°8°

6.3K 482 335
                                    


Gözlerimi açtığımda kafamda buz gibi bir bez ve üstümde ince bir battaniye olduğunu fark ettim. Etrafa bakındığımda kendi evimde olduğumu fark edip rahatladım. Fakat buraya nasıl geldiğimi bilmiyordum.

Telaşlı bi şekilde ayağı kalkmaya çalışırken mutfaktan tepsiyle bana doğru gelen bir adet Bay Taehyung'u gördüm. O tepsinin üstündeki çorba mıydı?

"Bay Kim siz neden buradasınız? Ben nasıl buray-"

"Yubi bi sorun yok arabada uyuya kalınca uyandırmak istemedim, çantandan anahtarını alıp seni buraya taşıdım."

"Te-teşekkür ederim Bay Kim fakat siz neden hala buradasınız?"

"Cayır cayır yanıyorsun farkında mısın? Seni yalnız bıraksam sabaha çoktan ölünü bulmuşlardı."

Gülümsedim ve geriye yaslanarak cevap verdim : "Öyleyse şu ana kadar yüzüncü ölümüm."

"Gerçekten hastayken birini çağırmıyor musun? Ya da acil bir durumun olduğunda?"

"Bay Kim inanın bana, alıştım artık."

Elindeki tepsiyle yere oturup benim kalkmamı bekledi. Kafamdaki ıslak bezi bir yere bırakıp arkama yastık koydum.

Elimi açıp çorbayı vermesini bekledim ama kendi içirecek gibi gözüküyordu.

"Bay Kim, sadece hastayım. Elim ayağım tutuyor yani."

İyi al be der gibi çorbayı önüme koydu.

"Hem siz kafama bez koymayı ve bana çorba yapmayı nereden akıl ettiniz?"

Bay Taehyung ayağa kalkıp söylendi.
"32 yaşındayım bu cahil ve yaşlı olduğum anlamına gelmiyor."

"Hey hey, size yaşlı demedim ki ben 17'lik bir görüntünüz var. Yemin ederim öğretmenim olmasanız sizi arkadaşım sanarım."

Şaşkın bi şekilde bana bakıp kollarını göğsünde birleştirdi.

"Hasta olunca gerçekten tuhaf oluyorsun Yubi. Kendine gel korkutuyorsun beni."

Gülen yüzüm soldu. Önümdeki çorbayı tadıp anında harika olduğunu söyleyince yataktan telefonunu aldı.

"Madem elin ayağın tutuyor, benim artık gitmem lazım. Saat geç oldu."

"Bay Kim!"

Diyerek önümdeki tepsiyi anında masaya koyup ayağa kalktım. Biraz başım döndüğünde Bay Taehyung'u tutundum.

"Biraz daha kalsanız?"

Kısa bi süreliğine göz göze geldik.

"Sizinle biraz sohbet etmek istiyorum."

Telefonu çalmaya başlayınca ekranda Aşkım yazısını gördüm. Bay Kim bana dudağını ısırarak baktı.

"Üzgünüm Se Yubi.. Fakat gerçekten gitmem gerek."

Tuttuğum kolunu bırakıp gülümsedim. "Tamam öyleyse görüşürüz Bay Kim."

Anında değişen yüz ifademe şaşırsada kandığına emindim.

Ceketini giyerek kapıdan çıktı. "Bu arada teşekkür ederim Bay Kim."

Gülümseyerek ayrıldı. Kapıyı kapatıp sıcak yatağıma geri döndüm.

Ağlamamak için zor tuttuğum göz yaşlarımı saldım. Her zaman hasta olduğumda birinin yanımda olmasını isterdim.

Yalnızlığa alışmıştım evet. Fakat en azından bu durumlarda birinin yanımda durmasına,birine sırtımı yaslayabilmek istemiştim.

Reset/JJKWhere stories live. Discover now