°4°

8K 518 153
                                    


Mutlu davranabilmek bu kadar kolayken, neden mutlu olmak kolay değildi?

Neden herkesi kandırdığım gibi kendimi de "mutluyum" diyerek kandıramıyordum?

Belki de şu ana kadar hiçbir zaman kendime yaranmak istemediğimden olabilirdi.. Evet, kendimi asla sevmedim,  kendimi bildiğim gibi değil, değişebileceğim düşüncesiyle yaşamak istedim sadece...

Yanlış yaptığım, yanlış giden birşeyler yoktu. Çünkü herşey tamamıyla yanlıştı. Başarabildiğim hiçbir şey yoktu.

Vazgeçmedim. Denedim. Elime verilen tüm şanslarla değişmeyi denedim.

Fakat asla başaramadım.

27/07/2014

Ortaokul zamanlarından'

"Okuldan kaçıyor muyuz, kaçmıyor muyuz? Hemen cevap verin acele etmemiz lazım!"

Dudağımı dişleyerek Nacheong'a baktım. Bütün kararları o veriyordu ve benim de ona göre hareket etmem lazımdı.

Kısa bir anlığına göz göze geldiğimizde gözlerimi kaçırıp yere baktım.

"Ne düşünüyorsun?" tüm bakışlar Nacheong'un sesiyle bana döndü.

NE DEMELİYİM! NE DEMELİYİM? Aman tanrım şu an hepsi bana bağlı! İNANAMIYORUM. Havalı davran, havalı davran..

"Bence kaçalım, bu lanet okulda bir saniye bile durmak istemiyorum" dediğimde hepsi sessizce birbiriyle bakıştı. Bense o an içimde çırpışan kalbimin sakinleşmesini bekliyordum.

"O zaman.. Sen ilk  git arkandan biz gelelim. Olur mu?" adını henüz bilmediğim uzun boylu kız ilk defa konuşmuştu.

Ne yapabilirim? Yapmalı mıyım? Peki ya yakalanırsam!

"Hadi ama yoksa.. Korkuyor musun?" Dedi her zaman gıcık olduğum Mir-ta. Gözlerim fal taşı gibi açıldı, sertçe yutkunup kafamı "hayır" anlamında salladım.

Nacheong'a baktığımda bana bakmıyordu, sanki birden yüzü düşmüştü. Fazla umursamadan gülümseyerek " Kızlar beni takip edin gidiyoruz!" diyerek Nacheong'un elini tuttum.

Diğerleri de arkadan geliyordu. Bu yapacağım çılgınlık bir ilk olacaktı.. Ve sanırım Nacheong benim eğlenceli ve korkusuz bir insan olduğumu görüp benimle daha da yakın olabilecekti..

Düşüncesi bile harika!

Koşar adım okulun arka tarafına geçtik. Bir süre sonra Nacheong elini elimden ayırıp "Önce sen." Dedi.

Korkuyordum. Korkuyordum ama yapabilirdim.

Kısık ve titrek bir ses tonuyla "Biri demirleri kaldırmama yardım edebilir mi? Aa-acaba?" dediğimde hepsi aynı anda yere bakmaya başladı. Fakat sinir bozucu kız bana bakıyordu. Dudağının yan kısmı yukarıya kıvrılıp bir adım öne geldi.

"Ben.. Yardım ederim." elini havaya kaldırıp tutmam için bekledi.

Neden şu an garip hissediyordum. Yardımını isteyeceğim en son kişi o olabilirdi. Onun da benden nefret ettiği bir kesindi. Peki ya neden şimdi böyle davranmıştı? Eli havada kalan Mir-ta benim elimi uzatmayacağımı gördüğünde elimi alıp kendi elinin içine koydu ve itici bir şekilde gülümsedi. Tabi ki bu diğerlerine göre samimi bir gülüş olabilirdi.

Fakat bana,
hiç değildi.

"Hadi ama.. Yoksa fikrini mi değiştirdin?" Dedi uzun boylu sessiz kız.

Reset/JJKWhere stories live. Discover now