Bölüm 20

18 3 0
                                    

oturma odasına doğru ilerlerken arkamdan gelen ayak sesleri kulaklarımı doldurduğunda yerimde duraksadım korkuyla arkamı dönerken "benim" dedi cılız bir ses dudaklarımdan "batu" diye bir mırıltı düştü gelen sese daha da çok yaklaştım "gelme" dedi bu sefer yaklaştım ve yanına oturdum elimi ona doğru uzattım "yapma" dedi "yine üzülürsün" konuşmak istiyordum ama konuşmamı engelleyen bişeyler vardı "hadi hayal" gelen sesle gözlerimi açınca evrimi gördüm "kahvaltı hazır" yaklaşık 1 buçuk haftadır evrimlerdeydim evrim iyi davranıyordu hatta ve hatta beni arkadaşlarımla barıştırmıştı fakat sürekli evden dışarı çıkmam konusunda ısrar ediyordu  ve bugünde alış verişe gidecektik yataktan kalktım üzerime bir t-shirt geçirdikten sonra aşağıya indim "günaydın" dedim bulut mutfak masasına kafasını koymuş uyuyordu evrim bulutu uyurken görünce "sen işe gitmeyecek misin" diye bağırdı buluta . bulut "allah rızası için 5 dakika" diyince sesli bir şekilde güldüm evrim ise gülümsedi ve masaya oturdu "ben kahvaltımı yaparım, yapmayan da kendi çaresine bakar" dediğinde bulut ofladı ve sonrayaklanıp masaya doğru ilerledi kahvaltı yaptıktan sonra bulut önemli bir toplantısı olduğunu söyleyerek çıktığı için arabayı ben sürecektim ön koltuğa geçerken evrimin üzerindeki dizüstü sarı elbise dikkatimi çekti normalde tarzını pek beğenmezdim ama bu elbise gerçekten hoşuma gitmişti  alışveriş merkezinde gittiğimiz ilk mağazadan 3 poşetle çıkmıştık  bir sonraki mağazaya girdiğimizde evrimin uzattığı üstü altın sarısı renginde payetli elbiseyi denemek üzere kabine girdim elbisenin alt kısmı lacivertti ve arkası önüne kıyasla uzundu  elbise abiye tarzı bir elbiseydi kabinden çıkınca "bu elbiseyi nerede giyeceğim ki " dedim evrim sıkıntıyla "öyle deme lazım olur" dedi ve o elbiseyi de zorla aldırdı en son eve dönerken elimizde 15'e yakın poşet vardı ve hayatımda ilk defa bu kadar çok alışveriş yapmıştım normalde çok sık alış-verişe çıkar ve daha az kıyafet alırdım . arabaya yerleştikten sonra evrim "aldıklarımızı beğendin mi" diye bir soru yöneltti "beğendim" dedim evin önünde durduğumuzda evrim "tatlım ben eve geçip yemekleri hazırlayayım sende bana marketten eksiklerimi al" dediğinde olur der gibi kafamı salladım elimde bir listeyle markete girdim ve listede yazanları market arabasına doldurdum ve ödemeyi yapı arabaya geri döndüm radyodan duman grubunun bal şarkısını açtım bu şarkıda insana huzur veren bir şey vardı park yerinden çıktıktan sonra bir sokağa yöneldim bu sokak çocukluğumun geçtiği yer.. bu ev anne babam ve benim evim.. benim en huzurlu olduğum yer....di o sokağını geride bırakırken önüme bir araba kırdı ve arabama çarptı gerçekten mi? "arabayı da mı görmüyorsun" diye dışarı çıktığımda duraksadım yutkunmama konuşmama engel olan bu şey neydi?.. çok tanıdık bir araba çok.. belki de bu arabaya defalarca binmiştim... arabanın sahibine bakmak istemiyordum... istemeyerek gözlerimi arabanın sahibine çevirdim... bir çift göz sanki yıllar ardından ilk defa görüyormuş gibi... batuhan?

hatırladın..

unutmamıştın...

 o seni öldürmüş ama sen  mezarına çiçek bıraksa affedecek gibisin..

iç sesim bütün bedenimi ele geçirirken tiz bir ses duydum "duman sever miydin" sessizce kafamı salladım ve "arabada pek bir şey yok ben hallettiririm" dedim batu kafasını sallayınca arkamı döndüm  "görüşür müyüz?" dediğinde ona bakıp "ne fark eder ki?" dedim kafasını salladıktan sonra  arabasına bindi her ikimizde yol alırken aklıma bir anımız düştü 

ezginin söylediği şeye gülerken yanına iyice çekti beni "gülme" dedi şaşkın bir tavırla ona bakıp "neden?" diyebildim "başkaları görmesin" 

instagram: yenibirumut_wattpad TAKİP EDİN...

BÖLÜMLERİ OKUDUKTAN SONRA OY KULLANMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN OKUDUĞUNUZU VE BEĞENDİĞİNİZİ BELLİ EDİN

YENİ BİR UMUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin