Bölüm 21

231 1 0
                                    

Defne kendisine mi sesleniliyor diye baktığı kadını ilk kez gördüğüne emindi.
"Buyrun."

"Merhaba,Ben Seher Kahyacı. Levent Kahyacı'nın eşi."

Kadın Kahyacı dediği anda dikleştirdiği omuzlarının üzerinden küçümseyen bir bakış attı Defne'ye.

Sarı saçları omuzlarında,kendisinden biraz daha uzun ve hafifçe yapılı bu kadını görünce kendi görüntüsünü sorguladı ama bunu belli etmedi zaten kafası da allak bullaktı.
(Heh şimdi bu sarışın budala eksikti!)
"Nasıl yardımcı olabilirim size?"

Kadın kıskançlık dolu bakışlarını Defne'ye yöneltirken bundan hiç taviz vermeyerek üstten bakışına devam edip:

"Bozduğun düzenime bir yardımının olacağını pek düşünmüyorum ama neyse konuya hemen gireyim;ilk olarak,tartışmaya asla gelmedim."
(Buda neyin nesiydi 🙄)

Defne, tepkisiz bir şekilde sıkıcı bir film izliyormuş gibi baktı kadına.
Cevap vereceği sırada kadının,
"İkinci olarakta sen gibi kaç tane olduğunu bir bilsen inan çok şaşırırdın. Gerçiiiii,Levent'in evli bir adam olduğunu biliyor muydun bunu bilmiyorum."

Defne,beyninden aldığı bu sert darbe ile sendelemiş gibi oldu ama kendinden asla ödün vermeyecekti. Bunun diyetini(bedelini) Levent'e vermişti.
Tipik kocamı bana geri ver tartışmasının içinde gibi hissetti kendini ama bunun imkanı yoktu zaten Levent ile yolunu çoktan ayırmıştı o.

Yer ayaklarının altından kayıyordu resmen.
Kaçıncı oldun,kaçıncı olduuuM! Beyninde sinyal dalgaları gibi çoğalıp çarpıyordu sinir uçlarına bu soru.

Daha fazla dayanamayarak:
"Benden ne istediğinizi öğrenebilir miyim?"

Seher,hiç uzatmadan:
"Levent bugün yanıma geldi ve benden af diledi şimdi bunu neden anlattım diye düşünüyorsun muhtemelen fakat... "

Defne gözlerinin dolmamış olmasını diledi.
İnanmak istemiyordu Levent'in onu bırakır bırakmaz,o kadar laf söyleyip nefret ettiği eşinin yanına gidip ondan af dilemesini aklı almıyordu. Fakat bir yandanda çok mantıklı geliyordu sonuç olarak evli bir adam olduğunu gizlemişti.
Bu kadar az sürede tanıdığı(sandığı,hatta tanıyamadığı) kişinin bunları yapmış olması olanaklıydı.

Uzunca bir süre cevap alamayan Seher,hedefine uygun golü atmak için iyi bir fırsat yakaladığını düşünerek,

"Hamile olduğumu öğrenmemiş olsaydım inan onu bu sefer affetmeyecektim bunu henüz ona söylemedim. Sizi öğrendiğim an ona öyle çok kızdım ki gidip çocuğu aldırmak istedim ama bir düşünün onun ne günahı vardı ki?"

Seher yalandan ağlamaya başlayınca susmakta olan Defne'nin yüzünü inceliyordu.
Söylediği şeylerin yarattığı depremi çok iyi görmüştü.
Ve buna çok memnun olmuştu.

Defne,bir şey söylemeden ağlayan bu kadına baktı.
İçinin acıması gerekirdi ama acımadı.
Levent'e aşık olmuştu ve Levent'e gerçekten sahip olan bu kadını çok kıskandı.
Şimdi ona bir çocuk verecekti ve Defne bu ağır yükün altında düşen omuzlarını dik tutamıyordu.

Kandırılmış olmayı kabul etmesi büyükçe bir zaman alacaktı ama içinde hiç yoktan Levent'i affetmeyi hesaplamış olduğu zamanda,umutları ile birlikte yok olmuştu.

"Levent ile yollarımızı sizi öğrendiğim an ayırdık eğer bunun için geldiyseniz içinizde şüphe kalmasın! buraya kadar zahmet ettiniz."
Seher,bunu bilmiyordu.
Levent'in bu kıza kendisinden bahsetmiş olduğunu bilse buraya kadar gelme tenezzülünde bulunur muydu hiç.
Bu güzel dedi içinden.
Ama yine de kurduğu planda bu ayrılığın tuzu biberi olacaktı.

Her galibiyeti tadan insan gibi içinde büyük bir memnuniyetle,fakat bunu belli etmeyerek Defne'ye döndü:

"Sen iyi birisin bence.Keske bu olaylar yaşanmamış olsaydı. Onun adına özür dilerim,hoşçakal."

Uzatmaya gerek yok diye düşündü hem onun adına özür nedir Seher diye kendini de suçladı ve yolun kenarına park ettiği beyaz lüks aracına doğru arkasına bakmadan gidip çalıştırdı.

Şimdi bir zafer havasında kahkaha attığı aracının içinde "Tekrar benim olacaksın Levent Kahyacı işte şimdi ben kazandım!"
Diyerek keyifle yolunu izledi.
.....

MÜMKÜNSE SONRA "Yasak Aşk"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin