55. Bölüm Kızgın Ve Öfkeli

10.8K 844 289
                                    

Geçen yılın son bölüm repliklerini Twitter Instagram ve Facebook üzerinden paylaşan sevgili okurlarım arkadaşlarım.

Damlaaydın💝
MryHnker 💝
Zeyneb999 💝
Badiseba 💝
NurArzu💝



Ellerinize emeklerinize sağlık arkadaşlar. Çok çok teşekkür ederim seviyorum sizleri❤️😘🐞


Bölüm, adıyla alakasız tabii ki. Bizim deliler işe başlayana kadar biraz yakınlaşsınlar istiyorum. Sonra birlikte görev derken olaylar farklı yönlere gidecek. Yine tahmin edemeyeceğiniz sırlar gizemler olacak. İnşaallah o zamanlara yetişip yazmak nasip olur.

Yeni yılın ilk gününde bölüm atmaz mıyım? Tabii ki atarım❤️✌🏻Kendim için değil tabii ki sizler için atarım. Sizler her şeyin en güzeline layıksınız. Güzel bir yıl geçirmenizi temenni ediyorum. Benden size naçizane yeni yıl hediyesi. 💝



Ve multimedyada "Metallica Nothing Else Matters" var. Hepinizin bildiğine ve sevdiğine eminim. Şarkıyı dinlerken "Ne kadar uzak olsak da çok yakınız" sözleri tıpkı Zeynep ve Kerem'i anlatıyor. Arka fonda çalan müzik gibi oldu ve daha hoşuma gitti. Ben, birebir sahnelerde Türkçe müziği tercih ediyorum.


Yeni yılın ilk akşam kahvesi hazır mı☕️ E müzikte hazır. Müziğimizi açalım ve bölümümüzü okumaya geçelim. Buyrun efenim bölüm sizlerin ☕️🖤





Yağmurlu ve sisli bir İstanbul sabahı...

Camlar iç taraftan buğulanmış, içerideki sıcaktan dolayı minik damlacıklar pencerenin pervazlarına doğru akıyor; Zeynep kahvesini yudumlayarak, pencereden dışarıyı izliyordu. Kuşbakışı bakınca sisli gri havada rengarenk şemsiyeler iç açıcı havayı daha da izlenilesi hale getiriyordu.

Saçlarını alelade toplamış, üzerinde polar sabahlığı, puf terlikleri ayağında, elinde kahvesi boş gözlerle bakarken, dün geceyi düşünüyordu. İki gecede her şey değişmişti. Senede bir kez yaşadığı, yıllardır aynı olan geceleri... Kahvesinden büyük bir yudum alıp buğulanmış cama işaret parmağıyla şekil çizdi. Çocukluğundan beri yaptığı, olmadığı zaman nefesini verip yeniden denediği... Artık sadece camın üzerinde kalan o resim... Bu düşüncesiyle bile dün gece karşısına gelmişti.





Şimşek gibi çakarak, ara ara görüntülerin gözlerinin önüne geldiği dün gece... Kerem'de ellerini nefesiyle ısıtmaya çalışmıştı. Nefesini cama verip parmağını dokundurdu. Gözleri dalgın boş bakıyor gibi görünse de dün geceyi izliyordu. Bakışları camdaki yansımasını bulunca bir an duraksadı. Gözleri dudaklarına kayınca, omuzları düştü, gözlerini kırpmadan dudaklarına baktı. Dün gece eve geldiklerinde hiçbir şey olmamış gibi davranmışlardı. İş arkadaşıydı ama o iki öpücük bunun tam aksini gösteriyordu. O öpmüştü de verdiği karşılık... İnsan hiçbir şeyi olmayan birini öpmezdi... Bu insan kendisiydi ve öpücüğüne itirazsız karşılık verdiği adamla iki bir söz dalaşına giriyordu ve o da yetmiyor gibi ondan nefret ettiğini söylüyordu... Gözlerini kapatıp açarak kendine gelmeye çalıştı. Camdaki yansımasına sıcak nefesini üfleyip üzerini karaladı... Hırsla, sinirle... Parmağının sürtmesinden dolayı camdan gelen gıcırdama sesine de öfkelenip mekanizmayı çekerek perdeyi hızla indirdi.

Öfkeyle soluyup salona baktı, sanki bir şeyler görecek gibi... Nefesi hızlanırken duyulan sesle kendine geldi. Zil çalmıştı! Kupasını sehpaya bırakıp kapıya gitti. Kalbi sebepsiz çarparken dürbünden baktı ve gördüğü kişiyle tüm çarpıntısı geçti. Nefesini tazeleyip kapıyı açtı.


KOD 52 -BİR AŞK MASALI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin