Merhaba Artemis.

2.4K 219 20
                                    

Not: Koyu yazılı alan Artemisin ağzından anlatılmıştır.

Korkudan ne yapacağımı şaşırmıştım adeta, sadece silaha odaklanmıştım, kimsenin yüzüne bakamıyordum, kimsenin sesini duyamıyordum korkuyordum. Sadece basit bir silahtan korkuyordum evet. Tek bildiğim şey silah sesinden korktuğumdu, başka hiç bir şey yoktu ne kadar hatırlamak istesem de hiç bir şey hatırlayamıyordum. Sadece silah sesi vardı. Bir daha o sesi duymam sanıyordum duymak zorunda kalmam sanıyordum.. Şimdi ise tam karşımda bir serseri tarafından tutuluyordu o da titriyordu sanki yoksa havamı soğumuştu? Yoksa bu titreyiş sonradan pişman olacağı bir şeyimi yaptıracaktı ona?

Korktuğum şey şuan gerçekleşiyordu, içimdeki ses adeta bağırıyordu kalk ve eve geri dön, ama yapamazdım kalkamıyordum kımıldayamıyordum. Herkesin ortasında silahın tetiğine basmıştı o an herkes bir yana doğru koşmaya başladı, etrafıma yardım istercesine bakıyordum, biri beni kaldırsın ne olur dercesine, sesimi çıkaramıyordum ağlayamıyor konuşamıyor çığlık bile atamıyordum. Kaçtılar sokakta sadece üçümüz kalana dek kaçtılar, arkalarına bile bakmadan kaçtılar.

Sonra o bam sesi tekrar kulaklarıma doldu, sesle birlikte bende ayağı kalktım, ben güçsüz bir kız değildim içimde yankılanan sesi dinlemeyi seçtim ilk defa; ilk defa kendimi soğuğun kollarına bıraktım..

Ne mi oldu sonrasında hiç bir şey hatırlamıyordum.


Kalabalıktan gelen uğultu dikkatimi dağıtıyordu hareketlerimi yavaşlattıktan sonra kalabalığa doğru bakmaya çalışıyordum, tam bir şey olmadığını düşünerek önüme dönecekken daha demin dükkana gelen kızı fark ettim. Cam gibi parlayan gözleriyle şaşkınca etrafa bakıyordu ardından bir şey fark etti ve oraya odaklandı o kadar ciddi ve ürkek bakıyordu ki. İçimde kötü bir his vardı kendimi toparlayarak bakışlarımı ölü gözleri olan kızın üzerinden çektim ve düşmanıma odaklandım ama bu tabloda yanlış bir şey vardı, karşımdaki adam elinde bir silah bana doğru tutuyordu. Umursamazca gülümsedim,

İşte o an birden acıyla yere yığıldım, vuramaz cesaret edemez sanıyordum gözlerinde o cesareti görememiştim belki de ama ilk defa yanıldığımı anladım. Çok acımıyordu sanki sadece omzumdan vurulmuştum kalka bilirdim kalkmaya çalıştım ama kurşun hala içerde canımı yakıyordu aldırmamaya çalıştım, o an dalgalar halinde yayılan bir soğuk hissettim içimi rahatlatıyordu sanki, kafamı çevirdiğimde ölü gözleri olan kızın birden kalktığını ve adama doğru koştuğunu fark ettim, ama o dövüşmeyi biliyor muydu? Bir silah sesi daha duydum korkudan gözlerimi yummuştum. Bir çığlık veya başka bir ses duymadığımdan bir gözümü açtım kurşun donmuş halde kızın elinde duruyordu, gözlerimi kırpıştırdıktan sonra gördüğümün doğru olup olmadığını bir daha kontrol ettim doğruydu ardından kalkmak için hareket ettiğimde kolumu oynatabilmiştim, ne bir acı vardı nede bir ağrı. Yere baktığımda ise kurşunun donmuş bir şekilde yerde olduğunu gördüm imkansızdı bu. Duyduğum gürültülü sesle bakışlarımı ölü gözlüye çevirmiştim. Kız serserinin elinden silahını almış ve parçalamıştı. İnanamayan gözlerler kıza bakıyordum nasıl bu kadar güçlü olabiliyordu kolum nasıl hemencecik iyileşmişti o kurşunu nasıl dondurmuştu. Bunları düşünmeyi bir kenara bırakıp polisi aradım; arkamı döndüğümde kız yerde bayılmış yatıyordu serseri ise ortadan kaybolmuştu..

Kızın bıçaklandığını düşünerek korkuyla yanına koştum ve tüm vücudunu kontrol ettim, sorun yoktu iyiydi ama;

Bu kız kimin nesiydi bayıldığı için polise mi teslim etmeliydim? En iyisinin alıp eve götürmek olduğunu düşündüm ve sırtıma alarak eve kadar taşıdım. O garip kız beni o durumdan kurtarmıştı sonuçta bir iyilik borçluydum, abimde iki güne kadar anca gelecek sanırım bir haftadır tatildeydi aramız biraz gariptir yani ne yaptığını pek bilmem konuşmayız eskiden öyle değildik tabii ki ama zaman bunları getirdi yapabilecek pek bir şeyim yok.

Olanları düşünüyordum ama aklıma takılan tek şey kızın gözleri olmuştu, bunun nedenini düşünürken de uyuya kalmıştım.

Sabaha doğru gözlerimi hapşırarak açtım. Böyle uyanmak en sevmediğim şeylerden biriydi ve yattığım oda amcamlardaki kaldığım odaya benzemiyordu bile, hızlıca yataktan kalkıp evde gezinmeye başladım biraz karışık bir evdi koridorun sonundan horlama sesleri geliyordu odaya girdiğimde o kızıl saçlı kızı gördüm;

Dün geceki olay gerçekti yani tam olarak hatırlamasam da gördüğüm kabuslardan biri değildi, ellerimi saçlarımın arasında gezdirerek; yolmaya özen gösteriyordum tabii, ne olduğunu hatırlamaya çalıştım o gece ne olmuştu silah sesi kızın vurulması benim korkumu yenip kalkmam sonrası nasıl bayılmıştım, bunu kızıl saçlı kızdan öğrene bileceğimi düşünerek yanına eğildim ve fısıldadım,

'Hey uyansana.'

Kısa bir mırıldanmayla yana döndü bende yavaş yavaş dürtüyordum uyansana uyan sana, uyan uyan derken gözlerini açtı ve;

'Ah uyanmışsın nasılsın iyi misin ?'

'Evet evet iyiyim teşekkürler ama neden buradayım dün akşam ne oldu anlatır mısın, amcamlar çok endişelenmiştir onları aramak için telefonunu kullana bilir miyim ve daha sonra yüzümü yıkamam gerek banyoyu da kullanacağım sorun olur mu?'

Peş peşe yığdığım sorular herhalde fazla geldi biraz düşündü ve de

'Biraz sakin ol hatırlamaya çalışıyorum, telefon arkanda, banyo ise koridorun çaprazında kapısı açık göre bilirsin.'

Telefonu aldığım gibi çabucak amcamı aradım, numarasının ezberimde kalmasına sevinerek acımasını bekledim, açan yengemdi sesi endişeliydi ona bir arkadaşımı gördüğümü geceleyin çok içtiğimizi ve aramayı unuttuğumu şuan onun evinden aradığım yalanını söyledim, ben bile akşam ne yaptığımı hatırlamıyordum yengeme ne diye bilirdim ki? Çatışmanın ortasında kaldım korkudan hareket edemedim biri vuruldu ve bende ayağa kalkıp koşmaya başladım gerisini hatırlayamıyorum mu diyeyim bana daha düzgün bir yalan bul der hiç gerek yok.

Ardından banyoya girip cebimdeki yedek lensleri çıkardım ve büyük uğraşlar sonrasında taktım, aynadaki yansımama baktım; şimdi daha iyiydi ve ne olduğunu öğrenme vaktiydi.

Kızın yanına gittim ve bana bakıyordu

'Lensler biraz garip olmuş.'

'Takmayınca rahatsız oluyorum, gece ne oldu anlatır mısın artık? Bu arada adım Ysabel bana böyle seslenirsen iyi olur ölü gözlü nedir yahu.'

Hey bir dakika o bana ölü gözlü ne zaman demişti ama o sözcük sanki onun ağzından çıkmıştı ardından gülümseyerek ismini söylemişti.

'Artemis.' Ve konuşmasına devam etti,

'Ve de dün gece hakkında hiç bir şey hatırlamıyorum sadece senin o adama doğru koştuğunu hatırlıyorum üzgünüm.'

Neden hatırlayamıyorum dün gece yaşananları. Halbuki bende oradaydım hatırlamam gerekirdi. Ysabel ismi o kadar güzel bir isimdi ki sanki daha önceden duyduğum bir isimdi.

Neden hatırlamıyordu bunu sormak istiyordum ama lafımız bir kapının sertçe açılıp kapanmasından sonraki duyulan erkek sesiyle bölündü,

'Merhaba Artemis ben geldim.'

Buzdan Doğan(Yenileniyor.)Where stories live. Discover now