Bana Alışacaksın.

1.1K 107 11
                                    

Dediklerinin hiç birine inanmamıştım. İnanmalı mıydım? Nasıl inana bilirdim ki? Benim bir ailem bile yoktu nasıl Clod’un soyundan gelebilirdim?

Hızlıca orayı terk ettim. Bunları hepsini amcama sormalıydım. Birilerinin artık bana açıklama yapması gerekti değil mi?

Bir hışımla eve girdim. Yengem Doraty den izin isteyip, amcamın odasını bastım. Basmak denemez buna sinirli bir şekilde kapıyı kırmak denir evet kapının kolu elimde kaldı… Amcam bana öyle bakarken konsantre olamıyordum, kafamda deli sorular var be amca. Bir yerden başlamam gerekiyordu.

‘ Clod Guerro? Tanıdık geldi mi amca?’

‘ Sen, nerden öğrendin bunu.’

‘Zindan söyledi.’ Ahbap olmuştuk zindanla, bizim zindan ya hani kitap olan.

‘Demek sana doğanların doğuş hikayesini anlattı.’

Ciddi misin? Hayır yani Clod buz doğanı tamam anladım. Ben buz bükemiyorum? Buz bükmek gibi bir şey bir nevi avatar, yani bana öyle geldi.

‘Üzgünüm söylemek isterdim. Ama tam olarak ben de senin geçmişini bilmiyorum.’

‘Tam olarak? Neler biliyorsun Mark?’

‘ Sana ne olduğu konusunda bir fikrim yok. Ama bütün baba ve anne tarafın Pihor tarafından öldürüldü.’

‘Hani efsanedeki Pihor mu? Ama o ölmemiş miydi?’

‘ Her kes öldüğünü biliyor. O Pihor değil. Bu başka biri, bir ruh değil bir insan kendini ona adayan bir insan.’

‘Yani benim ailemde mi doğandı?’

‘Ya sen Mark sen değil misin?’

‘Hayır tatlım ben doğan değilim, her çocuk şanslı olmuyor. Annemde babamda doğandı o yüzden doğan olarak seçilme olasılığım düşüktü. Ama baban bir doğandı. O da bir buz doğanıydı.’

Ailemi merak ediyordum. Ürkek bir sesle

‘Ya annem?’

‘Ah canım benim, oda bir doğandı. Ruh doğanıydı.’

Daha fazla tutamamıştım kendimi.

‘Ben neyim, ben doğan olmak istemiyorum. Hiç bir şey bana inandırıcı gelmiyor, inanamıyorum. Ben sadece normal bir hayat istiyorum anlıyorsun değil mi mark?’

‘ Hepsi o saçma sapan siluetlerden dolayı oldu. Onlar gelmeseydi eğer zindanın yanına gitmemiz gerekmeyecekti, hayatım normal şekilde devam edecekti’

‘ Nasıl yani, size saldırdılar mı Ysabel?’

‘Bir nevi, aslında bizi kurtaran Artemis, adında bir arkadaşımdı.’

‘Soy adı nedir, bilmem gerek iyiliğin için sana kalacak bir yer de ayarlamalıyım.’

‘Artemis Phonex.’

‘Ah tanıyorum ailesini, yani aslında babanın arkadaşıydı babası. Neyse şimdi çık sen akşamleyin evde ol. ’

Ha, iyi bari. Artemisin yanına gitsem iyi olur, ne kadar garip olsa da beni korumuştu. Barın kapısının önüne geldim, gerçekten ne olmuştu bugün?

Kapıdan içeriye girdiğimde kocaman bembeyaz bir salon vardı her ayrıntı beyazdı sol tarafta, mutfak vardı, yemek masası ise kocaman ve salonun tam ortasındaydı. Giriş veya çıkışı engellemiyordu. Biraz ilersin de sağ ve sol tarafta bulunan şık merdivenler vardı, ahşap merdivenler, bu bembeyaz yere hoş bir hava katıyordu. Ve salonun son kısmında kocaman televizyon yerde ise playstation kolları duruyordu. Koltuklarda oturan Bradenle göz göze gelince gözlerimi kaçırmak zorunda kaldım.

‘Neden buradasın Braden?’

‘Artık burada yaşıyorum, ve bir sorun var; Sen burada değilken gülümseyemiyorum.’

‘ Nasıl yani?’

‘Lanet diyorum kızım, lanet. Yine daldın gittin.’

‘Hayır yani ben doğan şeyini kavrayamamışım. Ailemi öğrenmeye çalışıyorum, adam lanet diyor. Kafam tabi başka yerde olacak seni düşünecek halim mi var.’

Bu arada artemis gelmişti. Biraz oturup konuştuk, onun bir ruh doğanı olduğunu öğrendim. O doğmuştu; nasıl öğrendiğini, nasıl doğduğunu  merak ediyordum ama bazı şeylerin sırası değildi. Elinde sonunda öğrenirdim. Şu an sadece geçmişimi merak ediyordum. Konuşma öksürük sesiyle bölündü.

Amcam ve o moruk. Amcam ne ara gelmişti buraya?

Meraklı bir şekilde kaşlarımı kaldırdım

‘Amca?’

Amcam yanına çağırdığını gösteren bir işaret yaptı.

‘Canım bu benim arkadaşım Thomas. Buranın sahibi, ve artık burada kalacaksın.’ Güvenliğin için diye fısıldadı

O olaydan sonra ailemden geride kalan akrabalarımın da zarar görmesine dayanamazdım. Kabul edercesine başımı salladım. Tomıs konuşmaya başladı. Tomıs demek daha zevkliydi.

‘Ama söyle bir sorun var canım, bütün kız odaları dolu 2 şerli olarak, bir oda boştu ama onu da Braden aldı. O yüzden Bradenle birlikte kalman gerekecek. Sorun olmayacağını sanıyorum odalar bölünmüş şekilde oda içinde oda gibi düşüne bilirsin.’

İç geçirerek koltuklara baktım. Koltukta olabilirdi koltukla daha iyi anlaşa bilirdim, ama kabul etmekten başka şansım yoktu. Umutsuzca Bradene baktım. Resmen sırıtıyordu, hayır yani lanet lanet diyor, gülüyor anlamadım ki.

‘Eşyalarını odaya koydurdum ben tatlım odana çıkabilirsin.’

Resmen hazırlamışlar, itiraz etme şansımda yoktu. Ayaklarımı yere vura vura yukarı çıktım ama hangi oda bilmiyordum, ya aklım nerde benim.

‘Odayı biliyorsun galiba, inatçı.’

‘ Çok gülüyorsun işine geldi galiba, ah tabi niye gelmesin. Senin gibi bir odunla kim kalmak ister.’

Cevapsız kaldım, resmen cevap vermedi manda. Yürümeye başladı, onu takip ettim. Oda, amcamın evindeki odaya çok benziyordu, resim malzemelerimi görünce bir mutlu oldum anlatamam. Yani dayana bilirim herhalde dedim. Oda bir ev kadar büyüktü, 3 oda şeklinde bölünmüştü, banyo ve bizim odalarımız. Yatağa kendimi attığım gibi uyumak istedim ama olmuyordu. Yüzümü yıkamak ve bir duş almak için havluyu ve iç çamaşırlarımı kapıp, banyoya doğru harekete geçtim. Kapıyı açtığım anda yarı çıplak bir Braden gördüm, yani çok kaslı sayılmazdı yani daha iyileri vardı sanırım vardı yani.

‘Ne baktın Ysabel’

‘Bornozun yoksa vere bilirim istersen tabii?’

‘Olur mu, var tabii ama böyle bağlamak hoşuma gidiyor, bana alışacaksın.’

Ha o bana alışmak zorunda kalacak bende Ysabelsem ona bunu ödetirim. Yaklaşık 1 saatlik banyonun ardından, kurulanıp iç çamaşırlarımı giydim ve onun gibi havluyu belime bağladım. Ben de böyleyim yani böyle bilsin. Şimdi adım çıkacak sapığa, ama umurumda değildi. Odadan çıktığım gibi gözlerim Bradeni aradı lafımı sokacaktım.

Sen buysan bende buyum.

Diye ama Bradenin yalnız olmadığını fark etmemle, şekilden şekle girmem bir oldu.

Kimdi bu ?

Buzdan Doğan(Yenileniyor.)Where stories live. Discover now