G♣5

19.9K 714 58
                                    

5.Bölüm

BU BÖLÜM TUĞÇE TARAFINDAN ANLATILIYOR  ARKADAŞLAR:) İYİ OKUMALAR

"Bana bağırmandan bıktım artık Tekin!"

"Bunların hepsi senin suçun!"

Annem ve babamın bağrışmalarına alışkın olduğumdan, kulaklığımı taktım ve son ses müziği açıp yatağıma uzandım.

Her gün mutlaka kavga ediyorlardı. Hiç mutlu değillerdi. Ne onlar ne de ben. Kim ister ki anne ve babasının her gün kavga etmesini? Aile diye bir şey kalmadı. Birkaç kez boşanmaktan bahsettiler. Peki ben ne yapacağım? Kimde kalacağımı bile bilmiyorum. Mahkeme beni kime verir onu da bilmiyorum. Aslında verebileceği tek kişi babam. Çünkü annemden daha zengin ve bana bakabilir. Annem, anneannemin yanına Kayseri'ye gider büyük ihtimalle. Yazın orada, okul zamanı burada...Boşanmışlar gibi planlar yapıyorum. İyice kafayı yedim.

Annem ve babamın derdi yetmezmiş gibi başıma Göktuğ denen bir salak çıktı. İlk tanışmamız tam anlamıyla berbattı. Özellikle de o arkadaşları. Biri salak, biri çapkın, biri egoist, diğeri de...Ne biliyim ya hepsi ayrı bir çeşit işte.

Bugün, basket maçında olan olaylardan dolayı, okuluma gelip arkadaşlarımdan birini dövmeye kalkıştılar. Az kalsın döveceklerdi ama yetiştik. Gerçi birkaç yumruk yemişti biz yetişene kadar. Göktuğ'u sürekli babasının işiyle tehdit ediyordum. Bunu yapmamı annesi söyledi. Nedenini bilmiyordum. Sadece "Biraz aklı başına gelsin istiyorum.Bir nevi ceza," demişti.

Okuldan çıktıktan sonra şoföre arabaya binmeyeceğimi söyleyip yürümeye başladım.

"Aşkım!"

Ah, hadi ama! Yine mi Selim? 

Arkamı döndüğümde Selim'i bana doğru koşarken gördüm. Nereden bulaştım ben bu işe anlamıyorum.

"Aşkım neden arabaya binmedin?"

"Yürümek istiyorum," dedim ve ardından "Tek başıma," diye de ekledim. Anlayınca somurttu ve yanağımı öpüp "Seni seviyorum. Yarın görüşürüz," deyip gitti.

Allah'ım, suçum neydi?

Hep Elçin'in yüzündendi. Bir iddia ya girmiştik ve ben kaybettim. Eğer kaybedersem bu Selim salağına çıkma teklifi edecektim. "Eğer etmezsen sevdiğin çocuğa, onu sevdiğini söylerim," diye tehdit etti. Tabii ki de buna izin veremezdim. Sevdiğim çocuğun sevgilisi vardı zaten. Bu çok utanç verici olurdu. Bütün okul öğrenirse de hiç hoş olmazdı. Onların zoruyla gidip şu salağa çıkma teklifi ettim. Üstelik bir kızdım. Erkeklerin teklif etmesi gerekmez miydi böyle şeyleri? Bu anlaşma 2 haftalıktı tabii Selim bunu bilmiyordu. Şu kalan 1 haftanın da bir an önce bitmesini istiyordum. Sadece kurtulmak istiyordum bu işkenceden.

Yolun karşısına geçtim ve kaldırımda yürümeye devam ettim. Burası biraz tenhaydı. Pek insan geçmezdi. Bu yüzden buradan yürümeyi seviyordum.

Gözlerimle etrafı incelerken bir anda karanlık olunca ne yapacağımı bilemedim. Sesini duyduğumda kız olduklarını anladığım birkaç kişi beni kucaklarına alıp, bir arabaya koydular. Ne oluyor ya?!

"Neler oluyor? Kimsiniz siz? Bu da ne? Çıkarın şunu kafamdan!"

Bağırıyordum ama nafile. Beni takan yoktu. Bağırıp bir taraflarımı yırtmamın da bir anlamı olmayacaktı. Bu yüzden sustum. İşin garip tarafı, ilk defa kaçırılıyordum. Hem de kızlar tarafından. Şaka mı bu?

Birkaç dakika sonra beni zorla arabadan indirdiler ve yürümeye başladık. Sesimi çıkartmamaya karar verdim. Yüzlerini bir görsem gebertecektim ama...

GöktuğWhere stories live. Discover now