News

1.7K 123 43
                                    

Merhabalarrr

Yepyeni bir kurguyla sizlerleyim.

Bu kurgu bir senedir kütüphanemdeydi ben de neden başlamayayım dedim.

Gerçekten kurgusu ve yazımın tatmin edici olmasını istiyorum. Farklı olması en büyük temennim umarım şimdiden hoşunuza gider.

İyi okumalar 💜










"Merhabalar son dakika gelişmelerinde yeni bir cinayet söz konusu. M.K adlı şahıs dün gece çalıştığı mekanda bağırsakları dışarı çıkartılarak tavandan asılmış bir şekilde ölü bulundu. Hala olayla ilgili bir açıklama yapılmış değil beklemede kalın."

"Yine mi şu lanet haberler! Kapat şunu Jimin."

"Tamam anne!"

Annemin sinirlenmesi anormal değildi her zaman kızacak bir şey bulur ve bütün gün söylenip dururdu. Bu yüzden takılmamayı seçerek dediğini yapmış hatta direkt televizyonu kapatmıştım. O sırada kafamı geriye yaslarken düşünmeye başlamıştım.

Bu aralar hayat olduğundan daha garip ve olağandışı ilerliyordu. Özellikle sıra dışı gerçekleşen bağırsak çıkarma cinayetleri -polis buna Karındeşen Jack'in taklit vakası olduğunu ileri sürüyordu-bu yüzden Taklitçi Jack olarak adlandırılmasının yanı sıra gerçek cinayetler,19.yy'da kimliği bir gizem olarak kalan ancak polisle büyük alay edip üstüne 5 cinayet işlemiş bir seri katille başlamış ve kendi yazdığı mektupta kendine 'Karındeşen Jack' ünvanını getirerek dönemin asla çözülememiş bir seri cinayet vakası olarak kalmıştı.

Ta ki şimdiye kadar.

Taklitçi Jack olarak adlandırılmış yeni bir seri katil ortaya çıkmış bu sefer aynı o dönemki gibi kusursuz bir şekilde organları çıkarmış ve vücutları dikmişti. Karındeşen Jack sadece kadınları öldürsede Taklitçi Jack ondan farklı olarak erkek de öldürmüştü. Şu ana kadar 3 tane bu vakadan görülmüş olması işin kan dondurucu kısmı olsa gerek. Şahsen bununla ilgilenmiyordum konu evet ilgi çekiciydi ancak korktuğum da söylenemezdi. Sadece medyada gördüğüm içindir belki de bilmiyordum ancak böyle bir şeyi yaşama olasılığı nedense uzak geliyordu. Hayatım fazla tekdüze olsa gerek fazla bir şeyden de korkmazdım. En son karanlıktan 12-13 yaşımda korktuğumu varsayarsak korku benim için basit ve az yaşadığım bir duyguydu.

Hala kapattığım televizyonun karşısında olanlara kısaca bir iç çekmiş ve anneme uyumaya gittiğimi söyleyerek yukarı çıkmıştım. Uykum yoktu ama uyumak sanırım sorunları bir süreliğine yok edecek en kilit noktaydı. İşlerimi hallettikten sonra direk yatağıma girerek telefondan kısaca bildirimlere bakıp yanımdaki masaya koyarak gözlerimi sımsıkı kapattım.

Tak tak.

Hayır şimdi olmaz.

Tak tak.

Aish cidden!

Tak tak.

"Kim var orada!"

Bir anda yatağımdan fırlayıp dışarı adımlamıştım. En sinir olduğum bir şey varsa o da sesti. Uykumun en tatlı anında bölünmesi beni sersemleştirmişti.
Yavaş adımlarla odadan çıkıp etrafa bakındım. Ama herhangi bir ışık veya ses yoktu.

"Anne?"

Bu saatlerde annem ya uyanık olurdu ya da mutfakta şarap içerken sızardı.

Odasında olmadığını düşünerek direkt mutfağa geçerek ışığı açmış ve masanın üzerinde dökülmüş şarap şişesiyle kısa bir şaşkınlık geçirdim. Burnuma gelen keskin ve iğrenç kokuyla midem bulanmış ve buna rağmen merakıma yenilerek biraz daha ilerleyince komşuların polisi çağırmasına neden olacak çığlığı atmıştım.

Annem kanlar içerisinde yerde öylece uzanıyordu. O anın şoku ve korkusuyla geri çekilmeye çalışırken  daha ne olduğunu anlayamadan yere düşmüş ve önümdeki silüeti fark etmemle silüetin saldırısına uğramıştım. Kafama atılan tekmeyle adeta nevrim dönerek olduğum yere çöküvermiştim.

En son hatırladığım şeyse bir adamın beni kucağına almak için kollarını iki yana açarak üzerime gelmesiydi.

..............

Bölümün kısa olmasına takılmayın giriş kısmı olarak düşünmeniz yeter.

Infinity in L.A /Jikookजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें