Bölüm 8

84 4 0
                                    

"hadi ama hala hazır değil misiniz?" diyen burağa "ilaçlarımı alıp geliyorum" dedim aynada kendime baktım kot şortum beyaz tshirtim ve bordo hırkamla harika gözüküyordum anneme "ilaçlarımı aldım bu arada telefonum çekmeyebilir" dedim annem "tamam ama çekerse telefonun bana mutlaka mesaj at" dediğinde kafamı salladım ve burağın arabasına doğru ilerledim ben ve tuğçe burağın arabasında buket ve ezgi ise kaanın arabasında gidecekti diğer kalan herkes ise kendi arabasıyla gelecekti burak ve ailesi bizim villamızın arka sokağındaki büyük ve ihtişamlı evde oturuyorlardı elimdeki küçük boy valizi bagaja koyacağım sırada gördüğüm büyük valize baktım "tuğçe sence valizin biraz büyük değil mi?" dediğimi duyan tuğçe "o benim valizim değil ki burağın valizi benimki yanımda" dedi burağın valizini biraz köşeye itip valizim için yer açtım valizimi yerleştirdikten sonra arabaya bindim burağa "o valiz gerçekten senin mi?" diye sordum "kızım onu bırak da oraya aryada gelecekmiş" dediğinde gözlerimi devirdim "orada onu küçük,küçücük sürprizler bekliyor" dedi tuğçe biz gülerken burak  hep birlikte buluşacağımız yere geldiğimizde beraber arabadan indik ezgi ve buket bize doğru gelirken tuğçe "batu ve arkadaşları gelmemiş" dediğinde etrafa bakındım burakla kaan selamlaştıktan sonra arya ve rüzgarın yanına doğru gittiler ezgi "gelin benimle" dediğinde  aryanın yanına doğru ilerliyordu aryanın yanına gittiğimizde ezgi buketin elindeki kahveyi alıp aryanın kafasından aşağı dökünce gülmeye başladık burak ezgiye anlamsız bakışlar atarken kaan kahkahalar içinde boğuluyordu arya ezgiye "seninle görüşeceğiz" derken ezgi gülerken el sallamayı ihmal etmedi etrafa baktığım sırada batuhanı gördüm ve yanındaki kızı, kızlara dönüp "batuhanlar geldi" dediğimde tuğçe önden gidip batunun yanındaki kıza "selam tatlım ben tuğçe" dedi batu kıza "ben bi şunların yanına gideyim" dedi  kız tereddüt etmeden elini uzattı "bende cansel" dedi tuğçe bana bakıp "bu arkadaşım hayal batu belki anlatmıştır ikisi birlikte kaza yaptılar batu hayali gece gündüz bekledi uyandığında romantik sahneler falan yaşadılar" dediğinde cansel daha dikkatli baktı bana, " yeni öğreniyorum" dedi öfkesi yüzünden belli oluyordu ezgi ve bukette  kendini  tanıttıktan sonra hep birlikte burakların yanına gittik cansel aryayı işaret ederken "şu kız kim dışarıdan baya gıcık gözüküyor"dedi ezgi ona herşeyi anlattığında cansel tekrardan bana baktı sahte gülüşünden sonra batuya "ne zaman gideceğiz" dedi batu elini canselin beline koyduğunda derin bir nefes aldım "hayal" arkamdan gelen sesle irkildim çınara doğru yürüdüğümde bana sarılıp "bu çocuk niye burada" dedi ezginin çağırdığını söylediğimde çınar ile birlikte burakların yanına ilerledik burak "tamam o zaman ben biliyorum zaten orayı" dediğinde herkes söylediği şeyi onayladı herkes arabalarına doğru ilerlerken çınar "hayal sen benimle gel" dedi dediğini yaparak arabaya doğru yürüdüm çınar ile birlikte geçirdiğimiz bir buçuk saatlik yolculuğun ardından kamp alanında durduk ağaçların arasından gittiğimiz sırada tuğçe "acaba biz nerede uyuyacağız" dedi kaan "ağaç evler varmış ileride dedi biraz daha ilerledikten sonra ağaç evlere vardık arya ile cansel tuğçe ve ezgi ben ile de buket kalacaktık ağaç eve eşyalarımızı yerleştirirken buket "cansel ve batu göle gittiler" dedi ağaç evden sessizce indikten sonra gölün tersi yöne doğru ilerledim gölge olan bir ağacın altına oturdum gözlerimden süzülen yaşlar yanağımı ıslatırken gözlerim kendiliğinden kapandı 

"ayılıyor galiba"

"gözlerini açtı"

"hayal iyimisin?" 

"bence hastaneye götürelim"

gözlerimi daha fazla araladım "hiç bir yere gitmeyeceğim" dedim ayağa kalkmaya çalıştığım sırada çınar "ben yardımcı olurum" dedi ve kalkmama yardım etti biraz dolaştıktan sonra kendime geldiğimden emin oldum göl kıyısına gidip oturdum buket yanıma geldiğinde ona baktım batu ile cansel yiyecek şeyler almak için dışarı çıktılar dediğinde önüme döndüm buket  "seni sevmiyor" dedi canımı daha fazla nasıl acıtabilirdi ki tekrar dudaklarını araladığında onun yerine ben konuştum "senin fikrine ihtiyacım yok buket istediğin şeyi söyleyebilirsin ama ben onu seviyorum o beni sevmese de" dedim hemen sonra buket yanımdan kalktı hava kararmaya başlarken ağaç eve doğru yürüdüm yorulmuştum merdivenleri çıkarken yukarıdan sesi gelen buketi dinledim "batu ona iyi gelmiyor kendini çok üzüyor tuğçe" dediğinde adımlarımı hızlandırdım buketin yanına gidip ona sarıldığımda kollarını belime doladı "hey beni beni unuttunuz" diyen ezgi ve "ben burda neyim?" diyen tuğçe de sarıp sarmaladı bizi "ben acıktım" dediğimde ezgi "şurada bir şeyler var" dediğinde gösterdiği yöne doğru ilerleyip streç filme sarılı sandviçten bir ısırık aldıktan sonra telefonum ile ilgilenmeye başladım yemeğim bittiğinde kızlar ile birlikte göl kenarında herkesin toplandığı yere doğru yürüdük ortada bir ateş yakılmış etrafında insanlar toplanmıştı boş minderlerden birine oturdum çınar yanıma gelip "hayal beş dakika gelsene" dediğinde dediğini yaptım oturduğumuz yerden uzaklaştıktan sonra "batunun sevgilisi varya " dedi "eee nolmuş ona" dediğimde çınar "bana mesaj attı batuyu sevmediğini benden hoşlandığını söyledi " dediğinde sevinçten havalara uçacaktım çınara "şimdi senle ayrılmış gibi yapıcaz tamam mı " dedim çınar kafasını salladıktan sonra sesimi yükselterek çınarın elinden telefonu aldım "bu ne ya bu kız kim oluyor da sana mesaj atıyor" diye bağırdığımda bütün dikkatleri üzerimize çekmiştik çınar "bana bağırma" diye bağırdığında bileğimden tuttu ve beni sürüklemeye başladı o sırada batu gelip "kızı rahat bırak" dedi çınar bana baktığında neredeyse gülecekti "batu zaten bunlar senin sevgilin yüzünden geldi başımıza hem sana ne karışma" dediğinde batunun yüz hatları gerildi  "ne saçmalıyosun sen" dediğinde "al " dedim telefondaki mesajları okuduktan sonra bana baktı canselin yanına doğru gidip birşeyler fısıldadığında  cansel tepkisiz kaldı batu bizim yanımıza doğru yürürken çınarın tuttuğu bileğimi çektim ve yürümeye başladım batu önümde durup "ayrıldınız mı" dediğinde  kafamı salladım batu "üzülme ya zaten tipinde hayır yok bunun" dedi gülümsedim ve kızların yanına doğru ilerledim kızlar anlamsız bir şekilde bana bakarken ben size anlatıcam  dedim   canselin oturduğu yere baktığımda gitmişti bukete "ben ağaç eve gidiyorum" dedikten sonra ağaç eve doğru yürüdüm 

YENİ BİR UMUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin