5. Bölüm

185 13 0
                                    

–     hayır yok. Hatta sen söyleyene kadar farketmemiştim. Ne kadar gereksiz bir uğraş vermişim.

–   Gereksiz bir uğraş. Kelimeler kerem'in dişlerinin arasından sinirle ve şaşkınlıkla çıkıyordu.

–   Sen de ayırmışsın ama uğraşma o kadar. Hem karışık daha güzel olur. Zeynep garnitürleri tekrar makarna ile karıştırarak yemeye başladı.

Kerem de ne yemek yiyecek iştah kalmıştı ne de konuşacak istek sessizce bu yemek faslının bitmesini bekledi. Oysa ne umutla gelmişti bu yemeye. Tamam zeynep'in her şeyi hatırlayıp boynuna sarılmasını beklemiyordu ama en azından yaptıkları şeyleri hatılamasını istiyordu. Onları gereksiz olarak nitelendirmesini değil.

Çocuklar çıkışta bir bara gidip eğlenmek istemişlerdi ama Zeynep yorgun olduğunu söyleyince onu eve bırakma görevi Kerem'e verilmişti. Arabaya bineli 10 dk geçmişti ama ikisi de tek kelime konuşmamıştı. Zeten Zeynep Kerem ile aynı ortamda olmaktan oldukça gergindi Kerem ise Zeynep'in nasıl her şeyi unutabildiğini düşünüyordu. Zeynep yerinde huysuzca kıpırdandı.

–   projenin üniversite ayağı nasıl olacak?

–  üniversitenize bir spor komplexi yapacağız. Ve öğrencilerin tepkilerini ölçeceğiz. Kerem oldukça soğuk konuşuyordu.

–     Kerem bir şey mi yaptım neden bu kadar soğuksun. Dedi zeynep dayanamayarak.

–     Hayır. Geldik inebilirsin. dedi kerem soğuk bir ses tonuyla.

Kerem evin önüne gelidiklerini silyon.

–                   Ya böyle mavi gözlü, taş gibi kas yığını bir çokcuk

–                    ortalama 100.000 erkek var böyle.

–                    Sporla uğraşıyormuş.

–                    80.000

–                    proje için gelmiş

–                    1.000

–                    barışın arkadaşı

–                    1. ohaa kerem mi beni sana sordu. Tam da adamına yani “ne sordu.”

–                    kerem mi adı. Ne kadar güzel. Kız arkadaşı var mı?

Aslı zeynepi soru yağmuruna tutmuş rahat bırakmıyordu.

–                    evet canım sevgilisi var. arkadalarındaki kızı görmek için kafasını çevirdiğinde kendisine koşarak gelen bir adet taş gibi hatunla karşılaştı.

–                    Merhaba kızlar nasılsınız. Sizi çok özlemişim. Ne yaptınız bakalım ben yokken.

Zeynep kızın kendilerine sarılmasına şaşırırken Yağmur bu işin içinden nasıl çıkacağını düşünüyordu. Keşke Zeynep sabah uyumak istediğinde onu öyle bıraksaydı. Şu an ecel terleri döküyor olmazdı.

UNUTMA BENİWhere stories live. Discover now