Bölüm 19

150 3 0
                                    

Sabah uyandığımda Savaş henüz yatağa çıkmamış içeride ağır ağır homurdanarak yatıyordu.
Üzerime sabahlığımı geçirip mutfağa doğru geçip Savaş'ın yem tabağını hazırladım.

İçimde garip bir sıkıntı vardı ve Levent'i çok özlemiştim.
O gün akşam derslerinden sonra beni okuldan alacağını söylemiş olduğu için gün boyu günaydın diye mesaj atmaktan başka hiçbir şekilde konuşmadım.
Üzerime düzgün bir şeyler geçirip Savaş'ın uzun tüylerini okşayarak uyandırdım.

"Haydi evlat biraz hava almaya.."

Savaş,gerinerek kalktığı yerden yüzüme bakıp burnunu koluma sürdü.
"Seni gidi sümüklü." Demistim.

Ben marketten bir kaç bir şey alana kadar Savaş'ı yakınlardaki çimenlerin üzerine bıraktım ve işim bitip gelene kadar Savaş'ta kuyruğunu sallayarak yanıma geldi.

"Sen çok akıllı bir köpeksin aferin sana."

Evden her zamanki gibi en son raporlarımı çantaya koyup, Savaş'a veda ederek ayrıldığım günlerden birinde... Ben okula varmıştım tabi,
Levent aradı.

"Müsaitsen seni bugün biraz erken alabilir miyim?"

Saate baktım işlerimi bitirmem için iki saatim vardı ama ben sonraki bir saati de dergi çalışmasına ayırmıştım.

"Ne kadar erken?"

"Bir buçuk-İki saat kadarcık."
Dergi çalışmasını geceye erteleyebilirdim ya da bir sonraki güne.
Önümdeki raporlara bakıp bir saat içinde halledilebilirliğine emin olup,

"Tamamdır bir saat sonra görüşebiliriz." Dedim.

İçim içimi yiyordu neden böyle bir istekte bulunduğunu anlayamamış olmam bir,diğer mesele ise sesinin çok değişik geliyor olmasıydı.

Mete'ye seslenip evrakların son durumunu sordum.

"O işler tamam kuzum bak masaya bırakıyorum alırsın."

Uzandım ve masasının üzerindeki evrakları alıp dilekçeler ile birlikte dosyaladım.
"Şu Bitirme tezini naptın sunabildin mi?"

Mete gözlerini tavana dikip iki dakika düşündü ve;

"Ne sen sor ne de ben söyleyeyim o iş yattı bu yıl Harun hoca hayatta geçer not vermez."

"Niye yapmadın?"
Diye sordum.

Amaaan boşver diye bir el işareti yaptı.
Anlaşılan hala umrunda değildi.

"Benim işler bitmek üzere bunları öğrenci işlerine sen teslim eder misin?"
Elimde tuttuğum alt sınıfların ders dilekçelerinin raporlarını tutmuş hazırladığım verileri Mete'ye göstererek salladım.

"Çıkıyor musun sen?"

"Hıhı çıkacağım bugünlük böyle olsun dedim."

"Oh hanfendiye bak! Ulan insan kademe atlayınca böyle mi oluyormuş vay anasını." Diyip takıldı.

"Darısı başına Meteciğim." Diyerek göz kırptım ilk kez başarımın tadını çıkartıyordum.
.......

Ön çıkış kapısından çıktığımda Levent'in arabasını hemen tanıyıp yaklaştım.
Levent,beni görür görmez gülümseyerek aracı çalıştırdı.
Demek yeni gelmemiş diye düşünmüştüm bindiğimde.

"Hoşgeldin sevgili küçüğüm." Dedi

"Bir şey mi oldu?"
Levent'in bu endişeli yüzünü ilk kez gördüğüm için bir sorun olduğunu anlamıştım ama o beni geçiştirerek hayır dedi ve aracını hareket ettirip sürmeye başladı.

"Bugün benimle kaçmanı istiyorum." Demişti sessizliğinin ardından.
Anlamayarak yüzüne baktım o yola bakıyorken.

"Nereye ?"

"İlk kez biz olduğumuz yere..."
Aklıma işlerim geldi fakat yarına kadar erteleyebilirdim demiştim zaten biran evet demek istedim fakat Savaş'ı hatırlayıp duraksadım.
Şimdi ne cevap verecektim?

"Gelmek istemiyor musun?"
Levent gözünü ayırmadığı yoldan kısa bir süre aralık bulup yüzüme baktı ve sonra tekrar yoluna.

"Hayır istiyorum da." Gerisini nasıl söyleyeceğimi bilemediğimden sustum.

"Da ne Defne?"

"Savaş evde yalnız. Unuttun mu ben artık yalnız yaşamıyorum."

Bir aralık düşünceli bir hal alan Levent'in yüzü gülümseyerek bana döndü.

"Onu da götürürüz."

Bu fikre nasıl sevindiğimi tahmin edemezsiniz Ben, Levent ve ufaklık birlikte kaçacaktık.

Hemen kabul ettim eve gidip yedek birkaç kıyafet bir de Savaş'a yem  ayarlayıp sırt çantamı aldım ve bizi aşağıda bekleyen Levent'i daha fazla sabırlandırmadan Savaş'la birlikte aşağıya indim.
....

"Gel bakalım Hergele." Demişti Levent arka kapısını açtığı arabaya Savaş'ın binmesini beklerken.

"Onu da kabul ettiğin için teşekkür ederim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Onu da kabul ettiğin için teşekkür ederim." Demiştim biraz mahcup ama çokta sevinerek.

Levent uzanıp dudaklarıma bir öpücük kondurup sırtımdaki çantayı alıp arka koltuğa attı.

"Onun içinde biraz değişiklik olur biliyorsun geniş bir bahçe var "

"Demek o gün gittiğimiz yere gidiyoruzzzz" demiştim keyifle.

"Bizim aşk yuvamız." Dedi Levent beni onaylar biçimde.

MÜMKÜNSE SONRA "Yasak Aşk"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin