Potanın Perileri

4K 184 15
                                    

Evet sonunda 5 dakika kaldı. Dışardan ıslık ve alkış sesleri vardı. Çünkü bu maç bizi Antalya ya götürecek tatile ben kendimde giderim ama neyse bu maç benim için önemli. Siren sesi gelince artık sahaya çıkma vakti geldi. Sıra halinde dizildik.

Numara sırasına göre en önde ben çünkü ben kaptanım ve 1 numarayım. Sahaya çıkarken çığlık ve alkış sesleri koptu. Ve sanki düğündeymişiz gibi valla. Şöyle taraftarlara baktım. Ve bizimkileri gördüm. Kıvanç, Demir, Ebrar, Melis, cenk. Ama barkın yoktu. Kesin gitti.

Asla veda etmezdi giderken. Bana el salladıklarını gördüm ve bende asker selamı verdim. Ve takımımı sıraya soktum. Bizim için oturma yerleri olan yere oturduk. Ben ayakta onlara taktik veriyordum. Diğer takımda öyle kaptanı bana mal mal bakıyodu. İnşallah kaza çıkmaz ve ben kavgasız bir maç geçiririm çünkü her maçım da illaki karşı takımdan birini dövüyorum.

Yine lanet siren sesi geldi. Ve sahayı doldurduk. Şuan karşımda takım kaptanı onu ben o beni savunacaktık. Yanıma hakem geldi. Ve topu elinde tuttu. Eline düdüğü aldı. Ve aynı anda hem düdüğü çaldı ve topu havaya atması işe topa vurdum. Top benim adamıma geldi.

Ve bana pas verdi. Hemen bir üçlük çaktım. Ve basket dannnn sesi gelince bize sayı kazandırdığımı anladım. Bizim çeteye baktım. Ayakta beni alkışlıyorlardı. Kıvanç bana göz kırpınca bende ona kırptım.

_________________________________

Şuan 1. Periyot bitti. Ve mola verdik. 41-23 öndeydik. Ve daha 2 periyot var. Bizim için olan yere gitmeden bizim çetenin yanına gittim. Sonuçta 10 dk mola var. Demirin sesi ile ona döndüm.

D= kimin kardeşi be ben öğrettim ona basketbolu.

Dedi ve melisin gülmesi ile bizde güldük.

M= tabi aşkım. Sen topu bomba sanıp ellemeyen insan git basketbolu ona ben öğrettim de.

Dedi ve şakasına yine güldük. Ama nedense Kıvanç bana sinirle bakıyodu. Ellerini yumruk yapmış. Kendini kasıyordu.

G= Kıvanç noldu? Neyin var?

Dedim ve o bana yaklaşıp sadece benim duyacağım ses tonu ile.

K= gece o şort ne pardon o şort mu?

Dedi. Tam konuşcaktım ki siren sesi çaldı ve 2. periyot başladı. Yine mi aynı şey. Şuan karşımda takım kaptanı onu ben o beni savunacaktık. Yanıma  hakem geldi. Ve topu elinde tuttu. Eline düdüğü aldı. Ve aynı anda hem düdüğü çaldı ve topu havaya atması ile topa vurdum.

Bu sefer karşı takım aldı. Tam basket atıcaktım. Ki karşı takımdan biri karnıma dirsek attı. Kısa süre nefesim kesildi. Ve yere yatıp. Elimi karnıma koydum. Yüzümü buruşturdum. Bizim çeteye baktım. Hepsi ayakta bana baktı. Ebrar birşeyler dedi. Ağzını okudum " şimdi kavga var her zamanki gibi" gibi bir şey demişti. Evet şimdi o kızı ters yatırıp düz s*k*cem ayağa kalktım. Ve bana vuran kız korku ile bana baktı. Beni tanıyordu galiba.

Yanına gittim. Ve kızın saçını tutup kızı domalttım. Herkes bize bakarken onları hiç umursamadım. Hocam beni ayırmadı çünkü biliyodu. Onuda döverim. Kızın karnına tekme attım. Ve yere yatırıp. Üstüne çıktım. Ve yumruklamaya başladım. Kızı  bayılana kadar yumrukladım. Ve bayıldı. Üstünden kalktım. Ve sayının kaç kaç olduğuna baktım. 53-41 Di yani biz öndeyiz. Kızı arkadaşları. Kaldırdı ve maç bitti. Sadece 2 periyot oldu.

Kavga olmasa 3 olacaktı ama olsun biz kazandık ya. Takım sıraya konuldu. Ve altın madalya takıldı. Çember olduk ve hep bir ağızdan " potanın perileri, potanın perileri. Güzeller içinden bir seni seçtim kalbimi sana ben sana verdim." sonra hakemden mikrofonu aldım. Ve karşı takımdan bir kızı durdurdum.

Mafya Çetesi  ( DÜZENLENİYOR ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin