz bunaldım ve açım bu yüzden dengemi kaybettim..  Bir duş alıp gelince göreceksin,bir şey kalmayacak."

Huzursuzca kıpırdayarak kalkmaya çalışan kızı daha fazla ikna edemeyeceğini anlayınca sakince ona kalkması için yardım ederek koltuğa getirip otutturdu Mete.
Banyo için biraz tedirgindi keşke biri ona yardım edebilseydi içerde diye düşünürken aklına bir fikir geldi.

"İyi öyleyse peştamal gibi bir şey sarıp öyle gir duşa ve kapıyı kitleme."

Garip bir şekilde baktı Defne. Arkadaşının kafası da kendisi gibi gitmişti belli.

"O niyeki ?"
Mete sabırla fikrini açıklamaya başladı ki Defne gülerek onu susturdu. Tamam mantıklı bir fikir olabilirdi belki ama buna gerek yoktu demek istiyordu herhalde kendince diye düşündü Mete.

"Merak etme 10 dakikaya çıkacağım bir şey olmaz iyiyim hem ben."

"İyiyim ben,iyiyim ben! Nereye kadar rol yapacaksın acaba?"

Aldırmadı Defne bu lafa. Yalanı sürdürmenin kimseye bir yararı yoktu sonuçta anlayışla tebessüm etti ve banyosuna doğru kalkıp yol aldı.

****

"Ne demek bunları sen ye!"
Mete,önüne ittirilen su böreklerini tekrar Defne'nin önüne ittirip itiraz ediyorduki sahiden midesinin kötü olabileceğini görüp bundan vazgeçti.
Defne bir elini karnına bastırıp diğerini ise ağzını kapatmayı sağlayıp daha öncede birçok kez geldiği kafenin bilindik lavabosuna doğru koşturdu.
Mete Defne'yi hazırlandıktan sonra okula yakın bir kafeye getirmişti kahvaltı için.
Hem biraz değişiklik olur hemde buradan rahatça okula giderler diye düşünürken,Defne'nin lavabo dönüşü sarı ile beyaz karışımı bir yüzle karşısına gelip oturduğunu görünce şaşkınlıktan onunda beti benzi attı.

"Sana iyi değilsin demiştim ne diye inat ediyorsun iyiyim ben diye!" Dedi Mete sinirlendiğini belli etmek için yüksek bir ses tonu ile.

"Çünkü iyiyim de onun için diyorum. Börek biraz yağlıydı,mideme dokundu sanırım."

Mete az önce ittiği tabağa bakarak kaşını kaldırdı.

"İyide bir dilim dahi yemedinki." Diye lafı hemen otutturdu.

Pot kıran Defne,
"Görüntüsü yani o anlamda dedim." Diyerek toparlamaya çalışsada pek işe yaramadı Mete hemen hesabı istemişti bile.
"Kalk gidiyoruz." Dedi Defne'yi kolundan tuttuğu gibi kaldırken.

"Ya abarttığını düşünmüyor musun artık Mete?"
Kafeden çıkıp kampüsün aksi yöne doğru ilerlediklerini görünce Defne anlamıştı Hastaneye götürülüyordu.

"Ne vardı sanki,ne gerek vardı ki? al işte, kan tahlilini de verdik bir şeyim yok göreceksin."

Sinirden köpürmüş bir halde Mete'ye sessizce kızıyordu Defne çünkü burası hastaların olduğu bir merkezdi yüksek sesle konuşması imkansızdı ve içine bastırdığı kızgınlığı dışa vuramamak onu deliye çevirmişti.

"Evet memnunum duydun mu? İçim rahat olacak. Hem biliyor musun bu işleri azda olsa ben senin başına açtım."

Ne demişti Mete? Ben mi açtım demişti? Neyden bahsediyordu bu çocuk?

"Hangi işi?"

Omuz silkerek cevap verdi:
"Şu Levent meselesi işte.O gece ben seni yalnız bırakmamış olsaydım ne sen o adamı tanıyacaktın,ne de bu halde olacaktın."

Saçmalama der gibi baktı Defne. 
Sahiden saçmalamış olduğunu düşünerek. Evet bu ihtimali kendisi de düşünmüştü fakat şans işte ya da kader her neyse olmuştu bir kere ne değişecekti?

"Mete,insanlar herhangi bir tesadüf sonucu tanışır çoğunlukla zatenki. neden taktın bu konuyu?"

"Takmadım Defne,sadece iyi olmanı istiyorum. Kötü şeyler yaşadın ve bunda benim de suçum var."

Tam cevap verecektiki Defne, Danışmadaki kız ismi ile çağırdı Defne'yi elinde bir kağıt göstererek.
Telaşla o yöne baktı ama aksi şekilde de yavaşça ilerledi danışmaya.
Tahlil sonuçları çıkmış olmalıydı besbelli çünkü buraya gelip kan aldıralı bir saat kadar olmuştu bile.

"Buyrun Defne benim sonuçlar mı çıktı hemşire hanım?"

Gayet sakin bir şekilde konuşuyordu ki kızla,Mete apar topar araya girdi.

"Bir şey yoktur İnşallah sadece değerleri falan düşük değil mi?"

Kız soru kalabalığından bocalayan bir halde telaşa gerek yok der gibi baktı ve muhatabı olan kişiye, Defne'ye dönerek;

"Halsizlik ve mide bulantınız gebeliğinizden kaynaklanıyormuş.Henüz birkaç haftalık olduğu için belirtileri yeni yeni görüyorsunuz endişe edecek bir durum yok."

Kız öyle hızlı söylemişti ve kağıdı tutuşturup öyle hızlı çekip gitmiştiki Defne şaşkınlıkla Mete'ye dönüp onun hangi halde olduğunu tartmaya çalıştı.
Sanki hamile olan Meteymiş gibi.

Mete,yüzünde garip bir ifade ile Defne'ye bakarken yavaşça uzanıp onu kolundan tuttu ve kendine çekip sıkıca sarıldı. Başına açtıkları için kendini  suçlayan bir şekilde, yardımsever bir biçimde büyük bir dikkatle onu dışarı çıkarttı.



MÜMKÜNSE SONRA "Yasak Aşk"Where stories live. Discover now