Bölüm 12

25.4K 1.6K 5.2K
                                    

En sevdiğim şarkıyla +18 fmv yapmışlar.. Kalbimi oraya bırakıp Taekooklu okumalar diliyorum güzellerim 🖤


4 gün sonra


Geçen bu dört gün boyunca oldukça gariptim. Çünkü Jungkookun söylediği şeyler bir bomba etkisi yaratmıştı bende. Bir türlü söylediklerini aklımdan çıkaramıyordum. Ve o da sanki bunu bildiği için söylemiş gibiydi. Yani sanki bana bir şeyler anlatmaya çalışmıştı. Ama anlayamıyordum.

Tek düşünebildiğim değişiminden kaynaklandığı için sarf edilen sözlerdi. Ama böyle olmadığını düşünüyordum istemsizce. Çünkü bana farkıda değilsin bile demişti. Oysa ki bana yaptığı her şeyin farkındaydım. Fazlasıyla hemde. O yüzden bu cümlesi kafamı karıştırmıştı.

Ona sormak isteydiysem de benden kaçmaya çalışmıştı hep. Şuan yanımda oturmasına karşın soramıyordum bu seferde. Çünkü yalnız değildik.

" Daha kargalar bokunu yemeden ne bok geziyoruz yugyeomun evinde?" Deyip esneyen jimine hak vermiştim.

Sabahın köründe apar topar uyandırılmıştık yugyeom ve jungkook tarafından ve hiç bir açıklama yapmadan toparlanmamız gerektiğini söylemişti jungkook.

Ne yaptığımızı bilmeden toparlanıp arabalara binmiştik hemen. Ve neredeyse yirmi dakikadır yoldaydık ama jungkook bize hiç bir şey söylemeden telefon görüşmeleri yapıp duruyordu.

" Jimin haklı. Hem beni uykumdan ediyorsun hem açıklama yapmıyorsun. Gerçi hiç bir açıklaman uykumu bölmenin özrü olamaz ya." Diye uykulu bir şekilde homurdandı jin.

Cidden ikisi de fazla uykucuydular. Tamam oldukça erken bir saatte uyandırıldık ama şimdiye kadar kendilerine gelmeleri gerekti. Ama tam tersi her an uyuyucaklarmış gibiydiler.

" Sessiz olun. Birde sizle uğraşmayayım." Diyen jungkookla dönüp ona baktım.

Beyaz bir tişört üzerinde kırmızı geniş bir kapşonlu ceket ve siyah dar bir eşofmanla duruyordu. Saçları oldukça dağınıktı. Ama şu halde bile gerçekten iyi durduğunu söyleyebilirdim. Ama bakışlarım yüzüne indiğinde yüzünün sirke sattığını söylemekten de geri kalamazdım.

Çünkü baya sinirli duruyordu. Neden diye bende sormak istediysem de boşverdim. Yugyeomlara gittiğimizde öğrenirdik nasılsa.


***

Yarım saatin sonunda ormanlık bir alana geldiğimizde kaşlarımı çatmıştım istemsizce. Arabayı durdurduğunda inip çıkmış ve etrafta gözlerimi gezdirdim.

Pekala.. burada ne halt ediyorduk gerçekten? Evi burada mıydı yani? Bir insan burada nasıl yaşar-

Aklıma gelen şeyle etrafıma bakındım. Ve fark ettiğim şeyle gözlerim şokla büyümüştü.

Bu o farikaya yakın olan ormanlıktı. Anında o gün yaşadıklarımız geldiğinde titremiştim. Cidden.. Gece biz ne bok yiyecektik şimdi? Yaparım demiştim ama yapamayacakmışım gibi hissediyordum şuan.

Yoongi ve hoseokta yugyeomun arabasıyla geldiğinde az ilermizde durmuşlardı.

" Tae şunları uyandır. Ben eşyaları çıkaracağım."

Kafamı sallayıp gidip camdan içeri baktım. Jimin başını jinin omzuna yaslamıştı. Jin de başını onun kafasına yaslamıştı.

I Hate You | I Love YouWhere stories live. Discover now