8. Bölüm

188 13 4
                                    

"ahh Kerem beni bu kadar düşündüğünü bilmiyordum" diye lafa atladı Barış. "zaten Barış neyi düzgün yer ki lahmacunu düzgün yesin" diye gülerek konuşan Can'a Kerem ve Barış sinirli bir şekilde bakınca susmak zorunda kaldı garibim.

"Evet Barış ben çok düşünceli biriyim. Ama ne kadar düşünürsem düşüneyim o arkadaşımın sen olduğunu hatırlayamıyorum" dedi Kerem. Sesinde iğneleyici bir ton vardı.

"beyler atışmalarınızı izlemek çok zevkli ama ben açıktım. Gitsek mi artık şu yemeğe" diye ortaya atılan Zeynep aslında başlamak üzere olan bir kavganın fitilini farketmeden söndürmüştü.

**

Zeynep ve Can masalarında oturmuş yemekleri beklerken Kerem de Barış'ı bir köşede sorguya çekiyordu.

- neden böyle yapıyorsun? Kerem'in sesi sitem ve soru doluydu.

- Onun seni hatırlamasını izlemiyorum. Diye yanıtladı barış kendinden emin bir sesle.

- Ne demek o Barış. Neden hatırlamasını istemiyorsun. Zeyneple bizim birbirimizi ne kadar sevdiğimizi sen biliyorsun. Diye nerdeyse bağırarak konuşmaya başladı Kerem.

- Artık o seni sevmiyor Kerem. Unuttu. O seni ve sana dair her şeyi unuttu. Ve ben hatırlamaması için her şeyi yapacağım. Bir daha senin yüzünden zarar görmesini istemiyorum. Sen onu haketmiyorsun.

Barış'ı söylediklerini bitirmesiyle Kerem Barış'ın suratına yumruk atmak için elini kaldırdı. Tam o sırada çocklara bakmak için yerinden kalkan Zeynep, Kerem ve Barış'ın tartıştığını görünce yanlarına gitti. Kerem'in yumruğunu görünce de hızla Kerem'in önüne geçti.

- Kerem sen ne yaptığını zannediyorsun? Dedi bağırarak.

- Zeynep çekil önümden. Kerem dişlerinin arasından sinirle soluyordu.

- Çekilmiyorum. Sen kim oluyorsunda Barış'a yumruk atmaya kalkıyorsun. Diye bağırmaya başladı Zeynep.

- Doğru ben kimim ki? Hatırlanmaya bile değmeyecek biri. Diyerek yumruğunu indirip oradan ayrıldı. Geri de anlamsız gözlerle bakan bir Zeynep bırakmıştı.

Zeynep anlamsız gözlerle bakıyordu çünkü Kerem'in son söylediği şeyler ve o an ki gözlerinde gördüğü çaresizik içini sızlatmıştı. Sonra farketmeden Kerem'in dediklerini tekrarlamaya başlamştı. "hatırlanmaya bile değmeyecek biri" başını Barış'a çevirdi.

barış Kerem ne demek istedi?

Ne ne demek istedi?

hatırlanmaya bile değmeyecek biri. Bu sözle ne demek istedi.

Ne birleyim Zeynep ne demek istedi.

Barış aslında bu sorunun cevabını en az söyleyen kişi kadar biliyordu. Kerem ne demek istemiş neden demiş çok iyi biliyordu ama bunu en son bilmesi gereken kişi Zeynep'ti. Can'ın yanına geldiklerinde " nerde kaldınız ya. Kerem nerde?" diye soran Can'a cevap vermeden yemeğe başladılar. Can hala söyleniyordu "size soru soran da kabahat zaten".

**

- Yağmur Kerem nasıl biri?

- Anlamadım Zeynep nasıl biri derken?

- Ya siz Barış'la ağız birliğimi ettiniz sorduğum sorulara soruyla cevap veriyorsunuz?

- Ne kızıyorsun ya ben Barış'ı nerden göreyim daha yeni geldim adadan sen de biliyorsun. Zaten kız zehirlenmese orda kalıp tamamlayacaktık çekimi ne de güzel olacaktı.

- Neyse boş ver şimdi çekimi. Kerem nasıl biri yani Barışla ve Canla uzun zamandır arkadaşlarmış. Bizi ne kadar tanıyor peki. Ben Barış'la doğduğumuz günden beri arkadaşım ama Kerem'i hiç hatırlamıyorum. Tabi bunda bazı şeyler etkili ama siz de hiç bahsetmemiştiniz ondan. Hem Melis var bir de onu ne kadar tanıyoruz. Neden sizin hiç bahsetmediğiniz insanlar hayataımıza birbir giriyor. Ve en önemlisi siz neden onlardan bahsetmiyorsunuz.

Zeynep'in sorduğu bu haklı ve oldukça da zor sorulara Yağmur ne cevap vereceğini bilmiyordu. Haklıydı Kerem'den ve Melis'den ona hiç bahsetmemişlerdi. Belki gerek görmemişlerdi belki de bunun daha iyi olacağını düşünmüşlerdi. Ama o ikisi zamansız gelerek her şeyi berbat etmişlerdi.

- Kerem Barış ve Canla arkadaş ama biz tanımıyoruz. Yani çok tanımıyoruz. Kerem ve Melis'le buraya geldiklerinde tanıştım ben de. Onlar okuldan arkadaş bildiğim kadarıyla. Yani bu kadar şey biliyorum neyse Zeynep ben çok yorgunum uyuyacağım. Diyerek Zeynep'in sorularına alelacele cevap veren Yağmur salondan çıkıp hızla odasına gitti.

Zeynep bu söylediklerine hiç de inanmamıştı. Bunlardan çok daha fazlası vardı. Ayrıca Yağmur kaçamak bir ekilde sorulara cevap vermişti. Sanki bu soruyu hiç beklemiyordu da o an ne söylemesi gerektiğini düşünüp cevap vermişti. Ayrıca Melis okulda onları ilk gördüğünde "Sizi çok özlemişim. Ne yaptınız bakalım ben yokken” diye sormuştu. Bu onları daha önceden tanıdıklarına işaretti ama kahretsin Zeynep hatırlayamıyordu. Bu sorulara tek bir kişi cevap verebilirdi. Can'ın telefonunun kapalı olması ile bütün heyecanı söndü. Okula gitmeye karar verdi belki Kerem'i görürdü o na soramasa bile o gün neden öyle dediğini sorabilirdi. Hemen hazırlanıp evden çıktı.

Okula girdiğinde kendisine doğru gelen Aslı'yı gördü kaçamayacağını anlayınca yoluna devam etti.

- Zeynep geçen Kerem'in sevgilisi olduğunu söyleyen kız seni arıyordu. Kantinde bekliyecekmiş seni.

Aslı bugün ne kadarda güzel konuşuyordu. Melis de sorulara cevap verebilirdi. Onunda olanlardan haberi yoktu belki de. Zaten o gün Kerem yanlarından kızı sürüklercesine götürürken bir şeyler olduğunu yüzündeki ifadeden anlamıştı Zeynep. Aslı'ya teşekkür edip Melis'in onu beklediğini söylediği kanitine gitti.

- Merhaba Zeynep. Nasılsın? Melis Zeynep'i görünce ayağa kalkmış ve ona sarılmıştı.

- İyiyim Melis seni hangi rüzgar attı buraya. Ona sorularını sormadan önce onun neden geldiğini öğrenmeliydi.

- Zeynep bugün evde Kerem çok kötü görünüyordu. En son konuştuğumda sizinle yemeğe çıkacaktı acaba orada bir şey mi oldu?

Melis aslında farketmeden Zeynep'in soracağı konulardan birine parmak basmıştı. Ama Zeynep'in kafasına bir soru işareti daha geldi. Kerem'i evde gördüğüne göre bu ikisi aynı evde mi yaşıyorlardı. Bu sorunun cevabını merak ediyordu ama bunu Melis'e kim olarak soracağını bilmiyordu.

- Melis bugün Kerem ve Barış tartıştı. Ve daha da önemlisi Kerem giderken bir şey söyledi. Aslında ben de sana bunu sormak istiyordum. Kerem giderken bir şey söyledi.

Melisin Zeynep' cümlenin devamını getirmesini bekler gözle bakmasıyla Zeynep devam etti.

- O gün Kerem “Doğru ben kimim ki? Hatırlanmaya bile değmeyecek biri.” dedi. Ne demek istedi bununla.

Melis bu soruya ne cevap vereceğini bilmiyordu. Okulda kızlarla karşılaştığında Kerem'in onu dışarı çekip söylediği şeyler geldi aklına. Ama ne olursa olsun Zeynep'e anlatmalıydı olanları. İnsanların ondan bir şey saklaması doğru değildi. Anlatacaktı ama korkuyordu. Eğer bunlar diğerlerinden birinin kulağına giderse Melis'i parçalardı. Peki nasıl anlatacaktı bu kıza olanları. O an aklına gelen şeyle gözleri parladı. Kantinden içeri girip onlara seslenen kişiye verdiği cevapla planını işleme koyduğunu göstermişti.

UNUTMA BENİWhere stories live. Discover now