13 - Senin bu yaptığın?

70.5K 2.3K 252
                                    

Medya: Bütün tayfa var😂

Iyi okumalar..

Sadece dalga seslerinin duyulabildiği bir sahilde, bir çay bahçesindeyim. Ben varım, çay var, uzaklar var. Sağ baldırıma sürtünüp duran kedi var, bir de sol çaprazımdaki masada, seslerini ve sessizliklerini duyabildiğim bir kadın ve adam. Benden çok önce geldiklerini düşünüyorum. Sanırım aralarındaki meselenin çözüm aşamasında denk geliyor gelişim.

"Öldü şimdi içimde yaşamaya sebep ne varsa." diyor adam.
"Senden bahsetmeyi yaşamakla bir tuttuğum zamanları da geride bıraktım artık. Olmuyor."

Haklıydı herkes kadar. Zaten herkes her konuda en az herkes kadar haklıdır.

Adamın nedenleri vardı, kadının da beklentileri. Olmadı. Olamazdı.

Adım atacak halleri de kalmamıştı besbelli. Aldım verdim yapmışlar da artık adımları tükenmişti sanki. Aralarında alacak verecek kalmamış, birbirlerine haklarını helal etmişlerdi.
Yüzlerinde müthiş bir dinginlik vardı, imrendiren bir huzur süzülüyordu gözlerinden yanaklarına kadar. Başlarını çevirip uzaklara baktılar. Birbirlerine bakmaktan vazgeçmişlerdi, bunca zaman bakıp göremediklerini bundan sonra görecek değillerdi. Kabullenmişlerdi.

"Ne yapacaksın peki?" diye sordu adam.
"Beklememeyi öğreneceğim" dedi kadın.
Beklemenin verdiği acı bütün bedenini kaplamış gibi, en küçük uzvunu bile kımıldatıp o acının dışına çıkamıyormuş gibi, yıllarca o kafeste yaşamış ve o kafesi o an fark etmiş gibi.
Bunu söyledi ve yüzündeki o huzur dolu ifade daha da derinleşti.

Teşekkür etti kadın.
Adama son kez sarıldı ve hızla uzaklaştı.

Didem'in beni dürtüklemesi ile ona döndüm. Bugün hafta sonuydu okulsuz bir günümüzü Didem ile böyle değerlendirmeye karar vermiştik ve nihayetinde o örümcek beyinli Ateş'i görüp sinirim hassa faya ulaşmayacaktı.
Didem'i görünce sevinçle yerimden kalkıp ona sarıldım. Bugün mavi mini bir spor elbise giymiş, saçlarını da dağınık maşa yapıp omuzlarına sarkmasına izin vermişti.
Didem kendine bir çay söyleyerek sohbet etmeye başladık.

Bir süre sonra Didem karşıdan gelen bir kıza heyecanla el salladı. Arkadaşı olmalıydı. Kız yanımıza geldi kıza sıkıca sarılıp geri çekildi. Ve beni tanıttı.
"Seni en yakın arkadaşım dünyalar tatlısı Hazan ile tanıştırmak istiyorum," diyerek bana göz kırptı. "Kendisi buraya Almanya'dan geldi. Aynı sınıftayız." Diye ekledi sevecen bir sesle.

Didem her daim enerjikli ve sempatik biri bu hem hareketine hemde sesine yansıyordu.

Gülümseyerek "merhaba" dedim.

Kız samimi bir şekilde bana bakarken elini uzattı. "Ben Ezgi" dedi tatlı bir dille. Ezgi kısa, koyu kahverengi saçları dalgalı bir şekilde ensesine dökülmüştü. Alnına düşmüş perçemleri yüzüne sevecen bir hava katıyordu. Gözleri çok büyük ve güzeldi gözlerinin güzelliğini özellikle ortaya çıkaracak bir makyaj yapmıştı . Kirpikleri gür ve uzundu. Teni beyaz ve yumuşak yüz hatları vardı. Dolgun yanakları ve ince dudakları ile oldukça güzel görünüyordu. Ezgi ile hemen kaynaşmıştık biz Ezgi ile sohbet ederken Didem ise telefonla konuşuyordu.

Didem gözlerini devirerek arkamdaki sabit bir noktaya bakarken, "Ah kuzen yine geç kaldın, geç kalmadığın bir gün olsa keşke" deyip yapay bir şekilde kızdı kuzeni dediği kişiye.

ACIMASIZ  [ TAMAMLANDI ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin