8.Bölüm "Karşılaşma"

4.6K 275 144
                                    

ANONİM 8.Bölüm ''Karşılaşma''

ANONİM 8.Bölüm

Kristin Hannah'ın yazmış olduğu 'Ateşböceği Yolu'' kitabının son sayfalarını okuduktan sonra derin bir iç çektim ve ağlamaya başladım. Hiçbir zaman Kate ve Tully'nin dostluğu gibi bir dostluk ilişkisi kuramayacak olmam mı daha acıydı yoksa kimsenin bana Johnny'in Kate'e aşık olduğu kadar aşık olmayacak olması mı?

İkisi de fazlasıyla can yakıcı ve üzücüydü.

Hayatın beni nerelere sürükleyeceğini ve ne yaşayacağımı gerçekten bilmiyordum. Kimse bilmiyordu. Belki ikisi de olurdu. Ama gerçek dünyada yaşıyorduk ve bu dünyada kitaptaki o sıcak ilişkilere yer yoktu. Artık insanların tek derdi birbirlerinin kuyusunu kazmaktı. Ve benim bu yüzyılda böyle şeyler yaşamam imkânsızdı.

Bazen, ''Keşke 1900'lü yıllarda yaşasaydım.'' dediğim zamanlar olurdu. Kendimi çoğu zaman bu yüzyıla ait hissetmezdim. Teknoloji çağı benim çağım değildi. Benim yaşamam gereken çağ aşkların göz önünde yaşanmadığı, mektuplaşarak yaşanan aşktı. Mesela Vatanım Sensin dizisindeki Hilal ve Leon'un mektuplaşması gibi aşık olduğum adamla mektuplaşarak özlem gidermek, konuşmak, aşkımı öyle anlatmak çok isterdim.

Sanırım bunu hiçbir zaman yaşayamayacaktım.

Yanı başımda duran telefonumu elime aldım ve saate baktım. Gece yarısına az bir zaman kalmıştı. Ojelerimi sürüp uyumayı düşünüyordum. Yarın yorucu bir gün olacaktı. Ömer'le buluştuktan sonra eve gelip hunharca ders çalışmayı düşünüyordum.

Sınavlara hiç çalışmadığım aklıma geldikçe moralim bozuluyor ve içim daralıyordu. Yarın edebiyatı ve inkılap tarihini eve gelir gelmez halletmek zorundaydım. Cumartesi günü bana uyku yoktu.

Bildirim panelini açıp bildirimlere bakmaya başladığımda Ulaş'la konuştuğum internet sitesinden bir mesaj geldiğini fark ettim. Bu siteden Ulaş dışında sadece iki üç kişiyle konuşmuştum ve şuan o insanlarda da numaram vardı ve konuşacağımız zaman whatsApptan konuşurduk. Yutkundum. Olabilir miydi?

Sanmıyordum.

Ama yine de kalbimin heyecanla atmasına engel olamıyordum. Derin bir nefes aldım ve bildirimin üstüne tıklayıp beklemeye başladım.

Allah'ım lütfen o olsun. Lütfen mesaj atan kişi Ulaş olsun.

Mesaj kutusu açıldığında gözlerim anında koyu siyah renkle yazılmış 'UlaşTunay' yazan kısma takıldı. Birkaç saniye boyunca hiçbir şey yapmadan sadece ekrana baktım. Bu gerçek miydi? Yoksa ben hayal mi görüyordum?

Ulaş bana mesaj atmıştı.

Vücudum anında mutluluk hormonu salgılamaya başladığında midem heyecanla kasılmaya başladı. Gerçek olduğuna inanamıyordum.

Ulaş dayanamamış ve bana mesaj atmıştı.

UlaşTunay: Seni özledim.

UlaşTunay: Beni gerçekten dinleyen tek insanmışsın.

UlaşTunay: Sana hala kırgınım ama sensiz yapamıyorum anonim.

Gördüklerimin gerçek olduğunu algılamam birkaç saniye sürdü. Çünkü bana bir daha yazacağını hiç düşünmemiştim.

Uzun zaman sonra içten bir şekilde gülüyordum.

Anonim: Haftalardır mesaj atmanı bekliyorum.

AnonimWhere stories live. Discover now